alışırsınız

97 16 40
                                    

Bol bol yorum yazmayı ve oy atmayı unutmayın asklarimmm. İyi okumalar. Umarım beğenirsiniz.

...

"Hyunjin!" Başını okuduğu kitaptan kaldırıp sesin geldiği yöne doğru çevirdi. Wonyoung'tu bu ya da üvey kardeşi...

"Bu şekilde olmak istemiyorum." Hyunjin hiçbir şey demeden tek kaşını kaldırdı. Merakla karşısındaki güzel kızı dinliyordu.

"Anne ve babalarımız yüzünden aramız garip olsun istemiyorum. Senin istemediğini biliyorum. Bende istemiyorum. Bu bizim değil, onların suçu. Böyle birbirimizi görünce selam bile vermezsek kendimi kötü hissederim. Kimseyle aram kötü olsun istemiyorum -ki bu kişinin ismi Hyunjinse hiç istemiyorum. Kabul etsekte etmesekte yaklaşık bir ay sonra aynı evde yaşayacağız. Böyle olmayalım." Sonlara doğru gözleri dolmuştu.

Hyunjin gülümseyip karşısındaki kızı kollarının altına aldı. Wony şaşırmıştı ama bozuntuya vermeyip sarılışına karşılık verdi.

"Ooo n'oluyo burada?" Beomgyu'nun sesi ile ayrıldılar.

"Ne var kardeş, arkadaşımıza da mı sarılamıyoruz artık?" dedi Hyunjin şakayla karışık gülerek. Beomgyu ellerini açıp teslim olmuş gibi:

"Bir şey demedim, devam edin siz." diyip duvarın üstüne oturdu. Sunghoon, Wony ve Hyunjin'e göz devirip Beomgyu'nun yanına oturdu.

"Ee var mı bir şeyler?" dedi Yeji elindeki kolayı yudumlarken.

"İki gün sonra bizim maçımız var. Aslında Minho ile ilgili aklımda birkaç bir şey var ama yapar mıyım bilmiyorum."

"Sen söyle biz hallederiz." Beomgyu, Wonyoung'un sözüne güldü. Her zaman arkasında olmalarını seviyordu.

"Küçük bi sakatlık ya da o gün gelmemesini sağlasak güzel olabilirdi."

"Bu hile olmuş olmaz mı?" dedi Hyunjin. Çeteye yeni yeni katılıyordu ve kurallardan habersizdi.

"Tanımıyorsun onları Hyunjin. Biz yapmazsak onlar yapacak. Sevmiyoruz birbirimizi."

"Wony'nin dediği gibi aslanım. Var mısın, yok musun?" Yeonjun ile olan kavgasından sonra bir taraf tutmak zorunda olduğunu biliyordu.

"Varım." Wony gururla gülümsedi.

"Çete tamam ama plan ne?" Sunghoon'a karşı güldü Beomgyu.

"Bakın şimdi..."

...

Maç Günü

"Beni duyuyor musunuz?" Beomgyu kulaklıklarını kontrol ediyordu.

"Ben Kızıl Ateş. Duyuyorum. Tamam." Ah birde her zaman kullandıkları lakapları. Bunun kim olduğunu anlamışsınızdır değil mi?

"Ben Motorcu. Duyuyorum. Tamam." Sunghoon'du bu.

"Ya bi dursana Hyunjin ufff! Saçımı çekme!" diye yanındaki Şair Adam'a triplendi Afrodit ya da bizim güzel kızımız Wonyoung. Ah bu arada Şair Adam, Hyunjin. İkisininde görev yeri ortaktı.

"Her neyse. Ben Kar Topu. Duyuyorum. Tamam." Bu da bu görevde çeteye fazlasıyla yardımcı olan ya da Beomgyu'ya fazlasıyla yardımcı olan Minjeong'tu.

Herkes yerinde ve hazırdı. Telsizlerde de bir problem yoktu. Maçın başlamasına yaklaşık 50 dakika vardı. Eğer plan güzel ilerlerse Beomgyu bu maçı kesin alırdı. Gerçi ona göre her türlü alırdı ama işini sağlama almayı severdi.

onlar kim, multifanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin