Aren'in Geçmişi Bölüm 2

44 3 0
                                    

Aren yavaş yavaş gözlerini o kâbustan  araladı. Uyandığında hâlâ kahve dükkanındaydı. Çok tuhaf bir kâbus  görmüştü sanki. Arkasına sığınan yabancı kadın hâlâ elini sımsıkı tutuyordu. Burnunu keskin bir kahve kokusu sardı. Bulduğu güçle yavaş yavaş kalktı. Etrafında toplanan endişeli insan kalabalığına  aldırmadan yavaş yavaş adım atarak çantasını aldı. Kadına son kez bakarak kapıyı ardından kapatarak çıktı. "Güneş Karayel" bu kadının ismi hafızasında ister istemez yer edinmiş,sanki bu isimle bundan sonra sürekli karşılaşacak gibiydi. Mülakâtına son on beş dakika kalmıştı. Gaza olağanca gücüyle bastı ve son dakika "Edirne Uzunköprü Avukatlar Bürosu" önünde durdu. Içeri girdiğinde beton yüzler, ruhsuz simasız ifadeler. Aren'in içine soğukluk girdi o an,attığı adımlar geri gitmeye başladı. Arkadan gelen adamın sesiyle başını sağa çevirdi.
"Hoşgeldiniz Aren Bey, Engin Bey içeride sizi bekliyor. Soğukta burada durmayın lütfen içeriye geçin. Geldiğiniz için minnettarım." Adamın buyur edip,elini içeriye uzatması ile Aren,içeriye istemsizce gitmek zorunda kaldı.
Içerisi kocaman bir avludan oluşuyordu. Büroyu arkalarına alarak şirkete girdiler. Herkes aniden alkış koparmaya başladı. Neye uğradığını şaşıran Aren,orda tanıdık bir sima gördü. Üvey annesi "Arya..." Aren içinden küfürler savurdu ama resmi bir ortamda bulunduğundan dolayı saygısından ödün vermedi. Millet şimdi torpille buraya gireceğini düşünecek ve Aren hakkında konuşup duracaktı. Aren zaten çok sessiz biriydi. Neredeyse hiç konuşmaz ve yerine göre cevap verirdi. Konuştuğu insanlar çok nadirdi ve kısa cevaplar vererek insanları geçiştirirdi. Sert mizaçlı bir iş adamıydı ve işinde hata istemez, kendiside hata yaparsa kendisini asla affetmezdi. Çünkü içindeki çocuk böyle büyütülmüştü yıllarca. Bazen bu çocuğun tamamen pes ettiği ve yangındaki gün gibi ayısıyla yere diz çöktüğü görülürdü...Aren annesini gördüğünü bozuntuya vermeden, yanına sakin bir şekilde kopan alkış çemberinin içinden geçti. Aren'in masası ve dava dosyaları şimdiden hazırdı bile ve işe çoktan kabul edilmişti...

Masasına oturdu ve dava dosyalarını incelemeye başladı. O an kalabalık yok oldu ve dava dosyaları ile başbaşa kaldı.  Dosyalardan birine göz gezdirirken tanıdık bir isim farketti. "Güneş Karayel" bu isim yeniden bugün ikinci kez karşısına çıkmıştı. Bugünkü yaşadığı tuhaf olaylar aklına geldi ve genç kadının korkusunu hissetti yeniden. Dava dosyasını ayrı özel bir köşeye ayırdı. Sonra okuyacak ve başka bir avukata bakması için davayı devredecekti. Bu kadından ne kadar uzak durursa o kadar iyiydi. Ayağa kalktı ve kahvesini almak için orta salona geçti. Soluk benizli üvey annesi olacak olan Arya, güya üvey oğluna üç beş ayarladığı için ofisinin camından üvey oğluna gururla bakıyordu. Kocasına yaranacaktı işte, bak oğluna hakkıyla bakıp koruyorum diye...

Güneş DoğduğundaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin