pisi pisi'm

655 63 18
                                    

"Hyunjin!" bağıran sesle birlikte sıçrayarak uyandım. "Ne, noluyo?" uyanmanın şaşkınlığı ile etrafa salak salak bakıyordum. "Nerdeyim ben amk, noluyo?"
"Ananın amındasın, gerizekalı."

"Jisung, babanı sikeyim senin. Bu şekilde insan mı uyandırılır?"

"Sen insan mısın lan? Öğle arası oldu amın evladı, kaç saattir aralıksız uyuyorsun!"

"O kadar oldu mu ya?"

"Oldu ya."

"Diğerleri nerde?"

"Yedim onları Hyunjin, midemdeler."

"Miniciksin lan sen, nasıl yedin?"

"Amına koyayım senin." Jisung sinirle ayağa kalktı ve sınıftan çıktı. Ben hâlâ ayılmaya çalışıyordum. Harbi öğle arası mı olmuştu? Duvarda asılı saate bulanık gözlerimle bakınca az da olsa saati gördüm, cidden öğle arası olmuş. Vay amk.
Ellerimle gözlerimi ovuşturarak olduğum yerden ayağa kalktım, bir güzel esneyip sınıftan çıktım.
"Duydunuz mu?"

"Evet, şaka gibi!"

"Yeni çocuktan bunu beklemezdim."

"Bende öyle."

Koridorda yürürken kendi aralarında konuşan insanları duyduğumda yüzümü buruşturdum, kimden bahsediyorlardı? Sadece birkaç saat uyudum, en fazla ne olmuş olabilir ki? Kantine indim ve bizimkileri bulmak için kantine baktım. Kantinin köşesindeki masada oturmuşlardı ama sadece bizimkiler değildi? Felix, Changbin ve sınıftaki yeni çocukta bizimkilerin yanında oturuyordu. Yanlarına gittim ve bir sandalye alıp oturdum. "Noluyor? Okuldakiler bir şeylerden bahsediyor, sorun ne?" Konuşmamla birlikte tüm masa bana döndü. "İtiraf sayfasına baksana," Seungmin konuştu, "Minho hakkında birçok şey paylaşılmış."
"Minho?" sorar gibi söyledim çocuğun adını. "Benim arkadaşım, Seungmin ile birlikte bu okula geldi ama ailesi yüzünden sayısal bölümü seçti. Sınıfında birkaç kişi ona bulaşmaya başlamış."

Felix'in konuşmasını böldüm.
"İlk günden mi?"

"Evet, çok saçma gerçekten."

"Sonra noldu?"

"Minho sinirlenip kavga çıkarmış, bir çocuğu dövmüş. Çocuğun yüzü dağılmış bildiğin."

Seungmin kollarını bağlayıp geriye yaslanırken konuştu. "İyi olmuş işte, kendini savunmuş."

"Seungmin, disiplinlik oldu çocuk, ne diyorsun?" Chan çıkışınca göz devirdi Seungmin.

"Ee Felix, devam et." Yerimde doğruldum ve masaya biraz daha yaklaştım.

"Ya işte dövmüş bu çocuğu, sonra sınıfın önünden geçerken Yeonjun görmüş, ayırmış bunları. Yeonjun, Minho'nun bizim sınıfa gelip bizimle konuştuğumu falan görünce Minho'nun arkadaşımız olduğunu anlamış, sonra da dayanamamış ayırmış kavgayı. Minho'yu sakinleştirmiş falan."

"Şimdi ne oldu?" Merakla konuştuğumda Felix ofladı.

"Minho şuan müdürün yanında, o yetmezmiş gibi itiraf sayfasına düşmüş ve tüm okul onu konuşuyor."

"Ben baksam mı Minho'ya?" Sorduğum soruyla Seungmin de dahil herkes bana baktı. "Ne? Merak ettim."

"Müdürün odasındaydı, oradan çıktıysa spor salonundadır."
Seungmin'in dediği şeye kafa sallayıp ayağa kalktım. "Gelirim birazdan."
Bizimkilerin yanından ayrılıp üst kata, müdürün odasına gittim. Kapıya yaklaşıp kulağımı kapıya yasladım, içeriden ses gelmiyordu. Hızla merdivenlere doğru yürüdüm ve en üst kattaki spor salonuna çıktım. Spor salonu neden en üst katta amk.

pisi pisi, hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin