Haiiii, ben geldiiiim. Canım ficimi özlemişim yazmayı yahuuu.
Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx
**
"Beni... Beni on-onlara ve-verme." Duraksayıp ağlamaktan şişen gözlerini kırpıştırarak derin derin nefesler çekti içine. Kalbi çırpınışlara geçmişti ve solukları kesik kesikti. Çok hızlı soluklar alıp veriyordu. Üstelik vücudundaki o parçalanma hissiyati dinmişti, geçmişti. Şeytan Taehyung, mucizeyi ayaklarına serercesine genç çocuğu iyileştirmişti.
"Lütfen..." Şeytana birinin yalvarması, özellikle ölmek üzereyken canını bağışlaması ve affedilmesi adına yakarışlarda bulunması en sevdiği, haz duyduğu, hoşnut olduğu şeylerden biriydi. En çokta ona yalvarıldığında bu hoşuna gider, onu tatmin ederdi. İnsanların korkularından ve acılarından besleniyordu, ama bu Jungkook için geçerli değildi. Şeytan bünyesiyle, ona... Resmen üzülüyordu. Yoksa kıyamıyor muydu? Tartamıyordu, çözümleyemiyordu. Yaşamı boyunca böylesini tatmamış, tecrübe etmemişti. Tek bildiği gerçek buydu, bu ilkti. İlk kez gerçekleşiyordu. İlk istisnası...
Karşısında hıçkırıklara boğularak ağlayan genç çocuğu sarıp sarmalamak istedi. Tam Jungkook'un gözyaşlarıyla talan olan yüzünü boynuna bastırıp ona sıkıca sarılacağı sırada genç çocuk burnunu çekip yeniden konuşmaya başladı.
"Lütfen Taehyung... Lütfen beni al-almalarına izin ve-verme..." Bir çare konuştu, onun hayatını zebanilerin ellerinden kurtaran şeytana mazlum, yaşlı gözlerle baka baka.
Şeytan Taehyung, titreyen boğuk sesin ve karşısında sarsılarak dudaklarını büzüp ağlayan genç çocuğa daha fazla dayanamadı. Ve çenesinden tutarak gözyaşlarının gazabına uğrayarak sırılsıklam hale gelen o dudaklara yapıştı.
Öpücüğünün etkisiyle genç çocuğun gözlerini yumduğunu fark edince kalbinin süregelen ömrü boyunca hızlanmadığı kadar hızlandığını hissetti.Gerçekten bir kalbi olduğunu bile, ancak o an hatırladı. Kalbi, buluştuğu dudaklara karşı tepki veriyordu.
Jungkook ise cevabı öpücükle taçlandırıldığı için şaşkınlığını gizleyemedi. İçi doldu taştı, yüreği bulunduğu noktaya sığamaz hale geldi genç çocuğun. İçini hem yangınlar, hem de buna tezat düşecek şekilde seller kapladı. O öpücüğü bahşeden dudaklara hapsolmak istedi...
Onunla tanıştığından beri ona zarar vermediği için, şeytandan korkmuyordu. Aksine şu anda olduğu gibi, daha önce de ona sığınmıştı. Üstelik şeytan onu ölümden kurtarmıştı.
Fakat yine de öpücüğüne karşılık vermeye cesaret edemedi. Zaten bunu yapmak için ziyadesiyle çaylaktı.
Taehyung, eşleşen dudaklarını isteksiz de olsa ıslak bir sesle ayırmak durumunda kalırken, alnını genç çocuğun alnına yasladı. 'Neden bu dudaklara karşı koyamıyorum?' diye geçirdi içinden, usulca aralanan kara iri gözlere dalıp gitti. Kirpik dipleri ıslak, göz küresi ve göz altları ağalaması nedeniyle kızarmıştı. Gözlerini kırpıştırdıkça ıslak kirpikleri birbirine yapışarak sürtünüp ayrılıyordu. Bakışları, kirpikleri kadar yakın olmak istediği irislerden ayrılarak, az önce öpmesi sayesinde çatlaklığını dindirdiği, kiraz gibi parlayan ışıltılarla mıknatıs gibi kendine çeken o biçimli dudaklara kaydı. 'Bu dudaklar neden dayanamayacağım kadar zayıf noktam haline geliyor...'
Dudaklarına bakmak için alnını, genç çocuğun alnından ayırmıştı. Fakat bu uzun sürmedi, alnını yeniden genç çocuğun alnına dayarken, dudakları birbirine sürtündü.
"Vermem." diye fısıldadı genç çocuğun dudaklarının üstüne. "Seni asla onlara vermem." Konuşurken cayır cayır yanan dudakları, buz gibi soğuk dudaklara sürtünerek ısıttı onları. Ama ateşini kontrol etti, genç çocuğu yakmak, canını acıtmak istemiyordu, bu yüzden onu ısıtmak adına teninden yayılan sıcaklığı kontrol altında tuttu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEVIL'S EYE • TAEKOOK ✓
FanfictionTanrı, şeytan Kim Taehyung'un itaatsizliğinden ötürü onu tek gözünden kopararak cezalandırdı. Ve şeytanın gözü tenine kazınan genç çocuk Jeon Jungkook, boynundaki saklamaya çalıştığı şeytanın gözü yüzünden yaşadığı hayatı boyunca canavar olarak dışl...