pisi pisi, hyunho

sarılabilir miyiz?

Kıkırdadım ve ellerimi Minho'nun yüzüne koydum, yüzünü ellerim arasına aldım ve gülümsedim. "Herşey düzelecek, tamam mı?"
Gözleri doldu, kafa salladı aşağı yukarı, gözlerini kaçırdı ve minik gözlerini kırpıştırdı.
Yüzünü incelemeye başladım istemsizce. Gözleri, burnu, yanakları... özellikle de dudakları çok güzeldi. Lee Minho, tamamıyla çok güzeldi.

"Hyunjin."

"Hm?"

"Sarılabilir miyiz?"

"Tabii, tabii ki. Sarılalım."
sıkıca sarıldım ona, o da bana. Başını omzuma koydu ve daha çok sokuldu içime. Bir anda bu kadar yakın olmamız garipti, değil mi? Ama güzeldi, güzel bir histi.

Derin bir nefes aldım, kokusu burnuma geldi. Çilek, çilek kokuyordu.

Benden ayrıldı ama belimdeki ellerini çekmedi.

"Teşekkür ederim." derken ellerini belimden yavaşça çekti ve gülümsedi.

"Ne zaman istersen, her zaman buradayım. Birşey yapamasam da, sarılabiliriz."

"Sana sarılınca bile bir sürü şey yapmış oldun." gülümsedim,
"Gel, gidelim."

"Nereye?"

"Bizimkiler kantinde, seni merak ediyorlardı."

"Sizinkiler mi?"

"Hmhm, hadi yürü."

Minho'nun elini tuttum ve önden önden yürümeye başladım. Spor salonundan çıkınca adımlarını hızlandırdı ve yanıma geldi, bana biraz yaklaştı ve diğer eliyle kolumu tuttu, tetirgin görünüyordu. İnsanlar yüzünden olduğunu düşünmeden edemedim ve içimde garip bir sinir oluştu.

Kantine geldiğimizde Minho'nun elini bıraktım ve bir sandalye alıp benim sandalyemin yanına koydum, Minho yanıma oturdu, bende oturunca Seungmin'in bizi izlediğini fark ettim, diğerleri gibi değil de çok farklı bir şekilde bakıyordu. Bunun sorunu ne amk?

"Minho, iyi misin?" Seungmin konuşunca Minho sadece kafa salladı.

"Ceza aldın mı?"

"Okulun ilk günü olduğu için vermediler, ama,"

Seungmin gergince öne doğru eğildi, "Ama?"

"Annemi aradılar." Minho'nun sözü ile Changbin, Felix ve Seungmin üçlüsü büyük bir siktir çekti. Minho gözlerini masaya düşürdü ve masayı incelemeye başladı. Bir büyüğünüz kızınca halıdaki desenleri izlemek gibi birşey bu.

Minho ve diğer üçlü, gerçekten endişeli görünüyordu. Sanırım durum gerçekten ciddiydi. Minho'nun ailesi çok mu katı? Neden bu kadar büyüttüler ki bu olayı?

"Minho."
Minho kafasını kaldırıp bana baktı meraklı gözlerle. "Ailen, yani öğrenmeleri neden bir sorun? Olayı anlatırsan sana hak vermezler mi?"

"Ailem pek yumuşak değildir, her zaman kendi istedikleri olsun isterler. Sayısal bölümü de onlar seçtirdi zaten. Bu zamana kadar hiç kavga etmemiştim, yani etmiştim ama asla öğrenmediler, ne yaparlar bilmiyorum. Ceza verirler sanırım, belki başka bir okula-"

"Hayır, saçmalama!" Seungmin, Minho'nun sözünü böldü ve sinirle konuşmaya devam etti. "Ben ikna ederim, ceza da almazsın, okuldan da gitmezsin. Tamam mı?"
Minho aşağı yukarı kafa salladı ve gülümsedi.

Seungmin ile Minho arasında sanki farklı bir şeyler vardı, aşk? Bilemiyorum, belki tek belki karşılıklı, beni ilgilendirmez. Öyle değil mi?

Zil çalınca ayağa kalktım. FCS ekibi, yani Felix, Changbin ve Seungmin, Minho'yu sınıfına bırakacaklarını söyleyip gittiler.
Bizde bizimkilerle kalkıp sınıfa gittik.
Benim yine uykum vardı, uyumak istiyordum.
Benim neden hep uykum var amk?

Sınıfa gelip cam kenarı, en arka sırama oturdum ve kafamı sıranın üstüne koydum.
Gözlerimi kapattım, yine uyuma zamanım gelmişti.

Hyunjin tum turk gencligi temsili
Hepimizin her saniye uykusu var
Uykum yok diyenler bot

Bu bolumu de pek sevmedim ama sarildiklari icin guzel
Insanlara sarilin
Sarilmak cok guzel bi sey

Sarilmaya ihtiyaci olan herkese kocaman sarildim 💞🔥

OPUYOM SARILDIM KOCAMAANN
🐧🔥

🍄