Galata Kulesi ilk başta aklıma gelmemişti. Dolandırıcıların taktiklerini öğrenmek için Müge Anlı izlerken görmüştüm bu taktiği.
'Bu kuleye sahip olanlar aşıkları evlendirdiği için cennete gidiyorlar' sloganımla birkaç kişiye pazarlamıştım.
Tuhaf olan şu ki, ateistler bile buna inanmıştı. Hani inanmıyordunuz lan diyerek enselerine bir tane yapıştırmak istesem de mesafeler engel oluyordu.
Ah şu mesafeler!
Annem her seferinde kızıp götüme terliği yapıştırsa da yolumdan dönmedim. Yani onlar aptallıklarından utanmıyorlar. Ben niye onlara satış yapmaktan utanıyım?
Telefona gelen hala bir mesaj olmazken cebime atıp benim mekana doğru yürümeye başladım.
10 dakikalık bir yürüyüşün ardından Lotocu Sami yazan dükkana girdim.
"Ooo hoş gelmişsin Tamer'im."
Beni anında gülerek karşılayan Sami'ye gülerek cevap verdim."Hoş buldum Sami'im."
Kısa bir tokalaşmanın ardından tekli koltukların birine oturdum.
"Özlettin valla kendini. Nerelerdesin bu aralar?"
Saane.
"Bende seni özledim valla."
Yoo özlemedim. Sadece Loto kağıtlarımı özledim.
"Yoksa annenle baban yine mi kızdılar sana?" Gevrek gevrek gülerken içimden göz devirdim.
Hııığğ çok komik.
Bak hatta gülmekten yerlere yattım.
"İşim vardı. Ondan gelemedim."
Başka lotoculara gitmiştim.
"İyi iyi. Bende birkaç gündür gelmeyince başkalarına gittin sandım. "
Yalandan şaşırarak ona baktım."Ne alakası var ya! Senden başkasına gidersem 500 verenlerim eksil-öhöhöh-mesin."
Sona doğru yalandan öksürüp sessizce mırıldandım.
Duymamış olmalı ki güldü neşeyle."Bak büyük yemin ettin. O yüzden inanıyom sana."
