6 - Görev Tarihi

941 97 32
                                    

Azer
Yavuz

Azer'den
Gelen telefonu dikkatle açmış, etrafa bakarak kulağıma koymuştum.

"Komutan Azer Silahdar?"

"Buyurun?"

"Ben binbaşı Sertaç Yılmaz, 2 saat içerisinde karakola gelin Azer komutanım."

Kaşlarım çatılmış, önemli bir şey olduğunu anlasamda sormadan edememiştim.

"Sorun mu var binbaşım?" Çatık kaşlarım ile telefonu cevaplamıştım.

"Çevrede olan tüm komutanları çağırdık Azer, olabildiğince hızlı gel."

"Şifre?" bu tür konuşmalarda güven amaçlı şifre koymuştuk, aksi takdirde parazit girmiş olabilirdi.

"Dağda çiçek."

"Geliyoruz binbaşım." telefonu hızla kapatıp ayağa kalkmış, tüm askerler çarşı iznindeydi Bekir ve Yavuz hariç. Astsubayı içeri çağırıp bana Yavuz'u getirmesini istemiştim.

10 dakika ardından dar olan yeşil tişörtü ve kamuflajlı pantolonu ile tüm heybeti ile karşımda duran askerime bakmıştım.

"Beni emretmişsiniz komutanım."

"Ehliyetin var mı Yavuz?" gelen kağıtları kontrol ederken çocuğun cevabını beklemiştim.

"Var komutanım."

"Git hazırlan o zaman, beni bir yere bırakacaksın."

"Emredersiniz komutanım."

Selamını verip çıkan çocuğu kapıya kadar süzmüştüm. Nedenini çok sorgulamadan ayaklanmış, belgeleri kitli olan çekmeceye koyup anahtarıda kalemliğe atıp odamdan çıkmıştım. Arabamın anahtarını astsubayımdan almış, kapının önünde beni bekleyen Yavuz'a anahtarı atıp arabaya binmiştim. "Tarif ettiğim gibi ilerle, park yerinde şifre sorarlarsa 'Dağda çiçek' de."

"Emredersiniz komutanım."

Başını sallaması ile bacaklarımı ayırarak oturmuş, stresli olsamda belli etmemiştim. Yavuz'a baktığımda ise bacaklarıma baktığını... Hayır, hayır bacaklarıma değil direkt sikime baktığını görünce kaşlarım çatılmıştı.

"Hayırdır Yavuz? Neye bakıyorsun?"

"Komutanım telefonunuz çalıyor, kusura bakmayın."

Rahatlamış bir nefes verip bacak aramda çalan telefonu alıp açmıştım. Özel harekatçı bir devrem arıyordu, sonra arayacağımı söyleyerek kapamıştım. Yanımda oturan askerime bakıyor arada ise yolu izliyordum. Konuşmak dahi istemiyordum bu tür anlarda, fazla stresliydim.

Geldiğimiz yere gelince kapımı açmak için benden önce davranan askere müsaade etmeden hızla açıp inmiştim. Hızlı adımlar ile karakola girip toplantının olduğu yere adımlayıp kapıyı çalmıştım, içeriye girdiğimde ise herkesin olduğunu gördüm.

"Çabuk otur Azer, hızla belgeleri verip yerlerini anlatacağım."

Başımı sallayıp oturmuş, karşı panoda resimleri asılı olan teröristler ve tabii göreceğim ilk kişiyi.. Kuzenim olacak şerefsizi görünce tanımamazlıktan gelmiştim.

"Şervan Diyar, Beytullah Rojhilat ve başları olan Arzu şuan Şırnak topraklarında. Volkan Komutanım, en çokta sizin karakola yakınlar."

Duymayı beklediğim isimler ve olayı duymamla dudaklarımı birbirine bastırmıştım.

"Ben bu adamlar ile aynı yerde nefes alamam, dillerinden anlayan birisi varsa Azer komutandır. Görev yerini değiştirmeyi istiyorum binbaşım." işte beklenen an, klasik ırkçı Volkancığımda konuştu.

İSTİHBARAT | GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin