O ormana daha önce gittiğim yere bir kez gittim, çoğu zaman orası bana sonsuza kadar huzur verirdi. Oradaki kilitleme her beni zaman çok mutlu olmuştu, gittiğim zaman hep ormanın içinde orman evinde kalıyordum. Ancak bu kez o devleşmenin içinde yalnız değildim. En huzur evinde yine yalnız olmayı dilerdim ama bu kez yalnız değildim.
Kocaman ormanda sadece üçümüz ve hayvanlardan başka hiç kimse yoktu. Bu ormanı yetiştirmek hatta herkesten çok iyi bilmek, burada herkesten fazla vakit geçirmiştim. Çoğaldıkları her bir tepe ve vadiyi ebeveynlerinin en sıcak yerinde nerede dinlendiklerini, hatta nerede yemek yediklerine kadar her şeyi çok iyi almaları gerekiyor. Silah sesi duyulduğunda herkes onun nereden geldiğini anlamıştı, hava sesinden korkarak uçuşmaya başlayan kuşların uzaklaştığı yere bu kez biz bakıştık.
Oraya gittiğimizde onun yani babasının yerinde görmüşler kanla kaplı cesetten başka kimse yoktu. İkimizin elindeki silahlarında bir anda babam ı n yerde duran silah ı n ı n ü zerine parmaklar ı m ı zdan yava ş ç a kay ı p ü zerine d ü ş t ü ler. O s ı rda dev ormanda kendisinden tek ses oydu. Son kez dusundugunden daha da yakinim o zaman emin oldugum uzerimde. Cesedinin yanında boş içki şişeleri vardı, botları birkaç adım ötede dimdik bir şekilde yapılandırmak. Birkaç saniye sonunda babamın bakışıyla arkamda onun elini götürerek arkama döndürülerek onunda en az benim kadar bu durmadan üzülmediğini göremiyorum zaten onun gibi bir adam için kim üzülür diki? En yakına götürebildiği kimse üzülmezdi. Ama neden ikimizde bu işleme başımıza dert vereceklerimiz vardık, o sırada ikimizin de nabzını kontrol etmediğimizi fark ettiğimizde onun yakınında yakın çevrem tekrar yaklaştım. Artık kesinlikle emindim hiç şüphe yoktu: Ender Zorlu idam edildi.
Bir anda yara izine inanmak kendi isteğiyle olduğunu gördüm. Hayat çok garipti çocukluğumuzdan beri asla onun gibi ona layık olmadığımız için asla sahip olmayacağımızı söylemiştim tüfekle öldürülmüştü. İkimizde bunu kiminle düşünmeye başladığımızda, bu dinlemenin çok fazla uzun bilgisiydik ama ya ikimizden birinin sahipsa.
O sıradaki bünyemizde bulunan yüksek alkol seviyesi ve babamın gecesinde partide gruplarından ayrılan bu çokta zor bir durum değildi. Babam zaten uzun süredir alkol bağımlısı olduğu için av onun umurunda bile değildi, o sadece onu daha fazla tanıma fırsatı bile olmamış insanlar iyi bir baba gibi görünmek adına gelmişti onun asıl amacı içki içebilmekti.
Bu durum ya bir kazaydı ya da daha önemli içimizden biri katıydı. O babamın yanında telefonu çalmaya başladı, ikimizde o telefonu açmayı beklemiyorken orada ikimizde ona bakıyorduk. Önceki gece yüksek aile babası egosunu tatmin etmek adına bize kendi silahıyla ateş kullanmasına izin vermesi yani o silahta kendi parmak yerleşimi vardı. İkimizde yüklemeye devam ederken bir anda beni ittirmeye başladı.
Birbirimizi ittirdik.
Birbirimize küfrettik.
Birbirimizi tehdit ettik.
Her ne kadar onu sevmesekte garip bir şekilde onun ölmesi beni hiç mutlu etmemişti hatta beni biraz üzmüştü bile ama daha sonrasında elden artık daha güzel görüntüleri hatırlayınca hemen kardeşinin yanına gitti ve onu sakinleştirmeye çalıştı. Biraz olsun onun sakinleştiğini görmek, hemen iki elimine etmek için işe almak.
"-Bu silah sen kullanmadın bende öyle. O zaman burada olan her şey içinde sonsuza kadar bir sır olarak kalacak bu bizim ona karşı olan son sessizliğimiz olacak." Onun sakinleşmesi için biraz zamana ihtiyacı olacaktır. Kocaman ormanda sadece babamızın cesedi ve onun başındakiler vardık birde o sırada bizim kardeşimle birlikte gitmek için söze tanıklık eden devasa ormandan başka hiçbir şey yoktu. Kardeşim sakinleşince yaklaşmaya sarıldık.
Hafifçe öne doğru eğildiğimde o da aynı şeyi yaptı. Zavallı babamızın cesedinin başında dikilip şöyle dedim "Pekâlâ hikâyemiz aynen şöyle..."