Suddenly Liebe/Jikook

1.Bölüm

Lütfen yorum yaparken küfür kullanmamaya dikkat edelim.
Bu konuda hassasiyet gösterirseniz sevinirim.

İyi okumalar💜

Omegam ilk gördüğünden beri karşımda duran siyahlar içerisindeki asil,yakışıklı,heybetli,kaslı vücuda sahip olan,benden uzun,sert görünümüne rağmen kibar olan,seksi aynı zamanda da tatlı duran alfayı istiyordu.
İlk kez görüyordum bu adamı ama omegam ilk kez görmesine rağmen onu istiyordu tutulmuş gibiydi.Kokusu da çok hoş geliyor burnuma.Erkeksi,ferahlatıcı,huzur veren ve güven hissi yaratan tatlı koku beni etkisi altına almıştı.Şimdiden bağımlı hale geldiğimi hissediyorum.

Ah doğru size kendimden bahsetmedim.

Ben omega Jimin.Park Jimin.Dans etmeyi seven,Yoongi Hyung ve Tae ile küçük bir restorant işleten biriyim.Karşımdaki yürüyen meteor olanda Jeon Jungkook.

Nasıl karşılaştığımızı söylemedim değil mi?

Yoongi hyungun ve Tae'nin yanına yani restoranta çalışmak için giderken yanımdan koşarak geçen biri bana çarpmış sol ayağımın burkulmasına sebebiyet vermesi yetmezmiş gibi birde yola düşmeme neden olmuştu.Arabaların sık geçtiği bir zamanda hemde.Ölümün eşiğinden son anda kurtulmuştum.Jungkook arabasıyla kendi iş yerine giderken son anda durmuştu.Arabadan iner inmez yanıma gelmiş yardım etmişti.Hastaneye gidelim desede itiraz etmiş hemen yakın olan rstorantı tarif etmiştim.

Şimdi ise önümde diz çökmüş ayağıma buz koyuyordu.

''İyimisin?''

Minnettar gözler ile bakıp cevaplamıştım sorusunu.

''İyiyim teşekkür ederim.Bir can borcum var artık size.''

''Önemli değil ben sadece vazifemi yaptım.Kim olsa aynı şeyi yapardı.Peki nasıl oldu olay?''

''Bende anlamadım.Restoranta gidiyordum biri koşarak yanımdan geçti bana çarptı ve kendimi yerde buldum bir anda.''

Benim anlatışım komiğine gitmiş olmalıki hafif bir kıkırtı bıraktı ortama.O an daha çok gülsün istedim.Çok güzel gülüyordu.
Ona dalıp gitmişken Tae'nin biraz endişeli sesini duymamla birlikte dikkatim dağılmıştı ve gelen Tae'ye bakmıştım.

Ben ne zaman bir yerimi incetsem Tae aynı şimdiki gibi endişeli oluyordu.Ufacık bir kesikte bile endişeleniyor telaşlanıyordu.Aynı şey benim içinde geçerliydi.Tae bir yerini acıttığında sanki benim bir yerim acımış gibi oluyordu.Tae bana çok bağlıydı ve bende ona çok bağlıydım.Küçüklükten beri böyleydik.

''Jiminie,bebeğim nasılsın?''

Tae'nin konuşmasıyla Jungkook'un gülen yüzü yavaşça solmuştu ama nedenini anlamamıştım.

Gerçekten neden bir anda gülen yüzü solmuştuki?

Tae hemen yanıma gelmiş ayağım dışında herhangi bir yerimde bir şey olup olmadığına bakmıştı.En içten gülümsememi bahşedip yanaklarını avuçlarım arasına almış bana bakmasını sağlamıştım.Gülen yüzümü gördüğünde anında yüzünde bir gülümseme oluşmuştu.Bu halini çok seviyordum.Benimle birlikte gülüp benimle birlikte ağlardı.Dayanamazdı bana ve bende ona dayanamazdım.Yine küçüklükten beri böyleydik.

''Merak etme TaeTae'm ben iyiyim sadece ayağım burkuldu.Bir haftaya kalmaz iyileşir.''

''Ben sana çok iyi bakarım evimizde.Az önce Yoongi hyungtan izin aldım birkaç restoranta gelmeyebiliriz.''

Bu habere sevinmiştim.Birkaç gün dinlenme fırsatım olacaktı.

Restorantı sabah 9'da açıp akşam 10'da kapatıyorduk.Şikayetçi değilim bundan ve normalde bu kadar yorulmazdım ama son 2-3 gündür restorant fazla kalabalıktı.O yüzden 12'de kapatmak zorunda kalmıştık bu günlerde.Eve ise yaklaşık gece 2 gibi geliyorduk.Bu haber benim ve Tae için iyiydi ama Yoongi hyung için iyi değildi.
Aramızda en çok o çalışıyordu ve biz gittikten sonra daha fazla çalışması gerekecekti.

''Ne o Jim benimle vakit geçireceksin diye mi asıldı yüzün?''

Alaylı sorusuna göz devirmiştim.

''Hayıt ondan değil Yoongi hyung çok yorulacak bizim yokluğumuzda.''

Dudaklarımı büzüp üzgünce söylemiştim.

''Hadi ama Jim büzme şu dudaklarını.Beni de üzüyorsun.''

''Ben gitsem iyi olacak.''

Jungkook'un sesini duyduğumda ona dönmüştüm.Burda olduğunu unutmuştum.Tae dikkatimi dağıtmıştı.

''Tekrardan çok teşekkür ederim Bay Jeon.''

Minnetle gülümsemiştim.Anında yüzünde bir tebbüs oluşmuştu.Tae de yeni fark etmiş Jungkook'u.

''Teşekkür ederim bebeğimle ilgilendiğin için.''

Hafif tebessüm etmişti Tae ama Jungkok'un tebessümü anında yok olmuştu.

''Önemli değil görevimi yaptım.''

Sanki biraz soğukluk vardı sesinde.Benimle konuşurken nazik, naif bir sesle konuşmuştu ama Tae ile konuşurken bir soğukluk hissetmiştim.

Aniden havalanmamla ufak bir çığılık kaçtı dudaklarımdan.

''Hadi Min eve gitme vakti dinlenmen lazım.''

Hemen Tae'nin boynuna sarılmıştım.Tae beni götürmeden önce son kez konuştum.

''Görüşürüz Bay Jeon.''

''Görüşürüz Bay Park.''

Sahi bir daha görüşürmüydükki?