12. VE KELEBEKLER ÖLÜR

44.7K 2K 445
                                    

Başlamadan önce oy vermeyi düşünüyor musunuz, ayıp yani.

Buraya Efnan'ın gözlerini bırakıyorum, keyifli okumalar.

Şarkılar; Madrigal - Dip

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şarkılar; Madrigal - Dip

Tüm dünyanın ışıkları bir anlığına bize doğru çevrilmiş gibi hissediyordum. Yıllardır dokunmak için yanıp tutuştuğum adamın kolları belimdeydi, dudakları dudaklarıma temas ediyordu ve ben biraz sonra ölecek gibi hissediyordum kendimi.

Gözlerimi kocaman açtığımda Demir'in dudakları da uzaklaşmıştı dudaklarımdan. O sırada tıklanan kapıyla birlikte Demir tamamen geri çekilirken benim ağzımdan yine bir hıçkırık kaçmıştı. Kapının açılmasıyla içeriye giren Atakan'ın gözleri ikimiz arasında mekik dokuyordu. Göz ucuyla Demir'e baktığımda onun da en az benim kadar şaşkın olduğunu fark ettim, bunu yapmayı o da beklemiyor gibiydi.

"Ne yapıyorsunuz burada?" Atakan ikimize gözlerini kısarak bakışlar atmaya devam ederken ağzımdan bir hıçkırık daha çıkmıştı. Hızlıca onu iterek çıktım odadan. Gitmeden önce son duyduğum şey ise Atakan'ın arkamdan "Neyi var bunun," demesiydi.

❥❥

Boş bulduğum lavaboya girip hemen yüzüme su çarptım. Az önce yaşadığım şeyden sonra sakinleşmek biraz zor olmuştu benim için. Hele ki Demir'in beni öptüğü aklıma geldikçe heyecanım daha da tavan yapıyordu. Tamam buna öpüşme diyemezdik ama dudaklarımızın birbirine temas etmesi bile benim kalp krizi geçirmem için yeterliydi.

O yumuşacık dudakları, benim dudaklarımın üzerindeydi ve biz orada öpüşmüştük. Evet, bunun başka bir açıklaması olamazdı.

Tamamen sakinleşmesem de çıktım lavabodan. İçerdeki kalabalık dağılmış, sadece tek tük bir kaç kişi vardı ortalıkta.

"Küçük şey!" Atakan'ın sesiyle hemen ona döndüm. "Neredeydin?"

"Lavaboda," diyerek geçiştirdim onu.

Başını sallayıp yürüdüğünde ben de peşine takıldım. Demir kaşları çatık bir şekilde patron olan adamla bir şeyler konuşuyordu. Yanlarına ulaştığımızda gözleri bir an beni buldu fakat hemen patrona çevirdi bakışlarını.

"Bu da senin payın," dedi patron, iki koca deste parayı masaya bırakırken.

Demir sesli verdi nefesini. "Ben para istemiyorum. Atakan'a imzalattığın kağıt yüzünden buradayım. Şimdi o kağıdı yırtıp atacaksın gözlerimin önünde."

Patron "Hay hay," diyerek başını salladı. "Sen harbiden manyakmışsın!" Senedi çıkardı, Demir'e doğru tuttu.

"Hiç şüphen olmasın!" dedi Demir ve ardından patronun çıkardığı senedi elinden alıp un ufak edene kadar parçaladı.

UFAKLIK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin