❝And i can still see it all
all of you, all of me
i once believed love would be black and white
but it's golden.❞.
Doyoung
"Jaemin biz bu durumlara nasıl düşüyoruz bas gaza ulan bas!" stresten alnımda biriken boncuk boncuk teri elimin tersiyle sildikten sonra sanki arabanın hızlanmasına katkı sağlayabilecekmiş gibi bir elimi torpidoya yasladım.
"Yemin ediyorum sen çekiyorsun belayı bize. Yoksa ben pozitiflik saçan bir adamım." Jaemin dallamasına yandan bir bakış atıp sinirden gülmemek için kendimi zor tuttum.
"Aynen kanka portakal aromalı protein tozuna sıçtırtma şimdi de kaybet şu adamları peşimizden."
"Of amma gerildiniz."
Dikiz aynasından arka koltukta oturan gevşek suratlı herife boş gözlerle baktıktan sonra bakışlarımı onun üzerinden çekmeden Jaemin'le konuştum.
"Direkt bunu arabadan atsak bütün sorunumuz çözülür aslında.."
"Bugün ilk defa sana katılıyorum.."
Şaka yaptığımızı düşünen Jaehyun yakışıklı kahkahasını attıktan sonra benim hala aynı asabiyetle ona baktığımı görünce koltuğa sinip sustu. Jaehyun'la karşılaşmamızdan beri ilk defa keyiflendiğimi hissettiğim tek an buydu.
Muhtemelen bu noktaya nasıl geldiğimizi merak ediyorsunuzdur...merak etmeyin yanlışlıkla bölüm atlamadınız. Jaehyunlandınız. Evet, bu patentini almak üzere olduğum gerçek bir terim.
2 saat önce..
"Tae'me sevdiği her şeyden alıp döneriz hemen Injun iyi bak bebişime~" market arabasını iterken Jaemin'in hoparlördeki telefonuna doğru konuştum.
"Eksikliğiniz fark edilmiyor zaten emin ol senden iyi bakarım." Renjun'in çirkef ithamıyla kırılan kalbimi dramatik bir şekilde tuttum.
"Ya ben sevgilime gayet güzel bakıyorum.."
"İlacın tadını sevmiyor diye içmemesine izin veriyorsun Doyoung sessiz ol."
İtiraz etmek için ağzımı açsam da savunmam olmadığı için geri kapadım ama kalleş Jaemin'in kıs kıs güldüğünü görünce telefonunu geri ona fırlattım.
"Daha çabuk iyileşir diye sevgilime protein tozu ikram etmeye çalıştın sen de sus istersen."
Jaemin'in anında sönen gülüşü hattın ucundan gelen sesle gerilim havasına bürününce sırıtma sırası bana geçmişti, "Jaemin sen ne yaptın?"
"Aşkım.."
Renjun hayal kırıklığını kulaklarımıza soka soka seslice iç çekip kısa bir sessizlikten sonra telefonu yüzümüze kapadı.
"Yıllar sonra ben kime aşık oldum diye sorgulamayı akıl etti çok şükür."
Jaemin eline aldığı pırasayı kafama geçirince sızlanacak gibi olduysam da ağzıma sıçma potansiyeli yüksek bir bakış attığını görünce çenemi kapadım.
"Tek bir kelime daha çıksın o ağızdan, kendini marulların arasında bulursun.."
Yaklaşık bir saat süren ve çoğunlukla birbirimizle uğraştığımız market alışverişimizden sonra poşetleri Jaemin'in külüstürünün bagajına yerleştirip kendimize ödül olarak aldığımız dondurmaları arabaya yaslanıp yemeye başladık çünkü pahalı oldukları için sadece kendimize almıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Let's love
Fanfictiongündüz veya gece olsun, bir daha asla yalnız dolaşmayacaksın. #It's okay that's love'ın devamıdır.. ana çiftler: dotae, renmin, markhyuck