"Neredesin, göremiyorum seni?" dedi Jake telefondaki Minjeong'a.
"Ben gördüm seni. Geliyorum şimdi yanına." Telefonu kapatıp arkası dönük olan Jake'e doğru yürümeye başladı Minjeong. Karaoke binasının önündeydiler.
Jake omzuna dokunan el ile arkasına döndü. Minjeong'u görünce yüzünde şirin bi' gülümseme oluştu. "Hadi girelim içeriye." Minjeong başını sallayıp önden içeri girdi. Jake'te onu takip etti.
Beraber bir oda tuttuktan sonra şarkı seçmeye başladılar. Jake şarkılar ile ilgilenirken Minjeong koltukta etrafı inceliyordu. Çok büyük bir oda değildi ama gerçekten çok güzel dizayn edilmişti. Jake şarkıyı seçmişti çoktan.
"Sırayla söyleyeceğiz. Replikleri ayarladım. Al." Mikrofonu Minjeong'un eline vererek ilk repliği söylemeye başladı.
Selena Gomez - The Heart Wants What It Wants
Şarkının sözleri hoşuna gitmişti Minjeong'un. Söylerken sadece Jake'e odaklandı. Etrafında başka hiçbir şey istemedi. Bugün Jake ile beraber o kadar çok eğlenmişti ki her şeyi unuttu.
Aradan yaklaşık yarım saat geçmişti. "Bir şeyler mi sipariş etsek ya? Çok yoruldum." dedi Minjeong.
"Olur. Bende acıktım." İkisi beraber odadan çıkıp binanın atıştırmalık bölümüne ilerlediler. Jake yemekleri sipariş ederken Minjeong'ta masaya oturmuş tekrar ve tekrar etrafı inceliyordu.
Gözü çapraz masaya kaydığında ise Hyunjin'i gördü. Gözlerini kısarak o olduğundan emin olmak istedi. Bu oydu ve tek başına oturuyordu. İkisi pek yakın değildiler ama Minjeong selam vermek istedi. Tam ayağa kalmıştı ki Hyunjin'in yanına bir kız geldi. Minjeong aynı hızla yerine oturup merakla ikiliyi izlemeye başladı. Bu Soojin'di!
Soojin, Hyunjin'e elleri ile pizza yediriyordu! Minjeong daha fazla içindeki dedikoducu kişiliğe dayanamadı ve ikisinin birkaç fotoğrafını çekti. Kim bilir belki bunları ileride kullanırdı.
...
"Ben demiştim sana o kızdan bir şey olmaz diye." dedi Wony, Yeji'ye.
"Haklıymışsın demek ki. Ama yine de kötü birisi olduğunu sanmıyorum Minjeong'un." Wony derince nefesini verdi.
"Sen saf falan da değilsin. Ne diye sevdin o eziği? Kabul edelim Beomgyu'nun yaptığı ergenlik ama bizimle ne diye birden konuşmayı kesti? Çünkü rol yapıyordu. Eğer Beomgyu ile ilişkileri devam etseydi yine bize gülecekti." Yeji, Wonyoung'un söylediklerine başını sallarken yanlarına birisi daha geldi.
"Kimmiş o ya?" Wonyoung yanlarına gelen Beomgyu'ya gözlerini devirdi.
"Kim olabilir Beomgyu?"
"Siho olmadığı kesin~" diyerek dalga geçti Yeji. Beomgyu somurtarak kendisine gülerek bakan iki kıza dil çıkardı.
"Siz geçin dalganızı. Ben bulurum yolumu."
"Yine ne düşünüyorsun sen?" dedi Yeji.
"Henüz bir şey oturtmadım kafamda ama Ryujin'in benimle uğraştığı gibi bende onunla uğraşmak istiyorum."
"Lütfen salalım şu grubu artık ya. Bi' onlar bi' biz. Çok sıkıldım ben. Bence bize yeni birileri lazım." Yeji tek kaşını kaldırdı. Wonyoung'a katılıyordu. O da sıkılmıştı. Özellikle Yeonjun'dan.
"Yeni biri kim olabilir?"
"Bilmem, belki şuradaki çocuklar? Aralarında birkaç yakışıklı vardı."
"Ne yakışıklısı ya? Yanındakine baksana sen." dedi Sunghoon Wonyoung'un yanına oturup.
"Yani, sende idare edersin ama bana yeni yüzler lazım." Sunghoon güldü dediğine. Yüzünü iki eli ile kavrayıp dudaklarını büzdü. Gözlerini hızlı hızlı kırparak şirin olduğunu düşündüğü bir ses tonu ile Wonyoung'a döndü.
![](https://img.wattpad.com/cover/323319466-288-k956508.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
onlar kim, multifan
Random"Aşk bir yalan: adem ile havvadan kalan." ... Bir çeşit lise kaos kurgusu