9. Tesadüfler, Klişeler ve Bilinmeyenler

11 1 9
                                    

İnsanlar tutarsızdır diye boşuna dememişler. Tanıdığımızı sandığımız insanları da tanımadığımız bir gerçek. Bu hayatta her doğru bildiğimiz şey bizi hayal kırıklığına uğratabilir. O parlayan gözler her an solabilir.

Alt çekmecemden çıkardığım iç çamaşırlarını giyip dolabımın karşısına dikildim. Yine iş günüydü ve geçen seferki gibi eve ağrıyla dönmek istemiyordum.

Göğüs hizasında biten bir cropu üzerime geçirip askıdan sıfır kol kot ceketimi aldım. Altıma ise ceketle aynı renk yırtık bol bir kot giydim. Yatağa oturup daha hiç giymediğim yüksek tabanlı siyah converselerimin bağcıklarını bağladım.

Makyaj masamın başına hızlıca geçip saçlarımı tepeden sıkı bir at kuyruğu yaptım. Zaten hava sıcak olduğu için makyajımı çok abartmadım. Sadece eyeliner çekip rimel kullandım ve doğal pembe bir ruj sürdüm.

Siyah kol çantama ihtiyaçlarımı koyup senaryo metnimi kol altıma sıkıştırıp odadan çıktım.

Merdivenleri indiğimde Ilgaz bir şeyler pişiriyordu. Kokusunu alamamıştım çünkü her zamanki fındıklı kekler tezgahın üzerinde duruyordu. Planı acaba bana kilo aldırmak mıydı?

O ellerini yıkarken çaktırmadan kapağı açıp ne pişirdiğine baktım. Ispanak. Sevmediğim şeyleri yapmayı ne kadar da iyi biliyordu.

"Az yapsaymışsın keşke. Ne de olsa bir daha senin elinden bir şey yemem." dedim. Dün akşamdan dolayı ona sinirliydim. Bakışları bir anlık bana kaydığında keyfinin yerinde olduğunu gördüm.

Onun yerinde ben olsaydım ben de keyifli olurdum. Ne de olsa onun yüzünden saat 3'e kadar tuvaletten çıkamamıştım. Üstelik ishal olmuştum!

"Ispanak sevmediğini zaten biliyorum Afet."

Anlık bir sinir gelmesiyle buzdolabının kapağını sertçe kapattım. "Kendini her şeyi biliyormuş gibi hissediyorsun Ilgaz. Ama bi' bok bildiğin yok." dedim keskin bir ses tonuyla.

"Sakin ol Afet. Alt tarafı unuttuğumuz şeyleri tekrar gün yüzüne çıkardım." dedi bozuntuya vermeden.

Histerik bir gülüş çıktı dudaklarımdan. Ne kadar salak bir insandı bu? "Unuttuğumu mu zannediyorsun? Hiçbir zaman unutmadım. Sadece..." dediğim sırada telefonum çalmaya başladı. İkimizin de bakışları çantamın üzerindeydi.

Bu telefona teşekkür mü etmeliydim acaba?

Bakışlarımı sertçe Ilgaz'dan uzaklaştırıp telefonumu çantamdan çıkardım. Arayan kişi kayıtlı değildi. Büyük ihtimalle işle ilgiliydi. Umursamazca aramayı cevapladım.

"Alo?"

"Selam güzelim."

Karşı taraftan gelen ses tüm tüylerimin şaha kalkmasına neden oldu. Bu şehvet dolu sesi çok yakın bir zamanda duymuştum. Poyraz. Gerçekten de beni aramıştı.

"Selam Poyraz." dediğim an Ilgaz'ın tüm dikkatinin bana verdiğine emindim. Yan profilden kaşlarının çatıldığını ve çenesinin gerildiğini görebiliyordum. "Arayacağını düşünmemiştim."

"Aslında ben de. Ama o gece yanımıza gelen arkadaşların ve sevgilinden dolayı bazı şeyler yarım kalmıştı. Telafi ed-" derken cümlesini böldüm.

"Kendin söylüyorsun Poyraz. Sevgilisi olan bir kadınım ben. Söylediklerinde bir çelişki yok mu sence de?"

Sakın götün kalkmasın Ilgaz. Sırf bir daha aramasın diye senin ortaya attığın YALANı kullanıyorum.

Tabii ki de bıyık altından sırıtıyordu. Keyfi yerine gelmişti ama Poyraz'ın bana musallat olmaması daha önemliydi. Tecrübelerim hiç hoş değildi.

İstenmeyen BaşlangıçlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin