İstenmeyen Başlangıçlar

4. Küçük Bir Operasyon

"Bip bip! Bip bip! Bip bip!" sesiyle tatlı uykumdan uyanmak zorunda kaldım. Uzanıp susturmaya çalıştım ama yere düştü.

"Sesini sevdiğim alarm! Sus bi sus!" diye söylendim ve yere doğru uzandım. Ama aksilikler beni bırakmadı. Uzanayım derken yere kapaklandım.

"Ah!" acıyla inledim. Gün bu kadar aksilikle başlamasa olmaz mıydı?

Yanına düştüğüm alarmı bu sefer kapatabildim. Umarım Ilgaz Bey hazretleri uyanmamıştır.

Doğruca alt kattaki banyoya girdim. Ilgaz'ın birkaç parça eşyası vardı. Büyük ihtimalle ebevyn banyosunu kullanıyordu. Burayı da ben kullanırdım. Odamın yanında tuvalet vardı ama olsun.

Hemen elimi yüzümü yıkadım ve Ilgaz'ın tıraş köpüğünü aldım. Akşam bir şeyler düşünmüştüm elbette. Afet Sezginoğlu her zaman hazırlıklıdır.

Banyodan çıkıp sessizce üst kata ilerledim. Sesime uyanmışsa bitmiştim.

Kapı koluna uzanınca durdum. Onların odasıydı. Aynı değildi muhtemelen çünkü her şey çok eskiydi. Ilgaz hepsini değiştirmiş olmalıydı.

Artık korkularımı, zayıflıklarımı yenmeliydim. Kapı kolunu ses çıkarmamak için yavaşça indirdim. İnşallah çıplak bir Ilgaz görmem!

Tahmin ettiğim gibi eşyalar değişmişti. Oda büyük bir tadilat geçirmişti. Duvardaki o izler kapatılmıştı.

Şükür yarabbim pijamalarla yatmayı akıl etmişti. Gerçi pikeyle bütünleşmeseymiş iyi olurmuş.

Planımı uygulamadan önce odasını incelemek istedim. Ne de olsa "Girme." demişti. Dediğini elbette yapmayacaktım.

Odası hoştu. Siyah beyaz bir temaya sahipti. Mobilyaları oldukça geniş, büyüktü.

Gözüm kitaplığına ilişti. Sessizce oraya ilerledim. Klasikler, romanlar, fantastikler... Oldukça zengin bir kitaplıktı. Ilgaz'ın hiç bu kadar kitap okuduğunu düşünmemiştim. Gerçi okumuyordur, süs olsun diye koymuştur kesin.

Sinsi gülüşlerimden birini takınıp tıraş köpüğünün kapağını açtım. O herif bu evden gidecekti!

Sessizce kıyafet dolabını açtım ve tüm kıyafetlerini boşalttım. Üstüne tıraş köpüğünü sıkmaya başladım. Kıyafetleri bitince dolaba boca ettim.

Kitaplığına dokunmadım çünkü kitaplara yazık olacaktı. Hemen şifonyerine ilerledim. Çekmecelerini açıp yere boşalttım.

Vay şerefsiz! Boşaltığım çekmeceden kırmızı dantelli iç çamaşırı çıktı. Sinirle orayı da tıraş köpüğüne boğdum.

Orası da bitince komidinlerindeki lambaları sessizce devirdim. Tıraş köpüğünü de sıktım.

Sıra geldi Ilgaz Çetinoğlu'na. Onu uyandırmamam lazımdı.

Beni eskort sandığına, şirketten bahsettiğine ve dolabından çıkan dantelli kırmızı iç çamaşırına göre seks hayatı oldukça fazlaydı.

Eğer kendi elimle sürersem büyük ihtimalle sabah dokunmacası sanacaktı. Zaten başka şansım yoktu.

Tıraş köpüğünü elime sıkıp üzerine doğru eğildim. Kollarına narin dokunuşlarla tıraş köpüğünü sürmeye başladım ki beni gerçekten onlardan sansın.

Kolları bitince yanaklarına sürdüm. Hafifçe hareketlendi ama ellerimi çekmedim. Açık vermek yok.

Sakince yanaklarını bitirip burnuna bir fiske attım. Gözleri kapalı bir şekilde sırıttı. Şapşal herif.