Yeniden merhabalar. Umarım her şeye rağmen iyisinizdir. İyi değilseniz bile toparlanmaya çalışın çünkü toparlanamazsak bir daha ayağa kalkacak gücü bulamayabiliriz. Belki bunu duymaya ihtiyacı olan birisi okuyordur şuanda bilemiyorum. O yüzden sen diye hitap etsem daha etkili olurum sanırım.
Yere düştüğün zaman bir an önce kalkmanın yollarını ara, bulduğun zaman nasıl olduğunu ayağa kalktığında anlayacaksın ayaklarının üzerinde dimdik yürümenin ne kadar güzel olduğunu.
Her şeye rağmen gülümse, bazen ağlayabilirsin bu çok normal ancak bir kez ağladın diye gülümsemeni unutma, unutturma . Sen güldüğün zaman güzelleşecek dünyan. Bunu sakın unutma.
Havin'in hikayesinden önce böyle bir şeyler söylemek istedim. Umarım sizlere iyi gelebilmiştir biraz olsun.
Kafanızı çok şişirdim belki de :) o yüzden keyifli okumalaar oy ve yorumlarınızı bekliyorum 💕
Lütfen yorum atmasanız bile o küçük yıldıza basın. Emeğimin karşılığını almak benim için çok güzel bir şey olur çünkü ☺
🌊☁️Yazar'dan:
Günseli hanım anlatacağı hikayeyi tekrar hatırlayınca Havin için yine üzüldü. Nasıl dile getireceğini bilmiyordu ancak anlatırsa belki yıllardır içinde olan keskin acıyı biraz olsun hafifletirdi.
Derin bir iç çekti ve anlatmaya başladı.
"-Havin'in bir sevgilisi varmış buraya düşmeden önce. Sarı saçlı , mavi gözlü uzun boylu yakışıklı bir delikanlıymış. Öyle söylüyordu o zamanlar doktorlar. Bu arada Havin hiç anlatmadı hikayesini bana. Ben ve diğer hemşireler hep haberlerden ve doktorlardan duyduklarımız kadarını biliyoruz sadece. Devam ediyorum.
Havinle sevgilisi 3- 4 yıldır beraberlermiş sanırım. Birbirlerini de çok seviyorlarmış. O vakitler İzmitteki seri katili duymuşsundur. Gözcü müydü neydi Allah'ın belası o zamanlar cinayet işlemeye devam ediyormuş ve hâlâ bulunamıyormuş.
Havin ve sevgilisi bir yere gidiyorlarmış ya da bir yerden geliyorlarmış bilmiyorum orasını ama gece, 12 saatlerinde sokakta beraber yürürlerken karşılarına bir anda iki tane adam çıkmış. Bir tanesi Havin'i tutarken diğeri Havin'in sevgilisinin boğazına bıçak dayamış. Yumrukla dövüşmüşler sanırım sonrasında ama sevgilisi en sonunda arkadan gelen diğer adam yüzünden daha fazla dayanamamış . Arkadan gelen adam da Gözcüymüş. Yüzünü görmemişler ancak Havin o kadar çok bağırmış ki sokaktan kimse geçmiyormuş. Röportajda söylemişti 2 sokak ötede balkonda oturan birisi bağırışları duymuş ve polisi aramış. Keşke polis geldiğinde her şey için çok geç olmasaymış.
Havin'in sevgilisini gözünün önünde öldürmüşler. Gözcünün öldürme şeklini bilirsin. Kızın gözü önünde gözlerini oymuş yerinden çıkarmış çocuğun. Defalarca bıçaklamış sonrasında ve hiçbir şey olmamış gibi gitmiş oradan, polis geldiğinde Havin'i sevgilisinin başında ellerinde onun gözlerini tutarken bulmuşlar. Orada delirmiş zaten. Delirmese o gözleri elinde tutabilir miydi?
Buraya geldiğinde de sürekli mavi diye sayıklayıp duruyordu. İlk başta kimse anlamıyordu ama sonrasında anladık çocuğun gözleri mavi diye o sürekli ismini değil de gözlerinin rengini sayıklıyormuş. Sevgilisinin ismi de Çakır imiş ancak buraya geldiğinden beri ağzından o ismin çıktığını duymadım.
Her gün taktığı şapkasını da galiba Çakır ona hediye etmiş o yüzden hiç çıkarmıyor. Kimsenin yüzüne bakmamasının sebebi de bu olay. Gözlere bakamıyor baktığı an kriz geçiriyordu ilk zamanlar sonrasında hiç bakmamaya başladı. Günden güne böyle burada gencecik yaşında harap olmasına o kadar üzülüyorum ki. Ancak benim elimden bir şey gelmiyor...."
Sarp duydukları karşısında neye uğradığını şaşırdı . Nefes alamadı, kalbi yine acıdı. Kalbindeki zincirlerin daha da sıkılaştığını hissetti. Sonra kendi gözlerinin rengini hatırladı. Lens taksaydı bakar mıydı Havin gözlerine?
Mavi gözler sevgilisini hatırlatıyorsa kahverengi lensler, sevgilisini alan toprağı çağrıştırır mıydı?
Derin bir iç çekti. Kafasında binbir farklı düşünce içerisinde hiçbir şey söyleyemedi.
Sarp Uran'dan:
Duyduklarım beni daha da çıkmaza sokmuştu. Kalbimde sürekli garip hisler içerisinde ona bakarken şimdi tüm bu duyduklarımdan sonra ona baktığım zaman nasıl hissedeceğimi bilememek en kötü hismiş.
Onun her zaman yere eğik başı gösteriyordu çoğu şeyi her ne kadar da gizli olsa da ben onu görebiliyordum. Şimdi bu sefer duyduğum gerçekler daha da acıtacaktı canımı.
Yanına artık her geldiğimde aynaya bakmak istemeyeceğim. Çünkü baktığım mavi gözlerim bana hep onun kalbindeki kişiyi hatırlatacak.
Oysa benim istediğim kalbimdekinin gözlerime doyasıya bakmasıydı.
Baksa bile beni değil onu görecek.
Ve bu dünyanın en berbat hissi.Sevdiğine baktığında gördüğün kişi kimse ona aitsin. Benim kalbim ona , onun kalbi ise ölü bir cesede ait.
Ben hiçbir zaman ölü bir adamın yerine geçmek istememiştim.
Aşk , galiba bu aşk ki , insanı yaşarken öldürürmüş.
Bunu yeni öğrenmedim .Keşke yeni öğrenseydim....
Zira kalbim daha fazlasını kaldıramayacak kadar ağırlaştı. Ben ise taşımama yardım edecek birini ararken ölüyorum...Evet biraz kısa bir bölüm oldu ancak hemen bölüm atmak istediğim için yazdım.
Umarım beğenmişsinizdir. Destekleriniz için vote ve yorumlarınızı bekliyorum.
Sevgiyle kalın 😊🌸
☁️🌊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ
General Fiction"Ve gözlerin mavi, o gözlerinin mavisinde kaybolmak istiyorum. Beni kucaklayan kollarının arasında bir ömür boyu kalabilirmişim gibi hissetmek, dünyanın en güzel hissi. Şimdi gökyüzüne bakıyorum mavi. Sen yine oradasın. Seni her an özlüyorum. O yü...