Yazım hatalarım ve mantıksız yerler varsa görmezden gelin lütfen
İyi okumalar😊
Jeon Jungkook'u görmenin üstünden üç hafta geçmişti.İlk hafta Tae bana çok iyi bakmış yanımdan ayrılmamıştı.Biliyordu çünkü hemen ayaklanacağımı ve ayağımın geç iyileşeceğini.Yerimden kalkmama izin vermemiş taşımıştı hep.Ne kadar itiraz etsemde dinlememişti.Tae sayesende 3 günde iyileşmişti ayağım.Yanımda olduğu için çok mutluyum.Yoongi hyungta hiç eve gelmemişti.Restorantın üst katında bulunan odada kalmıştı.Bir yatak odası gibi döşenmişti.Gerekli eşyalar mevcuttu.
Ayağım iyileştikten sonra Tae ile retoranta gidip Yoongi hyungu eve yollamıştık.Yorgun olduğu için itiraz etmeden kabul etmişti.Yoksa kabul etmezdi biliyordum.Bizi yalnız bırakmak istemiyor hiçbir zaman.Küçüklükten beri hep bizim yanımızda koruyup kollardı bizi.Abi hissi olsa gerek.
Şimdi ise saat akşam dokuzdu ve bugünde restorant kalabalıktı.Yorucu geçen bir saatin ardından nihayet restorantı kapatmış eve gidiyorduk.Bugünde fazlasıyla yorulmuştuk.Ama severek yapıyorduk işimizi.
Bugünkü hava diğer günlere göre soğuktu.Ama gündüzkü hava ılık ve sıcak arasındaydı ve bende sabahki hayava aldanïp ince kıyafetler giymiş yanıma ceket almamıştım.Restorantta hiç durmamış siparişleri getirip götürmüştüm ve birazda terlemiştim.Restoranttan çıkdığımız anda esen rüzgar içimi ürpertmiş bedenimi titretmişti.Bu halimi gören Tae kızmıştı bana.
''Niye daha kalın kıyafetler giyinmiyorsun Jim,yanına ceketinide almamışsın.Çok çabuk hasta oluyorsun.''
Dudaklarımı büzmüş kısık tonda konuşmuştum.
''Ama sabahki hava güzeldi.''
Tae ceketini bir saniye bile beklemeden çıkartmış bana giydirmişti.Giydirirken yine dudaklarımı büzmüş konuşmuştum.
''Ama bu sefer sen üşüyeceksin TaeTae'm.''
''Merak etme bebeğim ben üşümem hem üstüm kalın.O yüzden sen giyeceksin hasta olmanı istemiyorum.''
Üstü kalïn olabilirdi ama içim rahat değildi.Rüzgar sert esiyordu ve yanaklarımında soğuktan kızardığına emindim.
Tae ceketini giydim ama hala üşüyordum.Kesin hasta olacaktım.Bedenime sarılan ani kollarla irkilsemde Tae'nin kokusu beni anında rahatlatmıştı.Tae ve Yoongi hyungun kokuları hep rahatlatırdı beni.Diğer alfaların kokuları ise hep rahatsız ederdi.
Bir kişi daha hariçJeon Jungkook..
Kendine has rahatlatıcı bir kokusu vardı.
Onu tekrardan görmek istiyordum.O tatlı gülümsemesini yeniden görmek uzunca seyretmek istiyordum.
Beni düşüncelerimden ayıran şey ise Tae'nin sesiydi.''Hala üşüyormusun Jim.''
''Hayır artık üşümüyorum.''
''Eve varınca sıcak bir şeyler iç,kalın giyin üşütmeni istemiyorum.''
Birbirimize sarılarak eve gelmiş sıcak bir şeyler içmiş kalın giyinmiştim.Yorgunlukla yatağa yatar yatmaz uyumuştum.
Aradan geçen birkaç günde hasta olmuştum.Her ne kadar Tae'nin ceketini giymiş bana sarılmış olsada yinede hastalanmıştım.Ve hafif bir iştahsızlıkta vardı.Sabahları doğru düzgün kahvaltı yapamıyordum.Yoongi hyung ve Tae ne kadar zorlasalarda birkaç lokma dışında yiyemiyordum.Hasta olduğum için evden dışarıda çıkmama izin vermiyorlardı.İkiside restoranta gittiği için evde tek başıma sıkılıyordum.Tae yanımda kalırdı ama restorant kalabalık oluyordu.Yoongi hyung tek başınana yoruluyordu bu yüzden gitmek zorundaydı.Gitmeden öncede bir anne edasıyla nasihatlar veriyordu.
'Bizden başka kimseye kapıyı açma,ilaçlarını zamanında al,çıplak ayak evde gezme,kalın giyin...'
Bu hallerini sevdiğimi söylemişmiydim?
Yoongi hyung Tae kadar aşırı olmasa da beni düşünürdü.Dozunda davranırdı her şeye.
Şimdi ise gelmelirene yaklaşık 2 saat vardı ve ben iyi sıkılmıştım.Birkaç dakikalığına evden dışarı çıksam sorun olmazdı sanırım.
Restorantı açmadan önce devamlı gittiğim bir dans stüdyosu vardı.Uzun süredir hiç gitmiyordum.Dans etmeyi özlemiştim ama restoranttan fırsat bulamıyordum.
Tae'ye birkaç dakikalığına dışarı çıkacağım diye mesaj atmıştım.Nereye gideceğimi yazmamıştım.Yazarsam çok kızardı bana.Hasta halimle dans ettiğimi bilmemeli.Hem onlar eve gelmeden evde olurdum.
Odama giyinmeye gitmiş kalın kıyafetlerimi giyinmiştim ve evden çıkmıştım.Çok uzakta değildi.Yürüyerek 15-20 dakikada varılıyordu.Ve bende yürümenin iyi geleceğini düşünüp yola koyulmuştum.
Vardığımda her zamanki odaya gitmiştim.Bu odaya gelen pek olmazdı çok nadirdi.Rahat dans edebilmem için güzel bir yerdi.Kaç saattir dans ediyordum ya da kaç saattir burdaydım bilmiyordum.Ama dans etmek biraz olsun iyi hissettirmişti.İyice yorulduğumda dinlenmek için durmuştum.
Durmamla birlikte başım dönmeye gözüm kararmaya başlamıştı.Dengemi sağlayamayım yere düşmüştüm ve kendimi karanlığa teslim etmiştim.
Nasıldı sizce bölüm?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suddenly Liebe/Jikook
FanfictionOmegam ilk kez görmesine rağmen onu istiyordu tutulmuş gibiydi. ingilizcede suddenly aniden demek almancada liebe aşk demek minific