AFAROZ+18-KESİT

33.6K 212 15
                                    


Öncelikle hepiniz hoş geldiniz...

Yeni bölüm yayımlamadan önce güzel bir girişi hak ediyor diye düşündüm.

Yeni bölümler için sınırlar oluşturmak istiyorum artık çünkü görüyorum ki okumalar düşündüğümden çok daha yüksek başlangıç bölümleri olmasına rağmen.

Lakin vote ve yorumlarda bir sorunumuz var...

Ben yazmak istiyorum ama hayalet okuyucu motivasyonu etkileyen bir faktör açıkçası ve emeğimin bir karşılığı olsun istiyorum.

Şimdiden teşekkür ederim.

Sizleri seviyorum.

Asıl bölüm için sınır 10 Vote 10 Yorum.

+18



''Evet Efken! Devam et kızım, aynen böyle, tatmin et beni.'' Kafamla gelgitlerimi hızlandırırken aldığım zevki tarif etmem mümkün değildi.

Kasıklarıma akın eden zevk sularımın nasıl da bacaklarımın arasına bulaşıp kendine ıslak bir yol edindiğini görmeden hissedebilir hale gelmiştim. Dudaklarımda dişlerimi tamamen kapatıp iç etimi örselemeyi göze aldım. Dilimle içerde onu okşarken gözlerinin arkaya kayışına şahit oluyordum. Kendinden geçecekken usulca dilimi baştan sonra bir tura çıkartıp kendimi zorlayarak dudaklarımı kasıklarına değdirecek kadar ileri gidip hepsini nefessiz kalmayı göze alarak içime aldım. Eliyle boynuma dokunmak için eğildiğinde

''Hissedebiliyorum.'' deyip boynumu gelişigüzel okşadı.

''Tamamını aldın ve kendimin boynundan aşağı nasıl da indiğini hissedebiliyorum Efken. Ağzının ıslaklığını ağzını sikerken tamamen hissedebiliyor, onu daha hor kullanmak istiyorum senin için.''

Gözlerimden nefessiz kalışımın yaşları süzülürken kendimi geriye hızla çektim. Bu yaptığım yanlıştı lakin yapmak zorundaydım. Zaten kendimi normalden çok daha fazlasına zorlamıştım. Ben ciğerlerime dünyadaki oksijeni tek seferde sığdırmaya çalışır gibi uzun ve sert bir nefes çekerken o huzursuzlukla suratımın hizasına eğilip dağılmış suratımda gezdirdi bakışlarını. Ciğerlerim daralmaktan büzüşmüş, kasıklarım onu daha fazla emmek isterken beynimin bile onun tadını nefesten daha çok istemesi beni bir gün bu uğurda öldürecekti. Makyajdan arta kalanlar onu tatmin etmişe benziyordu.

Elini kaldırıp göğsüme bir şaplak attığında zamansız gelen darbe karşısında inleyerek titredim. Tekrar aynı yere fakat daha sert vurduğunda inlememi dudaklarımdan daha sesli bıraktım.

''Ben sana bırakabilirsin dememiştim.''

Tekrar ve tekrar sağ göğsüme darbelerini indirirken usulca gözlerimi göğüslerime indirdim.

Parmaklarının izi dağınık bir şekilde göğsüme yayılmıştı ve kanlanmaya başlayan bazı noktalar oluşmuştu. Bacaklarımı birbirine bastırıp bundan aldığım zevki daha çok hissetmek istedim. Lakin çok daha sert bir uyarıya maruz kaldım. Bu son vuruşunun göğsümde diğerlerine nazaran da uzun süreli bir izi kalacaktı.

''Ben dokunmadan kendine haz yaşatmayacaksın!'' Yükselen sesi sinirinin göstergesiydi.

Benim konuşup ona karşılık vermemi istemez bana, konuşabilirsin, demediği müddetçe konuştuğumda bunun cezası ağır olurdu. Aslında şu anda da bir cezanın içindeydim. Ellerimi arkadan bağlamış normalden daha sıkı tutturmuştu. Ayak bileklerimi de aynı sıklıkla bağlayıp beni diz üstü çöktürmüştü. Makyajım dağılmış çırılçıplak olmanın verdiği etkiyle önce üşümüş sonra yangınların içinde kalmışçasına terlemiştim. Bu adam ağzımda yaptığı gelgitler beni kutup soğuğundan çöl sıcağına atmış kor alevlerin içinde kalmama sebep olmuştu. Soğuk bir ter damlasının ense kökümden kopup sırtımdaki oyuktan kalçalarımın arasına süzülüşünü hissettim.

IN LA KESH +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin