Medya: Yavuz Mert Yıldırım
Öylece sigaramı içerken ağzıma takılan türküyü mırıldanıyordum. Saat 2 olmuş, hâlâ Yavuz'u bekliyordum. Belki uyuya kalmıştı, çavuşlardan korkmuştu ya da telefon görüşmesi yapıyordu.
Biraz daha kendi kendime mırıldanırken dönen sandalyem ile cama doğru dönmüştüm. Bir anda omzumda hissettiğim el ile fevrice dönmüş, Yavuz'un o temiz ifadesini görmem ile rahat bir nefes vermiştim.
"Özür dilerim komutanım, korkuttum sizi."
"Sorun yok."
"Masaj yapmamı ister misiniz? Rahatsız olursanız oturabilirim."
Çekileceği sırada elini tutmuş, omzuma geri koymuştum. Sigaram yarıdaydı, rahatsız olmasın diye söndürüp başımı arkaya yaslamıştım. Omzumda olan tek elini tutup avucunu öpmüştüm.
"Komutanım ne yapıyorsunuz?"
Telaşla konuşması bile tatlıydı temiz çocuğun.
"Üşümüştür, öpersem geçer diye."
Yalan söylemiştim ama muhtemelen içi ısınmıştı.
"Isındı komutanım."
Güzel elini avucum içerisinde okşarken tek kolunu boynuma dolamıştı. Arkadan boynuma sarılmış, tek eli avcumdaydı.
"Bu sefer sen bir şeyler söylede dinleyelim Yavuz."
"söyleyecek bir şeyim yok komutanım, hem sesim kötü benim."
"Benim sesim sanki çok güzel." çocukla konuşur gibi konuşmuştum. Kocaman adam sanki bebekti bana karşı.
"Güzel ama komutanım, aşşırı güzel hemde."
"Yavuz'um, hadi oğlum."
"Ama komutanım cidden kötü hem ne söyleyeceğim ki?"
Aklıma gelen ilk ninniyi söylemej için boğazımı temizlemiştim.
"Atem tutem ben seni, şeker katam ben seni-"
Bir anda Yavuz'un gülüşünü duyunca bende gülüp ona dönmüştüm. Gülmemek için ağzını kapatıyordu.
"Kusura bakmayın komutanım."
"Saklama gülüşünü asker."
Dediğim şey ile gülüşü solmuş, biraz utanarak gülüp kafasını eğmişti.
"Komutanım."
"Efendim yavuz?"
Gözlerine sanki yıllardır görmediğim birini görmenin özlemi ile bakıyordum, çocuğa hasrettim.
"Diğer askerler ile bu kadar samimi misiniz?"
Biraz sinir etmeliydim, azda olsa sınırlarını zorlamak gerekliydi.
"Maraşlı ile aynı samimiyetim var, neden sordun?"
"Ne? Nasıl?" Yüzünde olan aniden değişen ifadesi gülmemek için kendimi tutmamı sağlamıştı. Salak çocuk, ne kadar özel olduğunu bir bilse.
"Baya, eğitimden sonra yanımda uyuyor."
"Anladım komutanım, hayırlı geceler."
Hızla arkasını dönüp gideceği sırada ayağa kalkıp kolundan tutmuştum. Kendime çevirmem ile dolmuş öfkeli gözleri görmüştüm.
"Dolmasın gözlerin, dalga geçiyorum. Başka hiç bir asker ile bu tür samimiyete sahip değilim Yavuz."
"Kiminle ne yaptığınız.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSTİHBARAT | GAY
Teen Fiction"Sen hiç yasak oldun mu?" Komutan Azer Silahdar ve İstihbaratçı Yavuz Mert Yıldırım.