Fotoğraf: Jane
Jane'in gözünden
"Ne oldu bana?"
"Bayıldın."
"Bayıldım mı,nerde,ne zaman,nasıl?"
"Sakin ol abla."
"Olayı en başından anlatır mısın?"
"Biz konuşmak için sahile gitmiştik,hatırladın mı?"
"E e evet."
"Hani ben sana Jack'i sevdiğimi söylemiştim."
Bi anda ağlamaya başladı. Hemde hıçkıra hıçkıra.
"Ne oldu abla."
"Çık odamdan!" Diyerek bana yastık fırlattı. Ne oluyordu?
"Abla ne oluyor?"
"Çık odamdan dedim sana,çık!"
Bende dediğini yaptım. Neden bana sinirliydi? Çok şaşkındım şuan. Ağlama sesi odanın dışından duyulabiliyordu. Ne olmuştu şimdi ablama?
Kantine gittim. Limonata içip bir dilim vişneli pasta yedim. Karnım açtı. Sonra geri ablamın yanına gittim. Hâlâ ağlıyordu. Beni de hâlâ odaya almıyordu. Mecburen dışarıda bekledim. Hemşirelere durumu anlatınca ona sakinleştirici yaptılar. Biraz sakinleşmişti.
"Abla iyi misin?"
"Sence!"
"Ne oldu,anlamıyorum ki!"
"Bir de ne oldu diye mi soruyorsun,senden nefret ediyorum!sen benim kardeşim değilsin,asla da olamayacaksın!"
Bu sözler beni derinden vurmuştu. Gözlerimden iki damla yaş aktı. Koşarak odadan çıktım. Sahile gittim. Kendime hakim olamayıp deli gibi ağlamaya başlamıştım. Şimdi yapayalnız kalmıştım işte. Üstelik bununla da kalmayıp hayatta en sevdiğim kişiyi kaybetmiştim. Annem ve babamdan sonra şimdi de ablam. Ah,hayat ne kadar da kötü. Ölmek istiyordum. Sadece ölmek...
Eve gittim. Yüzümü yıkayıp kendime gelmeye ihtiyacım vardı. Yüzüme soğuk su çarptıktan sonra daha iyi hissediyordum. Televizyonu açıp komedi filmi izlemeye başladım. Biraz eğlenmiştim. Kolumdaki saate baktığımda saatin çok geç olduğunu fark ettim. Pijamalarımı giyip yattım. Göz kapaklarımın ağır ağır kapandığındığını hissedebiliyordum.
Erkenden kalkıp hastaneye gittim. Ablamla konuşmak istiyordum. Ama odasında yoktu. Hemen danışmaya gittim.
"Ablam nerede,109 numaradaki hasta."
"İsim neydi?
"Jesy Jeefersan."
"Efendim o hastamız bugün taburcu edildi."
"Taburcu mu edildi!?"
"Evet efendim."
İyi de,ablam dün hiç eve gelmedi ki. Bir arkadaşının evinde kalıyor olmalıydı. Ama onu bulmalıydım. Bulup özür dilemeliydim. Hemen eve koştum. Belki gelmiştir diye umutlanmıştım. Kapıyı büyük bir umutla ve heyecanla açmıştım. Hemen içeri girdim.
"Ablaaa."
Ama hayır,kimse yoktu. Birden ağlamaya başladım. Gelmeyecekti,hiç gelmeyecekti. Onu kaybetmiştim. Hemde sonsuza kadar.
Ama hayır,daha hiçbir şey bitmiş değil. O gelecek. Affedecek beni. Özür dilecektim. İyi de,ben ne yaptım ki? Ne için özür dileyeceğimi bile bilmiyordum. Ne olduğunu mutlaka öğenmeliydim...