Kumların İntikamı

1 1 0
                                    

      Louis’in babasının ölüm haberini almasının ardından bir yıl geçmişti. Louis için birçok şey değişse de Arcana savaşçısı olma isteği aynıydı. Artık amaçları farklı olsa da o güçlü olmak istiyordu. Çocukların okullarının bitmesi ve askere gitmeleri yaklaşmıştı. Desyo ve Dawnbringer ailesi, Ryuto ve Redhand ailesi Louis’i ve annesini ziyarete gelmişti. Çocuklar çatıya çıkıp gökyüzünü izliyordu. Güneş batmak üzereydi. Bu güzel gökyüzünü izlemek onları rahatlatmıştı. Birdenbire yer sarsılmaya başladı. Güneş battıkça sarsıntı artıyordu. Çocuklar aşağı bakınca askerlerin koşuşturduğunu gördü. Daha da önemlisi Arcana savaşçıları gelmişti. Bu kadar büyük bir sorun mu vardı? Çocuklar ayağa kalktı. Louis “Bu nasıl bir sarsıntı? Neler oluyor?” dedi. Ayakta durmakta güçlük çekiyorlardı. Ryuto “Saldırı altındayız sanırım ancak çölün ardındaki ülke ile barış antlaşması var diye biliyorum. Kim saldırıyor?” dedi. Desyo’nun gözleri açıldı ve “Kebra Krallığı!” dedi. Üç arkadaş birkaç saniyeliğine birbirine baktı. Bir anda sessizlik çökmüştü. Askerler çocuklara içeri girmesi için seslenince Ryuto arkadaşlarını da alıp aşağı indi. Louis kendi kendine düşünmeye başladı. Kebra Krallığından şu anda kurtulmazlarsa ülkeleri için çok daha kötü olurdu. Sonuçta üç arkadaş bu konuda diğer herkesten daha bilgililerdi. Çünkü Anua Bisho ile savaşmışlardı ve bir bakıma galip gelmişlerdi. Desyo ülkesinin askerlerinin kazanamayacağından endişeleniyordu. Her ne kadar çocuk halleriyle bile onlardan birisini bozguna uğratsalar da zaten Anua Bisho’nun amacı çocukları denemekti. Kebra Krallığı’nın amacını bilmiyorlardı. Anua, sadece yakında yeryüzüne çıkacakların söylemişti. Sarsıntılar bir noktadan sonra durdu. Herkes tedirgin bir şekilde oturuyordu. Louis rahat duramıyordu. Bu savaşa katılamıyor olsa bile izlemesi gerekti. Çok riskli olmasına rağmen gizlice çatıya çıkıp olan biteni izlemeye başladı. Artık olayın Kebra Krallığı ile ilgili olduğu açıktı. Herkes çöllere doğru gidiyordu. En arkada ise sakin bir şekilde Arcana savaşçıları vardı. Üç kişilik bu üst düzey birliğin en arkada olması Louis’i şaşırtmıştı. Kendini tutamayıp Arcana savaşçılarına “Sizin en önde olmanız gerekmiyor muydu? Neden en güçlü birlik en son savaşa gidiyor?” dedi. Üç savaşçı da durdu ve Louis’e baktı. Sağdaki savaşçı yüzünde kalıcı yara izleri olan, sert bakışlı ve aşırı ciddi görünüyordu. Ortadaki ve soldaki savaşçılar birbirlerine oldukça benziyordu. İkisi de orta boylarda, uzun saçlı ve diğerine göre daha eğlenceli kişilerdi. Louis, bu iki savaşçının neşelerinin kaynağını anlamıştı. Uzun zamandır göreve çıkmıyor olmalıydılar ve bu yüzden şu anda mutlular diye düşündü. Louis’in sözlerine ortadaki savaşçı “En güçlü ve en ender birlik olduğumuz için en arkadayız. Yani eğer rakibin kim olduğunu anlamadan ölürsek ordu büyük bir güç kaybeder.”  diye yanıtladı ve gülümsedi. Savaşçılar yürümeye devam ettiler. Sağdaki savaşçı da “İçeri girmelisin çocuk. Orada durman fazlasıyla risk içeriyor.” dedi ve savaşçılar uzaklaştı. Louis tekrar aşağı indi. Çöl evlerinden uzaktı ve kendi evlerinin çatısından izlemesi mümkün değildi. Sarsıntılar durmuştu ve derin bir sessizlik çökmüştü. Louis ve annesinin misafirleri evlerine döndü. Olası bir kaçış durumu için herkes eşyalarını topluyordu. Louis oturmuş annesini izlerken kapı çaldı ve sessizlik bozuldu. Kapıyı açtıklarında şaşkınlıklarını gizleyemediler. Daha önce çölde yaşadıkları şeyleri anlattıkları görevliydi bu. Görevli “Acil bir savaş durumundayız. Çocuğunuzun yeterince savaş bilgisi var. Daha önceden deneyimi de olduğu için orduya çağırıyoruz. Çabucak hazırlan ve çöle doğru ilerle. Bizim birliklerimizin yanına git, ne yapman gerektiğini sana anlatacaklar. Bugünden itibaren artık ordudasın. Acele et!” dedi ve hızlıca uzaklaştı. Louis şoka girmişti. Anlık olarak ne yapacağını bilemedi ve hareketsiz kaldı. Annesi birkaç damla gözyaşı dökse de oğlunun hazırlanmasına yardım etti. Louis annesine sıkıca sarıldı. Annesi de mutlu bir şekilde oğlunu öptü. Louis bu vedalaşmadan sonra hızlıca çıktı. Dışarı çıkarken gördü ki arkadaşları da orduya çağrılmıştı. Desyo ve Ryuto da aileleri ile vedalaşıyordu.

Hiddet: Louis AuroraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin