Jikook'a aşığım😍
Jungkook ile uyuduğumuz günün üstünden 3 hafta geçmişti.O günün sabahına uyandığımda bana gülümseyerek bakan Jungkook beklemediğim için anlık bir yaygara çıkarsamda Kook beni kolları arasına alıp öpücüklere boğduğunda sakinleşmiş kedi gibi mayışmıştım.
Biraz oynaştıktan sonra yataktan kalkmış sırayla lavobada işlerimizi halletmiştik.
Odadan çıktığımızda hafif bir yanık kokusu almıştık.
Aşağı mutfağa indiğimizde yanık kokusunun her yere yayıldığını fark etmiştik.Jin hyungum kahvaltılık bir şeyler hazırlarken Tae'm dayanamamış dudaklarına yapışmış.Jin hyungumda sanki bu anı bekliyormuş gibi vakit kaybetmeden karşılık vermiş.Yoongi hyungum gelip onları ayırmasa tüpün altını kapatmasa mutfağı yakacaklarmış az kalsın.Öpüşmeye başladıklarında dünyadan soyutlanmışlar ne olup bittiğinin farkına varmamışlar.Bu olay onlara iyi bir ders olur diye tahmin ediyorum.Bir daha böyle bir şey yapmazlar umarım.
Yanan omletlerle birlikte dışardan yemeye karar verdik.Aradan geçen 15 dakikanın ardından gelen siparişlerle birlikte bol sohbetli ve kahkahalı kahvaltımızı yapmıştık.Ortalığı toplama işinide Tae'me ve Jin hyunguma vermiştik ceza olarak.
Biraz daha vakit geçirdikten sonra Jungkook ve hyunglarım gitmişti.Arkada hülyalı bakan,yüzünde gülümseme olan bizi bırakmışlardı.
Ben,Tae'm ve Yoongi hyungum çok seviyorduk eşlerimizi.Tamam henüz eşimiz değillerdi ama kurtlarımız çoktan eşi olarak kabul etmişlerdi sadece resmi olarak eş olmamız ve birbirimize bu konuda açılmamız gerekiyordu.Birde mühürlenmemiz gerekiyor.
Geçen bu 3 haftada Jungkook ile biraz daha yakınlaşmıştık.Birlikte vakit geçirmelerimiz her gün biraz daha artmıştı.Günün sonunda birbirimizden ayrılmak çok zordu.Birbirimizi görmemizin ardından bir saat geçmeden özlüyorduk.Her şeyim Jungkook olmuştu.
Onsuz nefes alamazdım.Şimdi ise nefesim ile birlikte siparişleri götüyorduk.
Sabah gelmişti müşteri gibi ama sonra bana yardım etmek istediğini söylemişti.Reddetsemde dinlememiş dudağımdan ufak bir öpücük çalıp siparişleri almaya gitmişti.Yüzümdeki gülümsemeyle birlikte arkasından bakakalmıştım.Yanıma gelen Tae ile birlikte kendime gelmiş işime devam etmiştim.
Aralıksız 3 saat çalışıyorduk.Yorulmuştum,uyku da bastįrmaya başlamıştı.Akşam geç saatlere kadar Jungkook ile mesajlaşmıştık.Sabah birlikte olmamıza rağmen birbirimizi özlemiştik.Anlık fotoğraflar atıp mesajlaşmaya devam etmiştik.Zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştık.Jungkook artık uyuman gerek demeseydi uykumun dahi geldiğini fark etmez sabaha kadar onunla konuşabilirdim.
Gece geç yattığım için çabuk yorulmuş uykum gelmişti ama devam etmeliyim dinlenemem.Öğle arası olduğu için müşteri çoktu.Jungkook birazdan giderdi büyük ihtimalle.Tae'm ve hyungum zorlanırdı.
Kendime gelebilmek için lavobaya elimi yüzümü yıkamaya gitmiştim.Lavobadan çıktığımda beni bekleyen Jungkook ile karşılaşmıştım.
''Güzelim,iyimisin?Yorgun gözüküyorsun istersen biraz dinlen.''
''İyiyim merak etme.Dinlenmeme gerek yok.''
Kook'un bu endişeli tatlış haline dayanamamış dudaklarına yapışmıştım.Hiç zaman kaybetmeden karşılık vermişti.Yavaşça,duyguyla,sevgiyle,nazikçe öpüşüyorduk.Birkaç saniye sonra o tatlı dudaklarından ayrılmak zor olsada geri çekilmiştim daha fazla ileri gitmeden.
Yanağına bir öpücük kondurmuş geri dönmüştüm arkamda sersemce gülümseyen bir Jungkook bırakarak.
Geri döndüğümde Tae'min öfkeyle birisini kapı dışarı ettiği görmüştüm.Kim olduğuna bakmak için onlara doğru yürümüştüm.
Yaklaşmaya başladığımda aldığım alfa kokusuyla yerimde durmuş bir adım geri gitmiştim.Unutamadığım o koku bende kötü anılara sahip olan o koku.
Yıllar önce beni mühürlemeye çalışan,bana sahip olmaya çalışan o alfanın kokusu.
Elim titreyerek boynumu kapattı.Mühür yerimi olabildiğince kapatmaya çalıştım.
Bir adım daha geri gittiğimde sırtım birinin göğsüne çarpmıştı.Aldığım o rahatlatıcı kokuyla derin bir nefes aldım.Azda olsa sakinleşmiştim.
Bir şeyler olduğunu belli etmemem lazım endişelenmelerini istemiyorum.Zaten hep benim yüzümden endişelendiler restorantta da tek başlarına çalışmak zorunda kaldılar.Daha fazla yük olmayayım,ayaklarına dolanmayayım.
Sakinleşmem,hiçbir şey olmamış gibi davranmam lazım.''Jimin gerçekten iyimisin?''
Sahte gülümsemelerimden birini takınıp arkama döndüm.
''İyiyim Jungkook.''
''Ama öyle gözükmüyorsun.''
''Gerçekten iyiyim endişelenme.''
Dikkati dağılsın fazla kurcalamasın diye dudağına udak öpücük kondurdum.Ama işe yaramışa benzemiyor.Şüpheyle bakıyor inanmış gibi durmuyor.Arakdan gelen Tae'de aynı soruyu sordu.
''Jimin,iyimisin?''
''İyiyim diyor ama hiç inandırıcı değil.''
Benim yerime cevaplamıştı Jungkook.
Tae'm yine sormuştu.''Gerçekten iyimisin Jim?''
Niye tekrar tekrar üsteliyorsunuz,fazla kurcalamasanız olmaz mı?
Aynı soruları üst üste tekrar tekrar duymak,o alfanın burya gelmesiyle bende kötü etki bırakması en sonunda patlamama neden oldu.
''İyiyim diyorum niye üsteliyorsunuz?İşinize bakın lütfen çok müşteri var.''
İkiside bir şey demeden işlerine döndü.
Sanırım onaları biraz kırdım.
Müşteriler biraz azalsın onların gönüllerini alacağım.O zamana kadar da biraz daha sakinleşmiş olurum.O alfa duygularımı alt üst etti.Birkaç siparişten sonra dengede durmakta biraz zorlanıyordum.Yoongi hyungumdan tepsiyi aldığımda düşrecekken hyungum tutmuştu.
''Jimin,iyi değilsin üst kata çık biraz dinlen.''
Daha fazla itiraz etmenin,reddetmenin bir anlamı yoktu.Kafamla onayladıktan sonra üst kata yol aldım.Sarsak adımlarla merdivene vardım.Kenarlara tutunarak merdivenden çıktım.Zar zor odaya gelip yatağa yattım.Çok geçmeden rahatsız bir uykuya teslim oldum.
Bölüm nasıldı sizce?
Okuduğunuz ve destek olduğunuz için teşekkür ederim😊💜💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suddenly Liebe/Jikook
FanfictionOmegam ilk kez görmesine rağmen onu istiyordu tutulmuş gibiydi. ingilizcede suddenly aniden demek almancada liebe aşk demek minific