pisi pisi, hyunho

o kişi olmak istiyorum

"Oha amına koyayım, hâlâ burda mısınız siz?"

Tanıdık sesle gözlerimi yavaşça araladım.
Uyuyan insana da saygı kalmamış, bu gençlik nereye gidiyor?

Gözlerimi sıkıca kapatıp tekrar açtım ve etrafa baktım.
Nerdeyim ben amk.

"Uyandırmak istemezdik ama okul bitti, eve gitme zamanı."

"O kadar oldu mu ya?"

"Oldu Hyunjin."

"Siz niye geldiniz buraya Yeonjun ve Beomgyu canım arkadaşlarım."

"Spor yapıcaz Hyunjin, yasak mı?"

"Evet, ben uyuyorum burda ya! Terbiyesizlik gerçekten."

"Minho!"

Yeonjun'la benim konuşmamı böldü Beomgyu bu sayede. Aynı zamanda Minho'nun varlığı aklıma geldi, unutmuştum ben bunu ya.

Kedi gibi bacağıma yatmıştı ve uyuya kalmıştı minnak şey.
Kafası kaldırıp etrafa baktı şiş dudakları ve gözleriyle.

Öpsem en fazla ne olurdu ki?

Hayır, bunu yapmayacağım. Başka bir zamana erteliyorum.

"Saat kaç?"

Yeonjun saatine baktı ve konuştu.

"20:30"

"Ne?!"

"Şaka şaka, korkma Minho. Okul dağılalı sadece 10 dakika oldu."

"Of, mal mısın Yeonjun?"

Minho'ya biraz yaklaşıp sarıldım, kafasını boynuma gömdü.

"Pisi pisi'm, bizimkiler çoktan gitmiştir. Beraber gidelim mi?"

"Olur, gidelim."

Yeonjun ve Beomgyu'nun garip bakışlarını fark ettiğimde Minho'dan ayrılıp ayağa kalktım.

Minho da kalksın diye elimi uzattım ve elimi tutup o da kalktı.

"Size iyi SPORLAR."

Üstüne basa basa söylemiştim, çünkü Yeonjun, Beomgyu'dan, Beomgyu da Yeonjun'dan hoşlanıyordu. Ama ikisi de salak olduğu için asla fark etmiyorlardı.

Salondan çıkıp merdivenlere yöneldik. Minho bana yaklaştı ve kafasını koluma yasladı. Hâlâ uyanamamıştı.
Uykulu Minho, bu hayattaki en güzel şey.

İki kat aşağı inip bizim sınıfa gittik.

"Bekle, çantamı alıp geleyim."

Kafa salladı ve onaylar gibi mırıldandı.

Hemen çantamı alıp tekrar Minho'nun yanına geldim.

"Senin sınıfa gidelim, nerede?"

"Seungmin almıştır."

"Emin misin?"

"Hmhm."

"İyi, gidelim o zaman."

Elimi Minho'nun beline koydum, kafasını tekrar koluma yasladı.

Okuldan çıkınca Minho'ya baktım, hâlâ uykuluydu.

"Bana diyorsun ama kendin uyanamadın."

"Hm."

Kıkırdadım ve Minho'ya baktım.

"Gece uyumadın mı pisi pisi?"

"Uyudum, 2 saat falan."

"Benim de aynı, eve gidip uyuyalım hemen."

"Yok, uykum kaçtı zaten, galiba."

"Aynen, baya kaçmış."