OUROBOROS

41 29 0
                                    

Sessizlik iğrenç bi hal almıştı artık. Nerede ne kadar süredir yatıyordum hiç bir fikrim yoktu. Bi kaç dakika sonra ise kapı açıldı. "Oo uyanmışsınız matmazel demek ilaçlar baya iyi geldi. Bunu doktora ileteceğim sevinecektir." Boğazımı temizleyip konuşamaya hazırladım kendimi sanki yıllardır tek kelime etmemiştim hatta ilk defa konuşucakmış gibi hissediyordum ve nerden başlıcağımı ne sorucağımı kestirmeye çalışıyordum kafamda. "Sen kimsin? Burası neresi? Onlardan biri misin yoksa?" Soruları arka arkaya sorduğum için derin bi nefes aldım. Ve büyük bi kramp inanılmaz bi his dalgalanması oldu sırtımdan göğsüme kadar dolanan bi ağrı. Tanrım noluyor?

"Bide yabancısın. Muntazam bir ayrıntı." Aksanımı düzeltip söylediği cümleyi tekrar söyledim. Kısa kahkasını duydum. Bi anda karşımda belirdi. Oda yabancıydı. Yüzünde sol gözünden çenesine kadar dik derin bir çizik vardı. Biraz yaşlı gözüküyordu. Sakalları hafif ağarmıştı,  tertemiz bir takım elbisesi ve bir şapka takmıştı.

Büyük ihtimalle japondu. Rusyayla arası iyidir oyüzden komşu ülkeden gelen çok japon vardı. İsimsiz yaralı yüzde o göçmenlerden biriydi büyük ihtimalle.

- "Sorularıma cevap alamadım şuan aksanımdan çok daha hayati sorunlarım var." Gözlerini gözlerimden çekmiyordu. Cevapta vermedi piç kurusu gıcık olmuştum. Sonra hareketlenmeye başladı , şapkasını çıkarttı ve karnının üstünde eliyle tuttu.

- "Sana kısaca özet geçeceğim sakın beni böleyim deme."  İçimden iyi küfür etmiştim. Ama yüzümde mimik oynatmadım. "Güzel , çok önceden başlıyorum rahatsız olmazsan , şimdi sen anladığım kadarıyla rusyaya bi şekilde gelmişsin nasıl olduğunu sen bilirsin artık , işin güzel iş yerin daha güzelmiş anladığım kadarıyla ha bir de ortağın var ermeni kökenli. Buda göçmen dayanışması mı acaba bilemedim. Bunları seni aldıktan sonra öğrendiklerimdi , şimdi ise seni gördüğüm zamana ve yere gelirsek." Bir es verdi ve iç çekti. "Yakimanka hem yabancı hem kadın hem iş yeri sahibi hemde yabancı ortağı olan biri için çok tehlikeli bir yer."     
Yakimanka Moskova' nın devletin ve emniyetin verilerine göre en tehlikeli sokaklarının olduğu yerdi.

- " Seni çok ustaca biri darp etmiş olmalı emin ol iyi bilirim bu işleri saatlerce bilincinin açık kalıp acı çekmen için her ayrıntı düşünülmüş olmalı. Ha bir de sırtındaki kürek kemiğinin orası , sana teorik bir bilgi vereyim kalbine ulaşılmaya çalışılmış ama ani bir ölüm değil kalbin üst zarına zarar vererek kanın içine dolmasını sağlamaya çalışmışlar. Hatta başarmışlarda." Gözlerimi okadar büyüdü ki zarar görmüş kalbim deli gibi atmaya başladı. "Ne diyorsun ölmemişim işte amacın ne senin ihtiyar? Lütfen daha hızlı olur musun herşeyi öğrenip vakit geç olmadan yapmam gerekenler var."

-" Çok normal davranışlar bunlar sana kızmıyorum narkozdan dengesiz ve anlamsız konuşmaların ama şuan inanmasan da kayıtlarda kanıtlı. 150 saniye  belkide daha fazla ölü kalmışsın tahminimizce. Önce ameliyat ettirdik seni ve yeniden doğdun ameliyat anında." Ben duyduklarıma inanamadım sevinsem mi üzülsem mi içim hala huzursuz olanları kafamda tartamıyordum her şey çok ağır gelmişti. "Dur dur biraz." Elimi kaldırarak konuşmuştum.

-" Herneyse biraz ara verelim bencede, kalkmak istersen kalk sana destekçi yollayabilirim." Kafamı salladım ve elini uzattı elini tuttum ve yavaşça kalktım. Oda tıbbi bir ameliyathane gibiydi özel bir hastanedemiydik acaba yoksa şu bahsettiği doktorun kendi şahsi yeri miydi? "Hey bir dakika adın.. adınız ne?" Bana döndü şapkasını taktı hafif eğilerek durmuştu. "Ben kuruluşun önemli bir üyesi rönesans grubunun önderiyim. İsmim nerede ve kiminle olduğumuza göre değişebilir bunu söylemeliyim. İsmim Genji matmazel ama sen 'kurtarıcım' da diyebilirsin." Uzandığım yerden kalktım bir adım, iki adım ve durdum. "-Pekala kurtarıcı Genji benim adım.." elini havaya kaldırıp beni durdurdu "yeni ismini daha sana bahşetmedim sen bir yeni doğansın." Gülmesedi. "Ouroboros anlamını hikayesini bilir misin? Sanmam. Var oluşu yok oluşu sonsuz döngüyü temsil eder. Kendi kuyruğunu ısıran yılan ya da ejderha ile simgelenir. Kısaca yeniden doğuş olarak ta anılır. Kendini yaratan da derler. Bide latince de 'kuyruğunu öldüren' anlamına gelir. Ne kadarda sana benziyor değil mi? Şimdi gelelim ismine "Berceste" ama şunu söylemeliyim yavaş yavaş öğreneceksin bu isim gerçek ismin olacak. Anlamı seçilmiş, değeri yüksek demek. Fakat sen herkesin seni tanıyacağı başka bir isim kullanacaksın."

Bu hafif yaşlı kurtarıcı Genji beni yeniden doğurduğuna baya bir inanmış gibiydi. Ona minnettar olmalıydım belki ama dediklerini bir kalıba sokamıyorum bir anlam veremiyorum.

-" Dediklerinin bende bir önemi yok, filmden fırlamış hikayeden çıkma takma isimlerininde. Şuan yaşadığım olaydan sonra beni bulup aldığınız ve tedavi ettiğiniz için teşekkür ederim sadece normal bir insan ile konuşmama yardım et lütfen. Bu arada bir telefon birde tuvalet rica edebilir miyim?"
Birşey hatırlamış gibi ağzını açtı kapadı başını salladı. "Matmazel Berceste isteklerinizi yerine getireceğim ama ilk istediğiniz yemek olur diye dişünmüştüm tıbbı destekle ihtiyacınız karşılandı 2 gündür ama temel gıda almaya başlamalısın. Onuda halledeceğim." 1 yıl diyecek diye çok korkmuştum. Eliyle sağında ki kapıyı gösterdi ve bana bi kol değneği uzattı. Yavaş yavaş yürüyerek kapıyı açtım çok geniş çok lüks bir banyo çıktı karşıma. Aynaya ilk baktığımda durdum. Geçmişimi düşündüm dik başlılığımı ve bana nelere mal olduğunu. Yüzüm sağ tarafı çiziklerle kaplıydı. Koyu kahve zeytin gözlerim solmuştu. Üstümdeki ameliyat elbisesi ve içinde hissettiğim sargılara gitti elim tüm sırtımı sarmıştı. Kafamı kontrol ettim ama kafamda her hangi bir müdahle yoktu tahminimden daha iyiydim. Lanet olsun ne diyorum ben ölüp dirildiğimi söyledi kurtarıcı Genji. Lavaboda işimi bitirip elimi yüzümü yıkadım normale göre istemsizce ağır çekim gibi hareket ediyordum. Çıktığımda gitmişti. Durdum olduğum yerde ne düşüneceğimi bile bilmiyordum. Normal bir insan olarak önce ne düşünmem lazım ne yapmam lazım sadece nefes alan bir canlı gibi duruyordum.

Kapı açıldı, kel, kısa boylu her yeri dövmeli kafasında kocaman kuyruğunu ısıran bir yılan dövmesi vardı. Adımlarım geri gitti istemsizce.
-"Merhaba Berceste ben Tachi sana eşlik etmek için geldim. Kuruluşun ufak bir toplantısı var öğüt köşesi dolu, mutfak taraflarına çok yaklaşamayız. Önce sana telefon vereceğim tam karşıdaki odaya geçip üstünü değiştirip işlerini halledebilirsin."

Bu isime alışacağımı sanmıyorum sinir bozucu. Biraz gülümseyip teşekkür ettim ve uzattığı telefonu aldım. Yanından geçerken durdum değneği kenara bıraktım. "İsmim yaşlı kurtarıcının da dediği gibi yeni doğmadan önce Jane idi. Oda gerçek ismim değildi dövmeli çocuk ayrımcılığa uğramamak için takmıştım bu ismi kendime, bu hayatta ilk sana söyledim. Oyüzden isim değişikliğine alışığım ayrıca yaralanmış hatta ölüp dirilmiş bile olsam şu lanet değneği istemiyorum." Değneği işaret ettim kaşlarımla, gülüyordu bende güldüm.

Odaya geçtim telefonu kurcaladım ve anında dikkatimi çeken şey rehberde Sarah kayıtlıydı ortağım. Bu yaşlı kurtarıcı her ne iş yapıyorsa işinde iyi olduğu belliydi. Ellerim aramaya gitmiyordu bir türlü. Ne dicektim? Beni aramışmıdır? Olanlardan haberi var mıdır? Beynimde tilkiler dönmeye başladı.

Bekledikçe bişey değişmiyordu, bastım aramaya
Kulağım zonklamıştı.
-"Alo..?"
-"Sarah hey ben Jane."
Sesli bir şekilde iç çekti kekelemeye başladı.
-"O.. olamaz bu imkansız, sen nasıl?"
-"Sana her şeyi anlatacağım bir nevi suikaste uğradım ve kötü duruma düştüm."
-Kafayı yicem Jane nasıl olur nerdesin sen suikast mi? Nasıl yaşıyor olabilirsin? Tanrım inanamıyorum, ben..yani biz senin cenazene katıldık."
Duyduklarım doğru olmamalıydı. Olamazdı.
Kurtarıcım Genji yeniden doğuş derken bu kadar haklımıydı? Bu sahte organizasyonu da omu, onlar mı planlamıştı?
-"Orada neler oluyor emin değilim ama şundan eminim Sarah ben yeniden doğdum."

Yeniden Doğuş -RÖNESANS-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin