"Ya nereye gidiyorsun? Cevap ver." Wonyoung ayağındaki topuklularla Sunghoon'a yetişmeye çalışıyordu ama fazla yavaştı onun için. Ayağının yerdeki taşa takılması ile yere düşmesi de bir oldu zaten.
"Ahh!" Sunghoon hızlıca arkasını dönüp Wonyoung'un yanına koştu. Yere çömelip bileğini tuttu.
"Çok acıyor mu?"
Wonyoung sinirle Sunghoon'un elini itti. "Bırak! Korkaklığından bıktım. İlla bana zarar mı gelmesi gerekiyor? Ne diye çocuk gibi kaçıyorsun benden?"
"Bunu şuan konuşamayız. Ayağın nasıl iyi mi? Taşımamı ister misin? Bekle hemen getiriyorum motorumu." Sunghoon tam kalkarken Wonyoung elinden tuttu.
"Kes kaçmayı. Sinirimi bozuyorsun." Sunghoon'un bir şey demesine izin vermeden kendi kendine ayağa kalktı. Topallayarak bahçeye doğru gitmeye çalışıyordu.
"Böyle gidemezsin bir yere Wonyoung." Sunghoon hızlıca yanına gelip Wonyoung'u sırtına aldı.
"Bıraksana ya!"
"Kulağımın dibinde bağırma Wony!" Bahçeye doğru gidip motorunu bakınmaya başladı Sunghoon.
"İMDAT! İNSAN KAÇIRIYORLAR! KURTARIN BENİ! BURADA BİR YAMYAM VAR!" Göz devirdi Sunghoon.
"Yamyam sence de biraz fazla olmadı mı?"
"Umrumda değil. Bırak beni." İkisi kendi aralarında atışmaya devam ederken aralarına yabancı bir ses katıldı.
"Bıraksana kızı." Wonyoung duyduğu sese göz devirmeden edemedi.
"Git başımdan Minho musun nesin. Bir de seninle uğraşamam." dedi Sunghoon. Tam Minho konuşacaktı ki Wonyoung onu susturdu.
"Benimle uğraşıyorsun yani? Bırak ya! Kendim giderim ben!"
"İstemiyor işte Sunghoon. Bırak ben ilgilenirim." diyerek yakınlaştı Minho.
"Sunghoonieee beni hemen eve götürür müsün?" diye bağırdı Wonyoung. Sunghoon güldü.
"Duydun patronu. Sen burada ezik ezik beklemeye devam et. Benim eve bırakmam gereken bir kız var." Göz kırpıp motoruna oturdu Sunghoon. Wonyoung zaten daha önceden bindiği için nasıl oturması gerektiğini biliyordu. Hızlıca sürüp arkalarında sadece bir toz bulutu bıraktı Sunghoon.
Minho yanındaki çöp kutusuna küfrederek tekme attı. Kesinlikle Wonyoung'u tekrar istiyordu.
...
"Ben de istiyorum. Çilekli olsun." Sunghoon başını sallayarak kantine doğru ilerledi.
"Neden dün gelmedin Yeji? Seni aradım tüm gece. Hyunjin de yoktu. Beraber miydiniz?" Son soruyu sorarken sırıttı Wonyoung. Fakat tan masada onları dinleyen Yeonjun'dan habersizdi.
"H-hayır ne alaka? Başım ağrıyordu biraz. Uyumuşum. Haber veremedim." Wony başını salladı.
"Dün gece garip bir şey oldu ama anlayamıyorum." Yeji tek kaşını kaldırdı.
"Nasıl yani?" Wony önce etrafını kontrol etti. Hala kantinde sıra bekleyen Sunghoon'u görünce konuşmaya başladı.
"Yanii Sunghoon biraz garipti. Beraber dans ediyorduk ve bir anda beni itip eve gitmek istediğini söyledi. Ama gayet huzurlu gözüküyordu. Hem o teklif etti ama bırakan da oydu."
"Sunghoon garip birisi Wony. Çokta düşme üzerine. Bir problem varsa söyler zaten." dedi Yeji. İkisinin arasına girmek istemiyordu.
"Neden sustunuz?" dedi Sunghoon elindeki sütü Wonyoung'a uzatırken.
"Hiiiç, öylesine." dedi Wonyoung. Yeji ikisinin arasındaki garipliği daha da hissetti.
