Fotoğraf:Jesy
Jesy'nin gözünden
Sabah erken kalkmıştım. Hâlâ uykuluydum. Bugün çok şapşalca davranıyordum.
"Al işte ya!"
"Yine ne oldu?" Diye bağırdı küçük kardeşim Jane oradan.(mutfaktan)
"Yemeği üstüme döktüm!"
"Ay abla bende bir şey oldu sandım."
"O yüzden değil,bugün sakarlığım üstümde. Ona sinirliyim ben."
"Uykulu olduğun için olabilir mi?"
"O yüzden zaten gerizekalı."
"Abla ya"...
"Tamam,tamam. Hadi gel. Sen kahvaltı yapmıyor musun?"
"Ben birazdan gelirim abla."
"Pekii."
Hızlı hızlı yiyiyordum. Saate baktığımda zamanın durmasını istiyordum çünkü okula geç kalmıştık.
"Hey,Jane! Okula geç kalıyoruz,hemen gel buraya!"
"Çabuk! Pislik! Senin yüzünden ben de geç kaldım."
Ayakkabımı giymekle meşguldüm. Kardeşim geldi.
"Heh,sonunda"...
"Abla geldim işte."
"Evet,2 saat sonra."
"Tamam abla abartma."
Ayakkabılarımızı giyiyorduk. Ayakkabımı giyince çantamı aldım. Kardeşimi bekliyordum. O da hazır olduğunda evden çıktık. Okula taksiyle gittik. Okulun önünde durduğumuzda hemen sınıfa koştum. Kardeşim de öyle. Ama her şey için çok geçti. Öğretmen girmişti. Birazdan ölecektim. Öğretmen müdüre çıkmamı söyledi. Ben de öyle yaptım. Koşarak merdivenlerden çıktım. Kapıyı tıklattım. Kimse açmadı. Kapıyı açtığımda içeride kimse yoktu. Ayrıca oda kapkaranlıktı. Bir anda koridorun bütün ışıkları kapandı. Zifiri karanlıktı. Öylece kalakalmıştım. Haraket edemiyordum çünkü önümü göremiyordum. Çok korkuyordum. Takır tukur sesler duymaya başladığımda evimde olmayı tercih ederdim. Ağlamaya başladım. Öleceğimi hissediyordum. "Ölme zamanın geldi." Diye bir fısıltı duyduğumda bundan artık emindim.
"Jesy,iyi misin?"
"Nefes nefese kalmışım."
"Sakin ol,sadece bir kabustu."
"Bunun sadece bir kabus olmasına çok sevindim."
"Ne gördün?"
"Boşver,düşünce kafayı yiyecek gibi oluyorum."
"Peki,abla."
"Jane."
"Efendim?"
"Dün ne oldu? Hani Jack olayı."
"Hiiç."
"Bana söyleyebilirsin."
"Tamam söyleyeceğim. Sahile gidelim mi?"
"Hıhı."
"Hem okulu da asmış oluruz."
"Ah,bugün okul olduğu tamamen aklımdan çıkmış. Gidemeyiz. Hadi okula."
"Öff abla ya!"
"Peki,istediğin gibi olsun."
"Hadi."
10 DK. SONRA
"Abla arabayı biraz yavaş sürebilir misin!?"
"Tamam,yavaşladım işte."
"Şimdi daha iyi,bir de şarkı açarsan daha iyi olacak."
"Ne istiyorsun?"
"Can't Let Go."
"Bu şarkıyı daha önce duymamıştım,deneyelim bakalım."
Şarkının sesini sonuna kadar açtı. Bağıra bağıra şarkı söyleyerek etrafı inletiyorduk.
"İyiymiş,evde devam ederiz."
"Evde devam ederiz derken?"
"Vardık."
"Vardık mı,arabanın durduğunun bile farkında değilim."
"İn hadi."
"Çok güzel bir yer burası."
"Hadi şu kayalıklara oturalım da ne anlatacaksan anlat."
Oturduk. Denizi seyrediyorduk. Anlatmaya başladı;
"Abla,ben Jack'i seviyorum."
"Ne!?"