"şaka falan mı?"
"Sen ne olmasını isterdin?"
Kucağında oturduğum Hyunjin'in sorduğu soruyla bir nebze bile tereddüt etmeden cevap verdim.
"Gerçek olmasını.."
Küçük bir şekilde gülmüşlerdi dediğime. Hala olayın sokunda olduğum için duygusal bir tepki veremiyordum.
"Merak etme bebeğim. Gerçek"
Sam'in dediğiyle çığlık atmamak için gözlerimi kapattım. Bebeğim dedi. Bana hemde.
"İstiyor musun Felix?"
Evet Hyunjinn istiyorum-
"Biraz zaman verseniz olur mu?"
Ya ne dedim ben ağzıma tüküreyim. Kabul etmem gerekiyordu.
"Hmhm istediğin kadar düşünebilirsin. İstediğin şeyi anladığında burada olacağız."
•
Yazar Pov
"Minho Hyeong ben ne yapacağım?!"
Minho derin bir nefes aldı ve kardeşi gibi gördüğü çocuğa döndü.
"Bak Felix. Kalbin ne istiyorsa onu yap. Biliyorum babanın itibarını düşünüyorsun. Eminim ki halk senin gay olmanı, hatta 3lü yapmanı normal karsilamayacak. Ama halk bunu öğrenmek zorunda değil. Baban gay olmana karşı değil. Sen sadece kabul edersen tekliflerini bunu magazincilere yaymamaya çalış."
Haklıydı aslında. Babası birşey demezdi bu gibi durumlarda. Fakat saklamak biraz zor olacaktı. Evet ortaklardı ama yakınlıkları şüphe uyandırabilirdi.
"Haklısın. Onlarla görüşüp kabul edeceğim. Off çok gerginim."
"Seungmin'i de alıp kafeteryaya gidelim. Ama önce benim Bay Lee'den izin almam gerek."
"Tamam Hyeong. Ben Seungmin ile beklerim seni."
•
Felix Pov
"Umarım istediğin gibi olur. Ama çok riskli off."
Hala gergindim. Bacağım lanet anksiyetem yüzünden titremeyi bırakmıyordu. Bu Minho Hyeong'u tedirgin ediyordu ki bu yüz hatlarından anlaşılıyordu.
"Felix sakin olmalısın. İstersen Lia'dan ilaçlarını isteyebiliriz."
"O-olur. İğneyi de getirsin."
"Tamam. Seungmin sen onu sakinleştir. İyi değil. Fazla heyecan yaptı sapsik sey."
İlaçlarımı içeriğimde bir nebze de olsa rahatlamıştım. Çok heyecan yaptım sanırım ama artık onlara mesaj atmam gerekiyordu. Ama acayip utanıyordum ve yaklaşık 1 saat sonra onlarla toplantımız vardı.
Çalışanlardan Dahyun muhtemelen bugün ki durgunluğumu farketmiş olacak ki yanıma geldi.
"Felix Oppa? İyi misin? Bugün şakaların yok ve tüm çalışanların moodu düştü."
"Merat etme Dahyun. Gayet iyiyim. Sadece biraz migrenim tuttu. Eminim geçer."
"Umarım Oppa! Kendine dikkat et."
"Sağol Dahyun."
Dahyun yanımdan ayrıldıktan sonra kendi odama uğradım. Gerekli birkaç dosyayıda arşiv odasından aldıktan sonra toplantı odasına gittim. Neyse ki daha gelmemislerdi. Benim hemen ardımdan giren Minho ve Seungmin ile rahatladım. Onlar her zaman yanımdaydı.
"Toplantı başlayacak birazdan. Seungmin sabah Bay Lee'nin sana verdiği dosyaları getir. Minho sende son kontrolleri yap hiç bir dosyayı eksik istemiyorum."
"Tabi Bay Lee."
•
"Öncelikle hepiniz hoşgeldiniz arkadaşlar. Bu toplantı biraz ani oldu ama çalındığını düşündüğümüz 8 tane dosya var. Bu dosyaların içeriği önemliydi ve elimizde bir kopyası yok. Elimizden geldiğince bir kopya bulmaya çalıştık fakat dijital ortamdan bulastirilabilecek olan virüsler dolayısıyla bilgisayar dosyalarımızda kopya yok. Bu yüzden iş birliğimizin süresi ile dosyayı bulma süremiz birleştirilecek."
Yoruldugumda Minho Hyeong'a konuşmaya devam etmesi için işaret yaptım ve elimle kafamı tuttum. O adamların burada olması beni hem heyecanlandırıyor hemde geriyordu. Sanırım izin isteyerek lavaboya gitmek en iyisiydi.
"Kusura bakmayın 10 dakika ara verelim. Pek iyi hissetmiyorum."
Hepsi onaylayan mırıltılar çıkarmış ve bir birileriyle sohbete başlamışlardı. 2 kişi dışında. Hyunjin ve Sam.
Gözleri benim üstümdeydi. Endişe ettiklerini bakışlarından anlayabiliyordum.
Daha fazla orada durmayıp kalktım. Toplantı odasıyla bitişik olan tuvalete gittim.
Elimi yüzümü yıkıyordum. Taa ki iki el belimi sarana kadar.
"Felix iyi misin?"
Sam ve Hyunjin. Durmayacaklarını biliyordum ama şaşırmıştım.
"Ş-şey evet iyiyim. Sağolun."
"İstersen erteleyebiliriz toplantıyı. Minho anlattı zaten çoğu sorunu."
"İyi olur ama imzalamamız gereken belgeler var. Sürecin uzatılması ile ilgili."
"İyi değilsin bebeğim bunu daha sonraya da erteleyebiliriz."
"Peki. Siz öyle diyorsanız."
Geçen seferki ile aynı pozisyondaydık. Arkam Hyunjine yaslıydi. Önümde Sam, boyumla esitlemisti kendisini.
"Düşündün mü, bebeğim?"
Ahh niye sordun ki şimdi?!
"Uhm evet.."
"Cevabın nedir güzelim?"
Hyunjin'in kulağıma fısıldaması ile huylanmistim. Belli etmemek için dudağımı ısırıyordum. Sanırım bu daha çok kendimi elevermeme sebep oluyordu.
"K-kabul ediyorum.."
"Aferin meleğime. Bu akşam bizdesin o zaman."
"Hmhm."
Beni. Eve. Atıyorlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fake Eyes Open
Fanfiction"Öp yada bırak sevgilim. Arada kalmak istemiyorum." "Öp yada nefret et benden. Bu güzel halde bak bana bebeğim." İkizler. Hwang Sam ve Hwang Hyunjin. Aynı kişiden hoşlanırlarsa ne mi olur? • • • • • • -başlangıcı threesome hikayedir -rahatsız edic...