"Ben kalkayım o zaman. Bir kaç işim var zaten." Göz kırpıp onların bir şey demesini beklemeden masadan hızlıca kalktı. Kimse fark etmeden Yeonjun'a göz kırptı. Anlaması için yalvarıyordu.
Hızlıca temizlik odasına girip Yeonjun'un gelmesini bekledi. Kapı açılınca sakin bir nefes verdi.
"Beni mi özledin tatlım?" dedi Yeonjun gülerek. Yeji göz devirdi.
"Saçmalama. Adamı ne yaptığını sormam lazımdı."
"Aaa şu mesele. Merak etme ben hallettim. Uzun bir süre sana bulaşmazlar." Kaşlarını çattı Yeji.
"İmkansız. Babam yine kumar oynar, yine para kaybeder ve ben deja vu yaşarım. Bu döngü bitmez Yeonjun." Zaten dar olan oda da Yeonjun biraz daha yaklaştı Yeji'ye.
"Bitti diyorum ya tatlım." Ellerini Yeji'nin saçlarının arasına doladı.
"Tamam. Teşekkürler. Ben gideyim art-" Yeji kapıya doğru yönelmişti fakat Yeonjun onu durdurdu.
"Ahh ve benimde bir sorum var Bayan Yeji. Wonyoung, neden sen ve Hyunjin'in yakın olabileceğini düşünüyor."
"Olabiliriz çünkü. Hyunjin fena çocuk değil." Yeonjun sinirle karışık şirin bir gülümseme gönderdi Yeji'ye. Daha sonra yavaşça Yeji'nin boyuna eğildi. Yeji geri adım attıkça daha da yakınlaşıyorlardı.
"Olamazsınız." diye fısıldadı Yeonjun, Yeji'nin yüzüne karşı.
"N-nedenmiş o?" Yeji kekelediği için kendine bir küfür savundu.
"Çok tatlısın." demekle yetindi Yeonjun. Daha sonra dudağını yaladı, gözlerini Yeji'nin dudaklarına yöneltti. Yeji gerilmişti bu hareket ile. İçinden geleni yaptı ve tekrar Yeonjun'un bacak arasına bir tekme geçirdi. Bu sefer daha hafifçe tekmelemişti. Yeonjun refleks ile yere eğilirken hızlıca odadan çıktı Yeji.
"Kendine fazla güveniyorsun Choi Yeonjun."
...
Beomgyu kendi kendine bahçedeki duvarlarda oturuyordu. Yanına gelen Wonyoung ile ona döndü.
"Felsefi düşüncelere dalmış gibisin." dedi Wonyoung. Beomgyu güldü.
"Felsefi değil de dün çok içmişim galiba."
"Evet, kustun resmen her yere. Hatta seni duş alman için banyoya götürdüm ama aldın mı bilmiyorum."
"Hatırlamıyorum." dedi Beomgyu. Hafızasında sadece Ryujin'i öptüğü yer vardı ama neden öptüğünü bile bilmiyordu. Onlar en son kavgalı değil miydi? Ne olmuştu da öpüşmüşlerdi.
"Çok normal. İçme bir daha o kadar. Hayır normalde de en kontrollümüz sendin."
"Wonyoung sana bir şey soracağım ama dürüst ol." Başını salladı Wonyoung. "Diyelim ki kavgalı olduğun birisi var. Ama böyle elinden gelse öldürmek istiyorsun o kişiyi. Sonra sarhoşken bir şey olabilir mi aranızda? Yani çekim gibisinden." Wonyoung gözlerini kocaman açtı.
"Yuhh kiminle ne yaptın?"
"Belli değil mi?" diye sordu Beomgyu gergince."
"Sen herkesten nefret ediyorsun. Tahmin etmek zor." Güldü Beomgyu.
"Haklısın. Neyse boşver. Bir önemi yok zaten." Wonyoung'u tek bırakıp okula doğru yürüdü. Olayların başını hatırlamayı çok istiyordu ama içtiği aptalca şeyler pek izin vermiyordu.
Okulun kapısında gördüğü afiş ile durdu yerinde. "Geleneksel 25. Yıl Jimnastik Yarışmaları" gülümsedi görür görmez. Daha önce hiçbirini izlemeye gitmemişti. Fakat Ryujin'in katıldığı her sene birinci olduğunu biliyordu. Belki de bu sefer en önden izlemeliydi.
![](https://img.wattpad.com/cover/323319466-288-k956508.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
onlar kim, multifan
De Todo"Aşk bir yalan: adem ile havvadan kalan." ... Bir çeşit lise kaos kurgusu