En sevdiğim ana sıra gelmişti .
Sema ve Furkan'ın müzik şölenini izleyecektim. Tabi oraya yalnız değil Esma'yla birlikte gidecektim . Son zamanlarda yaşadığımız şeylerden sonra can sıkıntısına iyi gelir diye düşündüm ." Bugün seni çok güzel bir yere götüreceğim ."
" Hıım neresiymiş söyle bakalım."
" Yeni arkadaşlarımla tanıştıracağım seni "
" Arkadaş hemde yeni " deyip gözlerini kısıp kıskançlık tribine girmeye hazırlanığını hissettim." Ya öyle değil ".
"Peki ya nasıl ? Birgün boş bıraktım bak sana arkadaş bulmuşsun hemen aşk olsun ."
" Bir kere sen benim arkadaşım değil kardeşimsin kızım senin yerin başka."
"Peki kim bu yeni arkadaşlar? ."
" Müzikle ilgileniyorlar bende o sayede tanıştım zaten . Ya seni sabah tanıştıracaktım. O sıra masadan aniden kalkıp gidince tanıştırma fırsatı olmadı .
Adı Sema çok tatlı bir kız beni birazdan toplanacakları kafeye davet ettiler . Oraya gidiyoruz şimdi. Hem burayada yakınmış".Esma bana odaklanarak " Şey canım ya ben gelemeyeceğim "deyince bende " Neden bir şey mi oldu ? diye sordum .
" Benim bir aile dostumuzu ziyaret etmem gerekiyor bugün gitmezsem çok ayıp olur ."
"Öyle desene ya bende bir şey oldu zannettim. Ama ben seninde gelmeni çok istiyordum ."
" Başka birgün artık . Benim yerimede eğlen tamam mı? benim acil gitmem gerekiyor hadi gittim ben yarın konuşuruz "
"Tamam canım Görüşürüz " dedikten sonra ayrıldık. Hızlı adımlarla az bir süre sonra Sema'nın davet ettiği mekana gelmiştim.Mekanın kapısında insanlar akın etmiş içeri girmek için kimse kimseye nezaket göstermiyordu. Görende bir mağazada indirim varmış gibi itiş kakış halindeydiler. Hiç düşünmeden aralarına karışarak içeri girdim .
İçerisi olduğundan daha çok kalabalıktı . Bu kalabalığın içinde gözlerim Sema ile Furkan'ı arıyor fakat onları görebilmek imkansız gibi görünüyordu.
Görünüşte kafe ama içeriye baktığımda ise eski türk sinemalarındaki gazino havası vardı. Kuru kalabalık ve iki basamaktan sonra kurulan sahne bayağı uğraşılmışa benziyordu.
Kendi kendime "Yanlış yere mi geldim? " diye söylendim. Biraz bekleyip olacakları görmek istedim . Yabancı yüzler kimseyi tanımıyor boş bir yere geçmek için bakındığım an birinin nefesini ensemde hissettim . Arkama baktığım esnada Furkan'ın hemen dibimde olduğunu gördüm.Elini belime attı ve eğilerek " Hoş geldin isersen bu kalabalığın içinden çıkalım sakin bir yere geçelim ." dedi .
Furkan'ı görünce yüzüme bir gülümseme geldi "Hiç fena olmaz" dedikten sonra başını sallayıp beni kalabalığın içinden başka bir kapıdan çıkardı. Bir an kalabalık ortamdan sonra sessizlik başımı ağrıtmıştı.
Furkan bana dönerek " Aysima iyi misin? diye sordu." İyiyim ama sesten baş ağrısı oldu galiba".
" O zaman gel Sema'nın yanına gidince orda dinlenirsin."
"Çok iyi olur" dedikten sonra Furkan iyi olmadığımı anlamış olsa gerek elimdeki çantamı aldı ve diğer eliyle hangi yöne gitmemiz gerektiğini gösterdi. Birlikte Sema'nın yanına vardığımızda sahneye çıkmak için hazırlanıyordu.
Beni görünce
" Hoş geldin beni kırmayıp geldiğin için teşekkür ederim " deyip sarıldı." Hoşbuldum ne teşekkürü sizi dinlemek keyif verici . Ya ben
bu kadar kalabalık olacağını düşünmemiştim ."
Furkan lafa atlayıp" Her zamanki halimiz ama sen bu tarz yerlere alışık değil gibisin biraz dinlendikten sonra çıkarız " dedi.
" Evet aslında bu tarz yerlere hiç gitmedim benim için bir ilk olacak " .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İYİLİĞİN KÖTÜ KARŞILIĞI
Não FicçãoHayatta ne kadar değer verirsen ver değersiz olursun. Genç bir kızın güzel giden hayatından sonra aniden değişen ve kötüye giden gerçek yaşanmış bir hayat hikayesi. Sevmek, sevilmek, değer vermek bu çağımızın probleminin ne dereceye vardığını...