Beomgyu elindeki şarabından bir yudum daha aldı. Parti onun için fazlasıyla sıkıcıydı. Kapıdan giren kırmızı kadife elbisesi ile dikkat çeken Shin Ryujin'e baktı. Derince nefesini verdi. Onu bu partide görmeyi beklemiyordu.
Ryujin kalabalığın arasında duran beyaz giyinmiş Choi Beomgyu'ya baktı. Kesinlikle parıldıyordu. Gülümseyip Beomgyu'nun yanına geldi.
"Naber?" dedi Ryujin. Beomgyu hiçbir şey demeden tekrar içeceğimiz bir yudum aldı. "Siho seni özlediğini söyledi Beomgyu." dedi gülerek Ryujin.
"Ne istiyorsun Ryujin?"
"Eğlenmek? Hadi ama Beomgyu! Bu bir parti ve bilgin olsun diye söylüyorum partiler eğlenmek için vardır."
"Eğlenmene bak o zaman." diyerek uzaklaşmaya çalıştı Beomgyu. Fakat Ryujin o gitmeden Beomgyu'nun kokundan tutup çekti. Kollarını Beomgyu'nun boynuna sardı.
"Sen olmadan nasıl eğlenebilirim Choi Beomgyu?" Ryujin'in, Beomgyu'nun dudaklarına bakarak konuşması ve aralarında milimler olması geldiğinden beri neredeyse bir şişe bitirmiş Beomgyu için iyi değildi. Yutkunup geri çekildi.
"Rahat bırak beni Ryujin." Ryujinden uzaklaşıp koltuklardan birine yayıldı Beomgyu. Ryujin sinirlenmeye başlamıştı.
"Çok oyunbozansın. Hadi gel benimle." diyerek Beomgyu'nun bileğinden tuttu Ryujin.
"Nereye gidiyorsun?"
"Gidiyorsun değil gidiyoruz Beomgyu. Hadi gel." Beomgyu daha fazla ısrar etmeyip Ryujin'in peşinden gitti.
Ryujin kalabalığın içine girdi. Bir elini Beomgyu'nun omzuna koydu ve yaklaştı.
"Dans edeceğiz mızmız."
"Benimle yine dalga mı geçiyorsun Ryujin?" Ryujin göz devirdi.
"Bir kerecik susar mısın?"
"Ryujin midem bulanıyor. Kusmam gerek." Ryujin Beomgyu'nun yüzünün solduğunu görünce geri çekildi. Beomgyu hızlıca önündeki çöp kutusuna kustu. Bir anda partideki herkes ona dönmüştü. Wonyoung görüp koşarak yanına geldi.
"Sana çok içtin dedim Beomgyu. Gel benimle." Wonyoung, Beomgyu'yu kolundan tutup evin içine çekti. Ryujin ise sesli bir şekilde nefesini verip Beomgyu'nun masasına geçti.
Partiye, Beomgyu ile yakınlaşmak için gelmişti fakat her şey mahvolmuştu. Beomgyu'nun shot bardağını eline aldı. Bugün Beomgyu'ya hislerini açıklamak istiyordu. Kendisi de nasıl hissettiğini bilmiyordu fakat Beomgyu'nun yanında olmak onu mutlu ediyordu. Uğraşmak ise tamamen bir zevkti. Saçlarını geriye atıp evin içine girdi.
Bu sırada Wonyoung, Beomgyu'yu banyoya sokmuştu.
"Ne yapıyorsun bilmiyorum ama ayılman lazım Beomgyu. İstersen kısa bir duş falan al. Şu haline bak." Beomgyu başını salladı. Wonyoung bir şey demeden kapıyı açıp çıktı.
Wonyoung'un banyodan çıktığını gören Ryujin hızlıca banyoya yaklaştı. Kapıyı tıklattı fakat ses gelmedi. Boşverip kapıyı açtı. Karşısında yanına çıplak Beomgyu'yu görmesi ile gözleri büyüdü.
"Ryujin?" dedi Beomgyu yarı açık gözlerle. Ryujin, Beomgyu'nun vücuduna bakarken konuştu.
"Beomgyu?"
Sırıttı Beomgyu. "İstediğin kadar bakabilirsin." Ryujin göz devirdi.
"Bakmıyordum bile." Sonra buraya neden geldiğini hatırladı. "Sana bir şey söylemem gerek ama hatırlayacak kadar ayık mısın onu ölçmem lazım." Beomgyu tek kaşını kaldırdı.
"Ben de diyorum ki Ryujin neden geldiğinden beri beni salmıyor." Tekrar göz devirdi Ryujin.
"Laf sokabildiğine göre hatırlarsın." Yutkundu Ryujin. Bu onun için hiç kolay değildi. "Bugün bu partiye senin için geldim. Seni görmek istedim. Yanında olmak istedim. Nedenini bilmiyorum ya da belki de nedeninden kaçmak istiyorum. Ama ben ne kadar kaçmak istersem isteyeyim ayaklarım sana doğru çekiliyor Beomgyu. Koşmak istiyorlar. Yanlış mı doğru mu bilmiyorum. Tek bildiğim beni iyi hissettirdiğin." Söylerken Beomgyu'nun gözlerine baktı Ryujin. Tepkisini ölçmek istiyordu ama Beomgyu heykel gibi hareket dahi etmiyordu.
Bir adım yaklaştı Ryujin'e Beomgyu. Zaten küçük olan banyoda dip dibeydiler. Beomgyu, Ryujin'in önüne gelen saçlarını kulağının arkasına toplandı.
"Sen biraz bana abayı yakmışsın güzelim." dedi ve ikisinin dudaklarını birleştirdi.
Ryujin, Beomgyu'nun dediği şey ile utandı. Beomgyu ellerini Ryujin'in çenesine koymuş sertçe dudaklarını öpüyordu. Ryujin ise Beomgyu kıyafetsiz olduğundan ellerini nereye koyacağını bilemedi. Beomgyu, Ryujin'i kalçalarından tutup kucağına aldı. Ryujin geri çekilip Beomgyu'nun yüzüne baktı.
"Eğer bunları sarhoş olduğun için yapıyorsan seni öldürürüm Choi Beomgyu." Beomgyu gülümsedi Ryujin'in dediğine.
"Emin ol bu anları çok net bir şekilde hatırlayacağım güzelim." Tekrar ikisinin dudaklarını birleştirdi. Ryujin'in çenesine küçük bir öpücük kondurdu. Daha sonra boynunu öpmeye başladı. Ryujin yandığını hissetti. Beomgyu'nun dilinin değdiği her yer bütün vücudunun yanmasına sebep oluyordu. Nefes alış ritmini dahi değiştirmişti bu adam. Üstelik tek yaptığı öpmekti.
"Çok heyecanlısın Shin" Beomgyu öpüşlerinin arasında fısıldayarak konuşuyordu. Bu Ryujin'in daha da utanmasına sebebiyet veriyordu. Beomgyu'nun eli Ryujin'in sütyen ipine gittiğinde Ryujin kendini geri çekti.
"Sana bu kadarı fazla bile Beomgyu. Yarın hatırlamak zorundasın." Hızlıca kapıyı açıp dışarıya çıktı Ryujin. Yukarıya çıkan elbisesini düzeltti. Kesinlikle hava alması gerekiyordu.
...
"Hyunjin'i gördün mü Sunghoonie?" dedi Wonyoung.
"Hayır ama ben buradayım Wony." Başını salladı Wonyoung.
"Merak ettim sadece. Ayrıca Yeji de gelmedi." Sunghoon seslice nefesini verdi.
"Bir kere olsun kimseyi düşünme Wony. Sadece bana odaklan." Wonyoung gülümsedi.
"Peki. Düşünmeyeceğim."
Elini uzattı Sunghoon. "Dans?" Wony gözlerini kısarak güldü. Tek eli ile elbisesini tuttu ve hafif eğildi.
"Zevkle." Sunghoon onu elinden tutarak sahnenin ortasına çekti. Kokusu hoşuna gidiyordu.
"Neden bu kadar heyecanlısın Hoonie?" dedi Wonyoung. Sunghoon kaşlarını çattı.
"Değilim?"
"Öylesin Hoonie. Kalbin... çok hızlı." Yutkundu Sunghoon.
"İçkidendir." Wonyoung güldü şirince.
"Eminim ondandır Hoonie." Gözlerini buluşturdu. Sunghoon daha fazla dayanamayıp gözlerini kaçırdı. "Bugün garipsin." dedi hafif kaşlarını çatarak Wony.
"Normalim." Boğazını temizledi genç adam. Sesi biraz fazla çıkmıştı.
"Tamam bir şey demedim." Wonyoung başını Sunghoon'un göğsüne yasladı. Zaten kalbi hızlı atan Sunghoon daha fazla dayanamadı bu yakınlığa. Yavaşça itti Wonyoung'u.
"Ben yoruldum biraz. Eve gitmem lazım."
"Tekrar söylüyorum garipsin. Dans etmemizi sen söyledin."
"Hazır değilmişim Wony."
"Ne demeye çalışıyorsun?" Bir şey demeden arkasını dönüp bahçeden uzaklaştı Sunghoon.
Beğenip yorum yaparsanız sevinirim. Öptüm hepinziiii.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
onlar kim, multifan
Diversos"Aşk bir yalan: adem ile havvadan kalan." ... Bir çeşit lise kaos kurgusu