Hely doğum gününden habersiz bir şekilde okula gidiyordu.
Ancak matematik dersi boş olduğundan ilk dersi boş geçti. Hely 'nin doğum gününden haberdar olan arkadaşları bu boş dersi fırsata çevirdiler ve hepsi Hely' nin doğum gününü tek tek kutladılar. Boş dersi mutlu bir şekilde tamamlayan Hely beden eğitimi dersine giderken, arkadaşı Melody ile spor salonuna giderken Melody dengesini kaybedip tam düşerken Hely' nin elini taşa doğru uzatmasıyla taş birden yer değiştirdi. Hely çok şaşırmıştı. Acaba onun böyle bir yeteneği mi vardı? Belki de rüzgardan diye düşündü. Ama hava hiç rüzgarlı değildi. Hem de taş nasıl rüzgadan dolayıyer değiştirsin ki? Melody taşı bile görmediğinden hiçbir şeyden haberdar değildi. Hely hemen Melody' ye bunu söylemek istedi. "Melody " diye başladı söze, Melody "Efendim" diye karşılık verince Hely anlatmakla, anlatmamak arasında kaldı. Ve "yok bir şey" dedi. Melody , Hely' de bir gariplik olduğunu sezdi ama bir şey demedi. Hely beden eğitimi dersi boyunca eline bakıp durdu. Gerçekten bunu nasıl yapmıştı?
Tüm gün bunları düşündü. Eve gelirken yaşadıklarını annesine anlatmak için sabırsızlanıyordu. Eve gelince birden aldığı karardan vazgeçti. Ve yemek bile yemeden odasına çekildi. Gerçekten böyle bir yeteneği olup olmadığını test etmek için denemeler yaptı. Ama hiçbirinde başarılı olamadı. Acaba denk mi gelmişti. Bütün gün bu soruların yorgunluğu ile bitkin düşüp erkenden uyudu Ve rüya görmeye başladı. Sanki başka bir gezegendeymiş gibiydi. Kafasında kocaman büyüleyici bir taç olan sarı saçlı mavi gözlü bir kraliçe gördü. O, Altın Kraliçe-
İdi. Hely' ye kendisinin onun annesi olduğunu ve nasıl olduğunu sordu. Hely " Ben sizi tanımıyorum" diye karşılık verince Altın Kraliçe ona " Neyse bunları boş ver. Sihir yeteneğin başladı mı? " diye sorunca;Hely' nin kafasında hemen bugün olanlar canlandı, ne diyeceğini bilemedi ve birden rüyadan ter içinde,kalbi hızlı bir şekilde atarken uyandı.
Devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sihirli Hely' nin Hayatı
RomantizmSihirli güçlere sahip, 3 parmaklı Doğan Hely halk içinden dışlandığı için o Dünyadan ya öldürülecekti ya da o ülkeden kovulacaktı. Altın kraliçe kızının ölmesini istemediği için Dünya gezegenine götürdü. Orada çocuğu ölen bir aileye verdi. Aile biz...