BENİM İÇİN +18 PART-2

25.1K 187 75
                                    

SELAMMM!!!

HAZIR MISINIZ?

Vote ve yorum sınırı 15 VOTE 15 YORUM.

İYİ OKUMALAR.





İçimdeki heyecan etimi liğme liğme ediyor dışarı çıkıp çığlık çığlığa tüm çıplaklığıyla kendini göstermek istiyordu. Derince bir nefes alırken yanıma yaklaşıp benimle konuşmaya çalışanlar işimi hiç kolaylaştırmıyordu. Şimdiye kadar  heyecan ve stresi böylesine bir arada yaşamamıştım. Damarlarımdaki kan bile şu an eve hemen gitmek için içeriden bana baskı yapıyordu. Bütün ruhumla eve çekilirken burada hiçbir şey yokmuş gibi davranarak takılmak  hayatımda yaşadığım en zor dakikaları bana bahşediyordu.

Saate gözlerim kaydığında kapanışa daha yarım saatin olduğunu gördüm. İçim içimi yerken 30 dakika bana şimdi 30 yıl gibi gelecekti. Telefonumun titremesiyle girdiğim transtan irkilerek çıkıp aydınlık ekrandaki isme odaklandım. 

Barın. 

Şu an ne alakaydı? Meşgule atıp önüme döndüm. 

Beni özellikle bugün aramamasını ona net bir şekilde üstüne basa basa söylemiştim. Bir şekilde olmamam gereken yerde, tanışmamam gereken insanlarla bulunmuş ve onları bir şekilde hayatıma dahil etmiştim. Kısa sürede hepsini çıkarttığımda kalan tek kişi Barın'dı. Ve belki de ilk çıkartmam gerekenlerden biriydi ama bu ten uyumu denen lanet şey beynimle düşünmeme engel olmuştu. 

Belli ki hala oluyordu gerçi. 

Telefon tekrar titrediğinde yine aynı isimle karşılaşmıştım. Kaşlarım çatılırken içimdeki o boktan hisse engel olamadım. 

Neden beni ikinciye arıyorsun Allahın belası? 

Sessiz bir yere hızlıca geçerken ardımdan kapıyı kapattım. Telefon tam açacağımda kapanmıştı. Küfredip ben arayacakken tekrar çalmaya başladı. Elim gerdanıma giderken içimdeki kötü his boğazıma öküz gibi oturmuştu. Kaydırıp telefonu açtığımda arkadaki tüm karmaşayı  zihnim blurlamıştı. 

''Efken Hanım'la mı görüşüyorum?'' dedi bariton sesli adamın teki.  Sesim içime kaçmış gibiydi sanki cevap versem kötü bir şey işitecektim. 

Neden Barın'ın telefonu başkasındaydı? 

Neden aranan bendim? 

''Alo? Efken Hanım?'' derince bir nefes aldım. 

''Evet benim, buyurun.'' Polis telsizlerinin sesi yakınlaşırken arkadan bir kalın ses daha kulaklarımı tırmaladı. 

''Başkomiserim , adamın kalbi durmuş ambulansta. Ölüm saati 23.38 olarak geçti.'' Kulaklarım uğuldarken elimi koltuğun kenarına dayadım ve ağırlığımı koluma bıraktım. 

Ne demek ölüm saati 23.38? 

''Beyefendi neden Barın'ın telefonu sizde?''  İçimdeki sabır bardağından taşmış her yeri ıslatmıştı. 

''Efken Hanım, ben Oktar Çelikkol İstanbul Emniyeti Başkomiseriyim. Maktulün hızlı aramalarında siz vardınız. Öncelikle başınız sağ olsun. Arkadaşınızı yüksek doz uyuşturucudan  nöbet geçirirken bulmuşlar. Ambulansa yetiştirildi lakin ambulansta kalbi durdu. Yanında kimlik bulamadık. Ailesinden birinin de numarasına rastlamadık telefonda sadece siz acil aramalarda varsınız. Tespit için *** Hastanesi'ne gelebilir misiniz? İfadeniz de gerekebilir.'' Uyuşturucu kelimesinden sonra içimdeki öküz yerini koca bir dehşete bıraktı. 

IN LA KESH +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin