+18
''Emir kipiyle konuşmamayı öğrenemedin güzelim. Tekrar bir uyarıda bulunmak zorunda bırakma beni.'' dedi bağırsa daha az etkili olacağından emin olduğu sakin ses tonuyla.
Yanağından diliyle kanı alıp dudaklarının üzerine serdi Efken. İçindeki s...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Etraf benim için bulanıklaşırken odaklanabildiğim şeyler çok azdı. Kasıklarımdaki uzun güçlü parmaklara mühürlü yüzükler bazen tenime değecek gibi oluyor, teğet geçtiği yerleri büyük ölçüde kavuruyordu. İçinde olduğu takım ona başka bir boyutta yakışıklılık kazandırmış tüm karizmasını bütün göz alıcılığıyla bana çekinmeden sunuyordu.
Tüm gece onu nasıl hiç fark etmemiştim?
Yoksa yeni mi gelmişti?
Kokusu bu denli ciğerlerimi dağlarken, aurası bu kadar derime görünmez bir dövme gibi işlenirken nasıl olmuştu da kendini hiç fark ettirmemişti?
Yaramaz gözleri, arzuyla titreyen göz bebeklerimi kıskacına aldığında oradan kendi isteğimle kurtulmam mümkün değildi. Ama beni bırakması için yalvaracak da değildim. İçeride beni bekleyen önemli misafirlerim ve konuşmam için hazır ol da dikilen magazinciler varken benim tek umurumda olan o elinin bulunduğu yerde çizdiği dairelerdi.
Eli artık yavaş hareketleri bırakmış giderek hızlanıp sertleşmişti. Klitorisime çarpan pamuksu parmak uçları git gide girişime doğru kayıyordu. Islaklık onu yarı yolda karşılarken, gözleri eteğin yırtmacından gözüken kasıklarıma kaydı. Ellerimi arkamdan destek almak için geriye uzatmış kendimi neredeyse tamamen ona sunmaya çalışıyordum.
''Benim için daha birçok şey yapacaksın, Efken.'' Parmakları içime kayarken dudaklarından çıkanlar mızrak gibi beynime saplandı.
O'nun için yapabilirdim.
Ve şu an boşalmak bunlardan sadece biriydi.
''Ama her şeyden önce; şimdi, burada, benim için geleceksin.'' Bir olan parmağını ikiye çıkartırken zevkten kasılan vajinam bana daha yükseklerde zevk bulutlarının üzerinde gezinmekten başka bir şans bırakmadı. Kalbimin vajinamda attığına artık emindim.
''Ve ben konuştuğumda bana karşılık vereceksin!'' dedi içimdeki parmaklarını kanca şekline getirirken. Beni burada nirvanaya çıkartacaktı. Küçük bir boşalmayla yetinmeyecek, onun için tamamen, içimdeki tüm zevk sularımla gelmemi sağlayacaktı.
Kahretsin o kadar vaktimiz var mıydı?
İçerideki konuşmam ne hakkındaydı ki?
Cidden dönmem gerekiyor muydu?
Burada ne işim vardı?
Düşüncelerim yerden kesilen ayaklarımla bölündü. Beni kaldırıp makyaj tezgahına oturtturmuş ve dirseklerimin üzerine gelene kadar eğmişti.
