Başlamadan önce yeniden belirtmek isterim, kitap yeni değil, bölümleri düzenlemek için kaldırdım ve düzenledikçe yayınlıyorum. Ona göre okuyan herkesten yeniden yorum bekliyorum çünkü düzenlendiği için yorumlar satır başında görünmüyor.
Şarkılar; Mavi - Gözlerindeki Ay
Oy vermeyi unutmayın, keyifli okumalar.
Aradan geçen bir hafta onu görmeden geçirdiğim bir cehennem gibiydi. Bu zaman dilimi boyunca yine her zaman olduğu gibi motor dersine gitmiş, kalan saatlerde ise anneme yardım edip babamın dırdırını çekmiştim.
Bir haftadır dizime taktığı bandanayı adeta ağzıma sokarak kokluyordum. Maalesef artık o güzel sardunyaya karışan anason kokusu uçup gitmişti üstünden ama yine de ona ait bir parçanın ben de oluşu içimi kıpır kıpır ediyordu.
Bandanayla aşk yaşarken birden içeriye girdi annem, neyse ki kapı açıktı. “Hadi kızım, dersin yok mu senin, geç kalacaksın.”
Başımı sallayıp “Geliyorum,” dedim usulca. Annem odadan çıktığında üzerime beyaz bir atlet, üstüne deri ceket, altına da siyah kot pantolonumu giyindim.
Beyaz spor ayakkabıları da ayağıma geçirirken ceketin önünü kapadım. Babam evde değildi ama dedikoducu Neriman vardı. Her an mobeseye yakalanabilirdim o yüzden mahalleden çıkana kadar böyle kalmak en iyisiydi. Siyah, deri sırt çantama telefonumu ve üşürsem diye sweatshirtümü koyduktan sonra çıktım odadan. Annem kahvaltıdan kalan bulaşıkları makineye düzüyordu.
"Ben çıkıyorum Gülçin Hanım." diye seslendim şakacı bir ses tonuyla.
Makinenin kapağını kapatıp yanıma geldi. "Kızım üzerinde para var değil mi," dedi düşünceli bir şekilde. "Yoksa vereyim."
Bunu duymamış olayım der gibi baktım suratına. "Anne, param var merak etme." Motor yarışından kazandığım para beni bir süre idare ederdi. "Asıl senin paran var mı bana onu söyle?"
Kaşlarını çattı. "Baban sana para verdi de benim mi haberim yok, nereden buldun çiçeğim sen parayı?"
"Aman anne, verdi işte." diyerek geçiştirdim onu hemen ardından çantamı sırtıma atıp yanağına ufak bir öpücük bıraktım. "Hadi geç kalıyorum tutma beni."
Annem inanmışa benzemiyordu ama başını salladı. "Öyle olsun bakalım, dikkat et kendine."
Yanağından makas alıp söylenmesini umursamadan çıktım evden. İstikamet Melis'in dükkanıydı. Bugün sürüp iyice alışmam adına motorunu bana verecekti. Yürürken kolumdaki Demir'in bandanasına baktım. Ah, ondan bir parçayı taşımak ne kadar gurur vericiydi bir bilseniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UFAKLIK ✓
RomansaMotor yarışlarının gözde ismi olan Demir Atasoy, yıllardır kendisine platonik olan genç kız ile talihsiz bir şekilde ansızın tanışır ve tatlı serüvenimiz başlar. İnsan yaşadığı yerden koparmış. Kırıldığı kalpten gömülürmüş. Yandığı ateşte kül olup...