show & tell

60 6 32
                                    

Why is it so hard to see?
If I cut myself, I would bleed
...
I'm on display for all you fuckers to see

.

Doyoung

"Kıpırdayıp durma be. Kurt mu var götünde?"

Jaemin'in sabit durmasını sağlayıp yaptığım işe geri döndüm. İşim ise Jaemin'in bacak kıllarını tıraş etmekti. Kendisi sarhoş olduğu için yanlışlıkla kendini kesmemesi için mecburen bu işe gönüllü olmuştum. Yarın sabah fiziksel sınavı olduğu için bacaklarını bu akşam tıraş etmesi gerekiyordu ama beyefendi bunu unutup eve sarhoş gelmişti. Görünüşe göre sporcular için vücut kıllarından kurtulmak iyi bir şeymiş ama nedenini anlatırken lafı uzatıp durduğu için pek dinlememiştim.

Jaemin'den ses gelmeyince sızdığını fark edip temiz elimle yanağına tokat attım. Otururken uyursa yarın boyun ağrısından ölürdü. O ne olduğunu anlayamamış bir şekilde irkilince sessizce kıkırdadım ve diğer bacağına geçtim.

"Ya! Kanatmışsın şurayı!" Jaemin memnuniyetsiz bir şekilde sol bacağındaki minicik kesiği işaret ettiğinde kafasına vurdum.

"Sus lan! Bir de söyleniyor...baban yapmaz sana bu iyiliği, ben burada bacaklarını pürüzsüz yapmak için uğraşıyorum." Jaemin dudak büzüp ağrıyan başını okşasa da çok takmamıştım. Bu iyiliğimi bir kırk yıl daha başına kakmama hazır olsa iyi ederdi.

Banyonun kapısı açık olduğu için dış kapının açılıp kapanma sesini net bir şekilde duyunca içeri seslendim.

"Banyodayız!"

Çok geçmeden yarı açık kapının önünde Haechan dikilmiş ve bize uzaylıymışız gibi bakmaya başlamıştı, "Burada ne olduğunu sormak istemiyorum."

"Ben istiyorum! Ne oluyor?" Mark'ın sesini duyunca neşeyle Haechan'ın yanında beliren bebişe el salladım.

"Misafirimiz olduğunu niye söylemedin. Bir şey hazırlardık."

"Tam da bunun için söylemedim, sevgilim zehirlenmek için çok genç." saygısız velet Haechan'ın yemek yapma yeteneklerimi hiçe saydığını görmezden gelip tıraş ettiğim Jaemin'in bacağını havaya kaldırdım.

"Bizi böyle çeksenize."

"Olur, hatta fotoğraf albümümüze koyarız." Haechan'ın alaycı tonuna gülüp onu onayladım.

"Çerçevelettirip salona da koyabiliriz."

"Hadi gülümseyin. Sevgililerinize gidecek bu fotoğraf."

Uyuklayan Jaemin'in yüzünü tutup kameraya döndürdüm ve elimdeki tıraş bıçağını kameraya gösterip kocaman gülümsedim.

"Neye uğradıklarını şaşıracaklar." Mark gülerek fotoğrafımıza bakarken ben de güldüm. Jaemin fotoğrafı atmamasına dair bir şeyler mırıldanıyordu ama kimsenin onu dinleyeceğini sanmıyordum.

"Biz benim odamdayız." Haechan sevgilisinin elini tutup gitmeye hazırlandığında kaşlarımı çattım.

"Bizim odamız demek istedin herhalde?"

"Ne fark eder? Bu akşam dışarıda yatın bir zahmet." Haechan tepkimi beklemeden banyodan uzaklaşınca arkasından bağırmakla yetindim.

"Şerefsiz! Bari yastıklarımızı kapının önüne koy!"

"Bitti mi?" Jaemin kendine gelmeye çalışır gibi bacaklarını incelemeye başlarken işim daha bitmediği için başını geriye itip tekrar duvara yaslanmasını sağladım.

Let's love Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin