pisi pisi çocuk nerede?

793 70 13
                                    

"Hyunjin!" okula girdiğim gibi bana bağırıp, el sallayan Jisung'u görmem bir oldu. Onun olduğu tarafa doğru yürümeye başladım. Banka oturmuş telefonla oyun oynayan ikiliyi görmemle birlikte gülümsedim. Oyun oynamışlardı ve eminim ikisi birleşip Jisung'u elemişlerdi, klasik sahne.

"Hyunjin, bunlar beni satıyor." yanında durdum küçük sincabın, bana sarıldı ve ağlamaklı sesler çıkardı.

"Hyung, Jisung hyung oynayamıyor, bu bizim suçumuz mu?" Jeongin'in dediği şeyle Jisung benden ayrılıp Jeongin'in üstüne yürüdü.

"Lan ikiniz birden saldırdınız!"
Chan hem oyun oynuyor hemde bize gülüyordu.

"Tamam sincabım, sakin ol."

Jisung'a sarılıp geriye doğru çektim. "Ben sınıfa gidiyorum, çantamı falan bırakıcam."

"Hyung, şu sincabı da götürür müsün?"

"Jeongin çıkışa gel."

"İsmet bu ne?"

"Migena!" Chan'ın söylediği şeyle birlikte Jeongin migena diye bağırarak şarkı söylemeye başladı. Ben de Jisung'un koluna girip sınıfa doğru yürümeye başladım.

Diğerleri ile yakındık ama Jisung ile aramda farklı bir bağ vardı. Çünkü çocukluktan beri arkadaştık, Jisung biraz çekingen biri olsa da eğer karşı tarafı severse onunla çok yakın olabilir, biz de bu şekilde ilkokulda tanışmıştık.

Ders saati gelmişti ama ders boştu. Öğretmen toplantısı mıdır nedir, öyle birşey varmış bu yüzden matematik dersi işlemek zorunda değildik. Bu süper birşey!

Sınıfa yeni bir çocuk gelmişti, Felix ve Changbin ikilisi çocuğa yapışmış ve onu yanlarına almıştı ama anladığım kadarıyla Felix ve bu çocuk yakın arkadaşmış.

Ben sıramda yatış pozisyonu almış etrafı izliyordum, Chan ve Jisung oyun oynuyor, Jeongin ise kendi sınıfındaydı, ne yapıyordu bilmiyorum. Jeongin bizden bir yaş küçük olduğu için alt kattaydı ve doğal olarak farklı sınıflardaydık. Biz eşit ağırlık sınıfıydık. Ben aslında sözel olarak okuyacaktım ama sözel sınıfı şansa bu sene kapalıydı. Okulumuz sayısal zekası ağırlıklı seviyede öğrenciye sahipti bu yüzden sözel seçen fazla olmazdı. Benim gibi salaklar arada kaynardı ama sayımız azdı işte. Napalım yani?

"Seungmin ne saçmalıyorsun sen amk?!" Bağıran Felix'e bütün sınıf bakmıştı. Çocuğun adını öğrenmiş olduk. BİR SANİYE! BU ÇOCUK BİZİM PİSİ PİSİ'NİN YANINDAKİ ÇOCUK DEĞİL Mİ? Evet, o! Ee, pisi pisi çocuk nerede o zaman? Hapşırmaktan okula gelememiş sanırım. Tamam, komik değil. Komik.

Zil çalınca kafamı kaldırmaya uğraşmadım bile. "Kantine gidicez, gelicek misin?" Chan'ın sorusuna olumsuz anlamda kafa salladım. Chan ve Jisung sınıftan çıktıklarında gözlerimi kapattım.

"Seungmin!" tanımadığım bir ses duydum ama kafamı kaldırmadım, Seungmin diyordu sonuçta, bana ne yani?

"Naber, nasılsın?" Felix tanımadığım sese sordu bu soruyu.

"İyi gibiyim, bilmiyorum."

"Sınıfın nasıl?" Seungmin konuştu bu sefer.

"Kötü, çok kötü! Şimdiden garip garip bakmaya başladılar, başıma bela alıcam."

Tanımadığım ses isyankar şekilde konuştu tekrar, Changbin de konuyu değiştirmek ister gibi "Hadi kantine inelim." Dedi. Diğerleri onayladıklarını falan söyleyip çıktı sınıftan. Pek duymadım çünkü uykuya dalmak üzereydim...

Nasilsiniz

Bu bolumu hic sevmedim igrenc bi bolum oldu kusura bakmayin

YINE UZATTIM
OPTUMBB🐧

🍄

pisi pisi, hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin