GIVENCHY

16.4K 97 11
                                    


Sizlere yepyeni bir kitap tanıtımıyla geldim!!!

Fikirlerinizi çok acil bekliyorum.

Olumlu dönüş olursa bunu da düzenli yayımlanacaklar listeme alıp, ayrı yayımlayacağım. 

İYİ OKUMALAR.



Gözlerim kapalı hiçliğin ortasındayım...

Ellerim, ayaklarım kalın zincirlerle mühürlü...

Ağzımda ince pis bir kumaş nefesimi kirleterek sesimi törpülüyor.

İçimde koca bir boşluk öylece ayakta dikiliyorum. 

Jandarmalar alan girişinde barikat, polisler yanımda etten duvar. 

Tutuklu dilleri tek kelam etmiyor sanki edecekleri tek kelime, çıkaracakları tek ses canlarına maal olacak. 

Arkamdan yanıma yaklaşan da Elçi bu kervanda. 

Hava bile bu kasveti onaylar gibi kara bulutlarını dört bir yana salmış. Uzaklardan dönen pervanelerin sesleri gelirken yanımdaki polisin telsizinden gelen bir ses bütün sessizliği yararak kendini belli etti. 

''Helikopterlerle geliyorlar efendim.'' Gözlerim alayla Elçi'ye dönerken o suratıma büyük bir ciddiyetle bakıyordu. 

Siz beni kıçı kırık bir araba konvoyuyla mı almaya geleceklerini düşündünüz? 

Siz onu bu kadar mı aşağıda gördünüz? 

Siz ''sözde'' düşmanınızı bu kadar mı tanımadınız? 

Pervane sesleri çoğalırken gözlerimi bu senfoniyle kapattım. 

''Çözün şunu.'' Beni, O'na böyle teslim etmeye cesaret edemezlerdi. 

Burayı yakıp, yıkar, ellerindeki cehennemi parmak uçlarıyla bu kara parçasına yayardı. Gerçi onlar beni tutuklayarak bunu çoktan göze almışlardı. 

''Efendim, tek helikopterle gelmiyorlar. Destek çağıralım mı?'' Gözlerimi açıp elçiye bakarken ağzımdan çekilen pis kumaş parçası bana rahatça gülme şansı tanıdı. 

''Hayır. Savaşa hazırlık yapmıyoruz. Tek istediği, O.'' 

Doğru seçim. 

Sesler artık çok daha yakındaydı. Gümbürtü ayağımın altını sallarken göğsüm gururla kabardı. Kimse tek kelime etmezken görüş açıma helikopter girdi. Uzağımızda sayılabilecek bir noktaya iniş için hazırlanan dışında bir düzine daha havada asılı bekliyordu. Havada asılı olan Goldların aksine ayakları yere basan Kapkara bir helikopterdi. 

Tıpkı içindeki ve ruhu gibi. 

Tıpkı benim gibi. 

Daha birkaç gündür burada ondan ayrıydım ama dünyası ters düz olmuş olacak ki bu dünyayı da tersine çevirip cehennemi zebanileriyle gelerek ziyaretine alıştırıyordu. Helikopterin pervaneleri yavaşlarken, uçuşan saçlarım yavaşça sırtımdaki güvenli sıcaklığa kavuştu. Açılan kapıdan önden Adam ve Chris çıkarken ceketlerinin düğmelerini ilikleyip ellerini önlerinde kenetlediler ve merdivenlerin sonunda karşılıklı durdular. 

Ardından kendini belli eden karaltı çıkışa yaklaştığında gözlerim onu hemen yakaladı ve kenetlendi. O da gözleriyle gözlerime kenetlendiğinde adımlarım kendiliğinden öne doğru gidiyordu. Elçi de arkamdan kısa adımlarla geliyordu, hissediyordum. Bana doğru attığı her adımda yeri acımadan salladı. Tepemizdeki helikopterlerin pervane sesleri bile akan kanımın sesini duymama engel olamadı. Durup bir elini bana uzatıp seslendi bariton sesiyle. 

IN LA KESH +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin