pisi pisi, hyunho

ya osurursam?

"Abi, geç kaldım zaten. Hazır yol yakınken eve mi dönsek?"

"Hayır, okula hemen. Hadi hadi."

"Ya istemiyorum."

Şuan abimin zoruyla okula gelmiştim, okulun kapısının önünde eve dönmek için abime yalvarıyordum.
Tabii ki işe yaramıyordu.

Öğle arası olduğu için biraz şanslıydım, sanırım.

"Lan Hyunjin!"

Jisung'un sesini duyunca o yöne baktım. 7si birden çardakta oturmuş bize bakıyordu. Ne ara bu kadar yakın oldular ya?

"Minho hangisi?"

"Yok, söylemem."

"Niye?"

"Aşık falan olursun, uğraşamam."

"Gerizekalı mısın sen? Söyle, hangisi?"

"Söylerim ama sadece üç saniye bak."

"Sıkıntılı mısın lan sen?"

"İyi be, şu, siyah saçlı olanın yanındaki."

"Vay, iyiymiş."

"Tamam, üç saniye dedik."

"Kediye benziyor bu?"

"YA SEN DE FARK ETTİN DİMİ?"

"Bağırma gerizekalı."

"Pardon, ama çok haklısın, kedinin akrabası gibi. Ben bunu ilk gördüğümde kedi seviyordu hatta."

"Bence olur bu iş. Çocuk tatlı bir şey, git konuş."

"Olmaz, konuşamam."

"Sebep?"

"Çünkü daha dün aşık oldum ve yeni tanıştık. Beni sevip sevmediğini bilmiyorum."

"Seni kim sevmez aslan parçası, bu arada bence, Jisung sana aşık."

"Ya siktir git ya. Gidiyorum ben."

"Görüşürüz at suratlım, dersini de dinle."

"Tamam."

Bizimkilerin yanına yürümeye başladım, biraz ilerleyince abime baktım. Gülümsüyor, bir bana bir de bizimkilere bakıyordu.

Çardağın içine girip yer baktım, Jisung'un yaninda Minho vardı ve kenara kayıp gülümsedi. Ben de gülümseyip Jisung ve Minho'nun arasına oturdum.

Keşke oturmasaydım, şimdiden gerildim.

"Neden gelmedin?"

Jisung konuşunca Minho'yu izlediğimi fark ettim. Hay amk.

"Uyuya kalmışım."

"Salak, her saniye uyuyorsun zaten."

"Olabilir, napabilirim yani?"

"Uyuma Hyunjin."

Chan çıkışınca ona döndüm ve gülümsedim.

"Tabii efendim."

"Bir şey sorucam."
Herkes bir anda Minho'ya döndü.

"Bölüm değişikliği nasıl yapıyoruz?"

"Ney?"

Seungmin bir anda bağırınca ona baktım, ben dışında kimse bakmamıştı. Konuşan birine bakmamız gerekmez mi ya? Niye herkes Minho'ya bakıyor? Herkes ona mı aşık yoksa?
İyi değilsin Hyunjin, kendine gel.

"Annemle konuştum, olayı düzgünce anlattım."

"Ne dedi?"

"İlk defa bana hak verdi Seungmin. İnanabiliyor musun?"