Şimdi eyw biz bunları üniversiteli yaptık ama biraz lise gibi düşünün yaş farkını pedofili işi yapmamak için üniversiteli yapmak zorunda kaldım. Lise formatında düşündüğünüzde kurgu oturur.
Yorum sınırı: 200
Jimin'in acıyan parmağıyla başladığı gün arabada devam ediyordu. Her zamanki gibi sabah annesini aramış bin tane öğüt almıştı ve onun sıkıntısıyla şimdi de kulaklıklarını takmış müzik listesinden öylesine şarkı dinliyordu.
Jungkook ise hemen yanında ara sürmekle meşguldü. Jungkook onun kulaklığını çekti ve kulağından düşmesini sağladı. Jimin'in gözleri anında açılırken söylenmek için tam derin bir nefes almıştı ki Jungkook'un dedikleriyle susup onu dinleme kararı aldı.
"Babam ve annen geçen gün konuşurken ciddi bir şekilde durumunu sordular. Derslerle ilgili falan falan... Eğer istedikleri düzeyde başarılı değilsen dans okulunu ödemeyeceklerini söylediler." Jimin elini yumruk haline getirdi ve sinirle nefes aldı.
"Bu da ne demek şimdi?" Diye sordu teyit etmek amaçlı. Jungkook ise ciddi duruyordu. "Doğru duydun. Dans okulunu ödemezlerse sen hiç ödeyemezsin Jimin. Dansın senin için ne olduğunu çok iyi biliyorum. Derslerine çalışmalısın ve başarılı olmalısın. Bölümünü bitirdikten sonra işe girersin ve her şey yoluna girer." Jimin çalmaya devam eden müziği durdurdu.
"Zaten çalışıyorum." Diye mırıldandığında Jungkook başını iki yana salladı. "Eskiden çalışıyordun. Bundan bir ay öncesine kadar." Dediğinde Jimin dişlerini sıkarak "Siktirip gideceğim buradan. Bir sikim bilmeden konuşmak dışında bir şey yapmıyorsunuz. Ben biyoloji okumak bile istemiyorum tanrı aşkına! Ben dans etmek istiyorum. Tek bildiğiniz beni en ufak şeyde dans okulumla tehtit etmek. Dans öğretmeni olmak istiyorum. Biyoloji değil!" Sinirle nefes alırken camı araladı.
Jungkook sessiz kalmayı tercih etti. Diyecek bir şeyi yoktu. Okula geldiklerinde arabayı park edecekken arabayı durdurduğu an Jimin indi ve onu beklemeden okula girdi. Jungkook arkasından üzgünce baktı.
Başını yere eğdi ve toparlamak için kendine birkaç saniye verdi. Sonra arabasını park etti ve güne başlamak için derin bir nefes aldı.
————
Hoseok Jimin'in kafasına bir kağıt daha attığında Jimin ona orta parmak çekti ve sonuç olarak tam da şansına uygun bir şekilde bunu öğretmen anında gördü. "Park Jimin!" Jimin adını duymasıyla arkadaşına seni teneffüste döveceğim bakışı atarken öğretmen sinirli bir şekilde onu saçından çekmişti.
Jimin için en ufak acı çok büyük bir acı olduğundan anında kafasının acıyan bölgesini tuttu. "Hemen müdürün odasına gidiyorsun!"
Jimin'i öne doğru ittirdiğinde Jimin onun elini savurdu. Hemen sınıftan çıkarken acıyan kafasını ovuşturdu. "Elinin ayırını sikeyim senin orospu çocuğu." Sinirle üvey kardeşinin kapısını çalmadan açtı ve dudağını büktü. Dramasını konuşturma vakti gelmişti.
Gözleri anında dolarken "Hyung..." diye mırıldandı. Jungkook anında ayağa kalktı. Jimin ona kolay kolay hyung diye seslenmezdi. Ciddi bir şey olduğunu anlayıp kafasını dolu gözlerle tutan kardeşine yaklaştı. "Jimin ne oldu?" Jimin hıçkırdı. "Rehberlikçi saçımı çok sert çekti. Şiddet gösteriyor hyung." Jungkook sinirle nefes aldı. Anında masaya bıraktığı telefonunu aldı. "Bayan Sung odama gelin." Gelir misiniz yerine gelin demesiyle Jimin alttan alttan sırıttı.
Bu kadın çok bile durmuştu bu okulda.
Jimin derse katılmamış öylece Jungkook'un odasında oturuyordu. Jungkook ise onun yüzüne bakmadan işlerini yapmaya devam ediyordu. Bu Jimin'in hoşuna gitmezken mızmızlanmaya başlamıştı bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stepbrother - Jikook ✔️
FanfictionJungkook otuz iki yaşında bir üniversitenin müdürüydü ve Jimin ise yirmi dört yaşında onun üvey kardeşi aynı zamanda da okulunun bir öğrencisiydi. Okulunun haylaz öğrencisi ve aynı zamanda üvey kardeşi Park Jimin. Mini fic!