1 ay.Koskoca bir ay geçmişti birlikteliklerinin üstünden. Evet bakıldığında o kadar uzun bir zaman değildi ama onlar bu süre içinde birçok şey yapmışlardı.
Öncelikle Jimin bir okulda stajyerliğe başlamıştı. Bu onun için gerçekten de keyifliydi. Biyoloji alanında akademisyen olmak istiyordu ve bunun için çok çalışıyordu. Aynı zamanda dans okulunu açmıştı ve kendi ismini bir şekilde duyurmaya başarmıştı.
Okul gayet işliyordu ve Jimin bu işin altından da çok iyi çıkmıştı. Jungkook ise bu sırada ikisini de ailesinden tamamen soyutlamıştı. Bütün bağları koparmış ve sevgilisinin mutlu olduğuna emin olmuştu.
Onun saçma sapan denilen şeylere takmasını kesinlikle istemiyordu. Şimdi ise Jimin staj günü olmayan bir günde okula gelmişti ve ilk aralıkta kendini sevgilisinin odasına giderken bulmuştu.
Kapıyı çalmadan içeri girdiğinde odada kendisine dönen üç bedenle utangaç bir gülümseme verdi. "Özür dilerim." Diye mırıldandığında Jungkook başını olumsuz anlamda salladı. "Sorun değil Jimin. Geç otur bizim de çok az bir işimiz kaldı." Dediğinde Jimin başını olumsuz anlamda salladı ve işaret parmağıyla kapıyı gösterdi. "Dışarıda bekleyeceğim." Dedi ve daha fazla oyalanmadan odadan çıktı. Kapıda beklediği yedi-sekiz dakikanın sonunda içeriden çıkan bedenlere karşı saygıyla eğildi.
Hemen arkalarından odaya girdiğinde Jungkook ayakta kendisini kollarını açmış bir şekilde karşılamıştı. Anında sıcak kollar arasına girerken başını onun göğsünden kaldırdı ve büyüğünün dudaklarına öpücük bırakmasına izin verdi.
"Beni mi görmeye geldin?" Dedi Jungkook. Jimin dudak büktü. "Yok dil tarafındaki flörtüme bir bakacaktım." Jungkook anında kaşlarını çattı ve onun dudağına uzanıp dudağını ısırdı. Jimin acıyan dudağıyla ondan ayrıldı. "Ya acıdı!" Jungkook omuz silkti. "Sen de o dudaklarınla öyle şeyler söyleme o zaman bebeğim." Jimin ona dil çıkardı.
Jungkook ona oturmamasını söylediği günden beri koltuğa asla oturmuyordu. "Kahve içmeye gidelim mi?" Dedi sevecen bir şekilde. Jungkook ise onu onayladı. "Gidelim güzelim ama fazla vaktim yok. Toplantım var öğretmenlerle." Jimin üzgünce başını salladı. "Bizde elimizdeki vakti iyi değerlendiririz o zaman." Dediğinde Jungkook onun yanağını öptü. "Buyrun önden o zaman." Diyerek eliyle önünü gösterdiğinde Jimin kapıyı açacakken Jungkook kalçasına sert bir şekilde vurmuştu.
"Hey!" Jungkook omzunu kaldırıp indirdi. "Bu benim hakkım." Dediğinde Jimin yüzünü buruşturdu. "Cıvıtma müdür." Beraber koridora çıktıklarında aralarına mesafe koymuşlardı. Buna okul ortamında mecburdular.
——-
Eve geldiklerinde Jungkook oldukça yorgundu. Jimin ile izleyecek bir yabancı dizi açmışlar birbirlerine sarılı bir şekilde yatarken onu izliyorlardı.Jungkook Jimin'in üstünün içine elini sokmuş uysal bir tavırla çıplak teni okşuyordu. "Lucie bence çok haksız." Jimin yerinde hafifçe kıpırdandı. "Nedenmiş?" Dediğinde Jungkook dudağını ıslattı ve bir süre ilgisini çeken sahnenin bitmesini bekledi.
"Çünkü Dren'e hiç açılmamış. Sadece oturup bekliyor ve Dren kendisine arkadaş gibi yaklaştığında kırılıyor." Sonra ekledi. "Gereksiz bir şekilde." Jimin güldü. "Buradaki Lucie ben oluyorum sanırım?" Jungkook onun güzel kokulu saçlarına öpücük bıraktı.
"Sanırım..." dedi sonra sustu ama bu suskunluk uzun sürmedi. "Ama bizim durumumuz çok farklı. Biz arkadaş değildik. Kardeştik." Dedi Jimin. Bir bakıma haklı olduğunu düşünüyordu. Çünkü onlar basit bağlara sahip arkadaşlar değildi. Aynı evde yaşayan üvey kardeşlerdi. "Haklısın." Dedi Jungkook. "Ben olsam ben de sana açılamazdım." Jimin iyice ona döndü kıkırdarken. "Açıldın ama?" Dedi tek kaşını kaldırıp.
Jungkook sevgilisinin gözlerinin içine baktı. "Bana aşık olduğuna emindim çünkü." Jimin ise buna karşı göz devirdi. "Nasıl emin olabilirsin." Jungkook dudak büktü. "6. His." Günlüğünü okuduğunu söylemedi. Bu kendisinin sakladığı ufak bir sırdı ve Jimin'e söylemeyi kesinlikle düşünmüyordu.
"Yine de artık beraberiz geri kalan şeylerin pek bir önemi yok." Dedi Jimin. Jungkook ise gülümseyerek dudaklarını birleştirdi.
Sude_m09 gecikmiş doğum günü hediyesi... gerçekten vakit bulamadım yazmak için hala daha yok aslınsa o yüzden bu kadar kısacak bölüm. Jikook'a doyamadığımız bir fic oldu ne yazık ki ama bu fic hakkında daha fazla bir düşüncem yoktu. Anlık istekle sevdiğim bir arkadaşım için yazmıştım bundan kafamda asla tam oturmadı.
Sevdim sizi
Öptüm sizi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stepbrother - Jikook ✔️
FanfictionJungkook otuz iki yaşında bir üniversitenin müdürüydü ve Jimin ise yirmi dört yaşında onun üvey kardeşi aynı zamanda da okulunun bir öğrencisiydi. Okulunun haylaz öğrencisi ve aynı zamanda üvey kardeşi Park Jimin. Mini fic!