Erkeden kalktım. Kalhvaltı yaparken Mary uyandı ve kahvaltıya katıldı. Kalvaltıyı bitirince otelin bahçesine indik. Diğerleri bahçede kahvaltı yapıyordu.
"Siz kahvaltıya gelmiyor musunuz?" Dedi Mia.
"Yok biz yaptık." Dedim.
"Öğretmen nerede?" Diye sordu Mary.
"Odasında."
"Hâlâ uyuyor mu?"
"Yok uyanık. Birazdan gelirim demişti. A bak kendileri de geliyor."
Mary de ben de arkamızı döndüğümüzde öğretmenin gelmiş olduğunu gördük.
"Çocuklar ormana gidiyoruz."
Herkez ooooooo ve yaşasın diye bağrıştı. Ben hariç. Ormanlardan çok korkardım. Hâlâ da korkuyorum.
"Ne oldu betin benzin atmış Jane?"
"Hiiiiiç."
Yola koyulduk. Ağaçtan geçilmiyordu. Çeşit çeşit çiçekler topluyordum. Eğer ablam gelirse ona verecektim. Çok güzel ve çok renkli bir demet yapmıştım. Demetten bir çicek alıp başıma taktım.
Jack "yalnız kalabilir miyiz?" Diye sordu. Çok heyecanlanmıştım. Onu çok seviyordum.
"İyi de,nasıl olacak o?"
İzle şimdi,dedi. Öğretmenim biz otelde eşyamızı unutmuşuz. Siz gidin,biz geriden geliriz.
"Nn ne yaptın sen?"
"Hadi gel." Dedi ve elimden tutup beni ormanın derinliklerine götürdü. Beni bir ağaca yasladı. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Kalbim küt küt atıyordu.
"Ne yapıyorsun?" Dedim.
Beni öptü. Dudağım yanıyordu resmen. Sonra tekrar. Uzun bir süre böyle kaldıktan sonra nefessiz kaldım ve kendimi geriye çektim. 1 sn. ara verdikten sonra devam etti. Yine uzun bir süre öptükten sonra kendini geri çekti. Bu sefer de ben başladım.
"Gidelim artık."
"Tamam."
Tekrar elimi tuttu ve beni diğerlerinin yanına götürdü. Otobüse bindik. Okulun önünde otobüs durdu. Sınıfa çıkıp eşyalarımı topladım ve eve gittim.
