27

2.5K 300 224
                                    

Beomgyu yağmurun şiddetini umursamadan hiçbir şey yokmuş gibi yürüyordu. Saçlarının ya da üstünün ıslanması umrunda değildi. Hiçbir şeyi ımursamadan yerdeki su birikintilerine batıp çıkıyor ve her seferinde istemsizce gülüyordu.

"Hasta olacaksın." gülümseyerek Taehyun'a döndü ve karşılaştığı manzarayla kahkaha attı. Kaç kat giyindiği sayılamıyordu, kocaman bir şemsiyesi vardı ve atkısı yüzünden yüzü gözükmüyordu.

"Öyle yağmurun tadı çıkmaz ama." Taehyun göz devirdi ve şemsiyeyi Beomgyu'nun üstüne tuttu ancak Beomgyu yana kayıp yeniden yağmura çıktı.

"Beomgyu girsene şemsiyenin altına."
"Şemsiyeler acayip sıkıcı."

Şemsiyeyi sayısız kez inatla Beomgyu'ya tutsa da her seferinde başarısız oldu ve Beomgyu bir şekilde kurtuldu.

"Ben böyle inat görmedim."

En sonunda uğraşmaktan yoruldu ve kendisi de şemsiyenin altından çıkıp şemsiyesini kapattı. Bunu yapmasıyla Beomgyu'dan bir alkış ve kıkırtı kazandı.

"Düşündüğün kadar kötü değil bak."
"Evet çünkü çok daha kötü."

Yağmurun hücum etmesiyle ıslanıp birbirine giren saçlarını düzeltti ve yürümeye devam etti. Rahatsız hissediyor olsa da dakikalar geçtikçe ıslanmaya alışıyordu.

"Çok fena hasta olacaksın."

Beomgyu gözlerini devirdi ve Taehyun'un alnına vurdu.

"Bu günü yaşamak daha eğlenceli. Yarını yarın düşünürüz."

Beomgyu'ya herhangi bir cevap vermedi ve yanında yürümeye devam etti. "Taehyun sana bir sorum var."
"Hm?"
"Hayatında vermiş olduğun en doğru karar neydi sence?"
"Nereden çıktı şimdi?"
"Merak."

Taehyun dudaklarını büzüp düşünür gibi yaptı. Düşünmüyordu çünkü bu soruyu çok daha öncesinde kendisine sormuştu ve cevabı artık biliyordu. Beomgyu'nun elini tuttu ve adımlarını durdurdu. Böylece Beomgyu da onunla birlikte durmuş oldu.

Bedenleri yan yana kaldığında vücudunu Beomgyu'ya döndürdü ve Beomgyu da aynısını yaptığında yüz yüze geldiler.

Bir elini Beomgyu'nun yanağına yerleştirdi ve hafifçe okşadı. Bu hareketiyle Beomgyu yutkundu ve gözlerini kırpıştırdı. "Seninle olmak."

Gözlerini kırpmadan Beomgyu'nun gözlerine baktı ve kendinden emin konuştuğunda Beomgyu oracıkta yere yığılacağını sandı. Utanıp hafifçe Taehyun'un koluna vurdu ve Taehyun güldü.

"Kızardın."
"Soğuktan o."

Elini Beomgyu'nun kızarmış yanağında gezdirdi ve uzanıp oraya bir öpücük kondurdu. Sonrasında boynuna ve en sonunda burnuna bıraktığı öpücüklerle Beomgyu huylanıp güldü ve Taehyun'un öpmesi için dudaklarını büzüp öne uzattı.

"Buraya da bir tane." Taehyun etrafına bakacak gibi olsa da bakmadı ve ilk kez umursamamayı seçip Beomgyu'nun dudaklarına uzandı. Öpüp çekilmek kolay gelmiyordu bu yüzden dudaklarını olabildiğince çok gezdirdi yumuşak dudakların üzerinde. Ardından deli gibi üşüdüğünü Beomgyu'nun sıcaklığıyla fark etti. Dudakları ve nefesi sıcacıktı.

Gözlerini yumdu ve yavaş yavaş, hiç acelesi olmadan öptü. Çeri çekilmeden önce ise dudağının kenarına küçük bir öpücük bırakmayı ihmal etmedi. Beomgyu bir kez daha gülümsedi.

"Sanırım bize bakıyorlar." Kaçamak bakışlarla etrafını kontrol ettiğinde gülümsemesi yok oldu ve Taehyun bunu fark eder etmez Beomgyu'nun çenesinden tutarak kendisine bakmasını sağladı.

attention • taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin