24

2.9K 374 231
                                        

"Örümcek Adam kostümü falan mı alsam?" Taehyun oyuncak reyonlarının arasında oflaya puflaya geziyor, Beomgyu ise oyuncakçıya en son geldiği zamanı hatırlamaya çalışıyordu. "Veya araba?" Reyona uzanıp eline geçen arabayı aldı ve Beomgyu'ya doğru salladı. "Sence bunu beğenir mi?"

Beomgyu dalıp gittiği için orada değil gibiydi ve Taehyun'un söylediklerini net olarak duymuş bile değildi. Taehyun'un kaşları çatıldı ve Beomgyu'yu dürttü. "Beomgyu?" yanıt gelmeyince endişelendi ve omzunu okşayarak bir kez daha seslendi. "Bebeğim?"

Beomgyu kendine gelip gözlerini kırpıştırdı ve gülümsedi. "Hm? Ne diyordun?"

Taehyun elindeki oyuncağı yerine bıraktı ve Beomgyu'nun ellerini tuttu. "İyi misin?"
"İyiyim neden ki?"
"Gözlerin dolmuş." uzanıp Beomgyu'nun gözlerini sildi ve eliyle yanağını sıktı. Ardından hızlıca etrafını kontrol etti ve uzanıp yanağını öptü.

"Fark etmemiştim." ani öpücükle gülümsedi.
"Sorun ne?"
"En son ne zaman oyuncakçıya geldiğimi düşünüyordum." Taehyun iç çekti ve Beomgyu'nun elini okşadı.
"Üzgünüm buraya benimle gelmen için seni zorlamamalıydım."

Sesi titrerken, yüzüne yansıyan pişmanlık Beomgyu'nun canının yanmasına neden oldu. "Saçmalama zorlamadın ki ben gelmek istedim. Hem sorun yok ben iyiyim gerçekten."

Taehyun'u neşelendirmek için iki eliyle yanaklarını sıktı ve Taehyun küçük bir çocukçasına mızmızlanınca gülümsedi. "Kardeşim arabaları çok seviyordu bence Suheon da seviyordur."

Reyona baktı ve gözüne çarpan mavi arabayı aldı.

"Ya da peluş mu alsan Taehyun?" arabayı yerine bırakıp Taehyun'u tuttuğu gibi hevesle peluş reyonuna götürdü. "Yuh ayıcığa bak çok şirin." Bir anlığına Suheon'un doğum günü için alışverişe çıktıklarını unutup peluşları teker teker incelemeye ve eline gelen her şeyi çok şirin diyerek Taehyun'a göstermeye başladı.

Taehyun ise Beomgyu peluşlarla ilgilenirken gülümseyerek onu izliyordu. "En çok hangisini sevdin?"

Beomgyu kafasını gömdüğü peluşlardan kaldırıp parlayan gözlerle Taehyun'a baktı. "Bunu." ilk geldiği an gözüne çarpan ayıcığı Taehyun'a doğru tuttu. "Bence Suheon buna bayılır."
"Bence de bayılır ama ne yazık ki onun olamayacak."

Beomgyu'nun elinden ayıcığı aldı ve kasaya doğru ilerlemeye başladı. Geçerken az önce baktığı arabayı da aldı ve Beomgyu şaşkınlıkla arkasından gelmeye başladı.

"Ne demek olamayacak?"

Aklı karışmıştı.

"E aldın gidiyorsun?"
"Almayacağım demedim ki."

Beomgyu'nun kafa karışıklığı Taehyun'u güldürüyordu. Arabayı ve peluşu alarak mağazadan çıktıklarında Beomgyu hala aptal aptal Taehyun'a bakıyordu. Taehyun elindeki poşetlerden birini Beomgyu'ya uzattı.

"Bu da senin."

Bir poşete bir de Taehyun'a baktı.

"Benim mi?"
"Hmhm. Ayıcığı sana aldım."

Beomgyu'nun gözleri büyürken Taehyun gülümsedi ve Beomgyu birden Taehyun'a sarıldı. Sevinçten yerinde duramıyor ve sarılırken bile zıplıyordu. Taehyun'un yanaklarına ardı arkası kesilmeyen öpücükler bırakırken, Taehyun bir anlığına fazla sevgiden ölüp gideceğini düşündü.

"Bu kadar mutlu olacağını bilseydim evini ayıcıklarla doldururdum."

Beomgyu geri çekildi ve Taehyun'un dudaklarına kısacık bir öpücük kondurdu.

attention • taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin