Enemy <BakuTodo>

°25

"Todoroki-kun özür diledim ama"

"Umrumda değil hepsini kaldır yoksa eksi derecede suyun içinde banyo yaptırırım"

Kaminari ile Kirishima ellerinde kahveler ile yanımıza gelip kahvelerimizi verdi. Midoriya yüzünden sınıftan çıkamadım zaten.

Herkesin gözü bir bende bir Katsukideydi zaten. Ne vardı yani.? Çıkıyor olabilirdik- çıkıyor muyduk?

Ne ara peki?

"Çok tatlı değiller mi?"

"Evet Katsuki-san ve Shoto-san herkesten en iyi çift"

Duyduklarım ile daha da kızarmaya başladım. Bakugou ise gülümseyerek elini omzuma atıyordu. Bilerek yapıyor piç. "Utanma sevgilim ama"

"Kapa çeneni" elini sinirle ittirdim. Katsuki biraz daha bana yaklaştı ben ise ona ters şekilde baktım. Cidden yumruk yiyecekti benden. "Bana bir alt dudak ver"

"Bu Kacchan mı?"

"Midobro siz bir de onu evde görün. İntihar etmemek için kendimi tutuyorum" Kaminari isyan ederek söylediğinde ben gülümsemeyle yetindim. Okulda ki Bakugou ile evde ki Katsuki ayrı insanlardı.

Aynılardı ama farklı tavırları vardı. Şikayetçi değilim, sadece tavırları banaydı. Okulda, evde, dışarıda, telefonda hep aynıydı.

Başkalarına daha kabaydı.

"Kacchan sen neden Todorokiden nefret ediyordun?" gelen soru ile merakla baktım Katsukiye. Evet bende merak ediyordum, neden benim ölmemi isteyecek kadar nefret ediyordu.

"Ha? Konu nerden çıktı aptal inek!?"

"Sormak istemedim ama bende merak ediyorum" dediğimde göz göze geldik. İç çekti ve gözlerini kaçırmaya başladı.

Ha? Neden gözlerini kaçırıyor ki?

"Katsuki?"

"... Çünkü yakışıklıydın. Herkesin gözü sendeydi" demesi ile ben ve Katsuki hariç hepsi gülmeye başladığında ben ise kıkırdamakla yetindim.

Bahane bu mu? Yakışıklı olduğum için? Saçmaydı bir kere!

"Bahane diyerek geçelim"

"Lan sikik saçlı!"

"Tamam sustum"

Diyerek ellerini havaya kaldırarak komik surat yapmıştı. Telefonuma bildirim gelince gülümseyerek telefonu aldım ve gelen mesaja baktım.

Babamdandı. Yüzüm anında düştü. Ardından arama geldi. Masada gözler bana döndüğünde red ettim. "Kim?" Katsuki sorarcasına bana baktığında cevaplayacağım zaman tekrar zil sesim ortaya girdi.

"Bu piç niye seni arıyor?"

"Babam olduğu için?"

Telefonu tekrar red ettiğimde Katsuki babamın arabasına kadar sövmeye başladı. Kol saatime baktığımda dersin başlamasına iki dakika kalmıştı.

"Ders başlayacak ben gidiyorum"

"Benim dersim yok İzuku senin?" Kirishima Midoriyaya yanaşarak sorduğunda gülmemek için kendimi zor tutum.

Katsukinin eli elimde hissettiğimde göz kırptığında yutkunarak kafamı başka yöne çevirdim.

Yok bu çocuk beni öldürmeden cidden rahat etmeyecek. Beni öldürmedi ya içinde kaldı deniyor tekrar.

Başka açıklaması olamaz!

"Benim dersim var" diyerek bana daha çok sırnaştı. Elimi hızlıca çekip ayağa kalktım "ben derse gidiyorum görüşürüz" diyerek koşar adımlarla dersimin olduğu sınıfa gitmeye başladım.

"Katsukinin sevgili mi şimdi bu ucube?"

"Aynen, birşeye benzese keşke"

"Babası geçenlerde oğlu gay olduğu için yumruk atmamış mıydı? Akıllanmadı galiba"

"Erkekliğimden utanıyorum bunları görünce"

Konuşmaları duydukça sinirlerim daha da geriliyordu. Sınıfıma gireceğim zaman önüme biri geldi. Kafam eğik yürüdüğüm için kimseyi görmüyordum.

Kafamı kaşdırıdğımda Katsuki ile karşılaştım.

"Başını neden eğerek yürüyorsun salak?"

"İnsanların yüzlerini bakmayı sevmiyorum"

"Ama böyle olmanı istemiyorum. Sen yanlış birşey yapmadın, bu senin tercihin, senin hayatın, senin mutluluğun. Nasıl mutlu olmak istiyorsan öyle davran"

Katsuki çok güzel bir kalbe sahip olduğunu daha önce söylemiş miydim?

Onun kalbi paha biçilemezdi.

Okulda olmasam ona sarılırdım, gözler üstümüzde olmasa öperdim.

"Katsuki... Teşekkür ederim. Yanımda olduğun sürece her zaman mutluyum ben"

"Biliyorum. Bilmen gereken birşey daha var"

"Nedir" diye sordum merakla "hayatımda olduğun sürece, yanımda olduğun sürece ben daha mutluyum"

"Ama ilk ben seni sevdim" dediğimde gülümsemesi genişledi. Öğretmenin geldiğini görünce Katsuki ile vedalaşıp sınıfıma sırıtarak girdim.

[Sorry geç geldi]

[⭐ vermeyi unutmayın <3]