✨Yıldızı parlatmayı unutmayalım✨
Bölüm şarkısı: Gripin, Dalgalandım da Duruldum
Bu bölüm sonu en sevdiklerimden olduuuu. Umarım seversiniz çünkü güzel bölümlere geliyoruzzz😋😋
🧸
Saat kaçtı, ne zaman buraya gelmiştik, ne zaman ameliyata almışlardı Alya'yı ve Alparslan'ı.
Gözlerim kapalı, dizlerimi kendime çekmiş bir halde yerde oturuyordum. Ağlamıyordum, hala anın şokundaydım ama gözlerimi kapatmamın sebebi ise ağlayabilmekti.
Alparslan'ın kanlı vücudunu hatırlamak istiyordum. Beynim o anıyı silmiş gibiydi. Yanımda kimse yok öylece yalnız kalmışlık hissiyle sarmalanıyordum. Savaşıyordum.
"Ayevi?" Alpan abi?
Gözlerimi açmadım, bana seslenene yanıt da vermedim.
"Ayevi, iyi misin?" Başımı iki yana salladım bu sefer. Yine ağzımdan kelimeler dökülmemişti.
"Kim yaptı bunu?" Sormaması gereken en son soruyu sordu Alpan abi. Cevap veremedim.
Alpan abinin iyice benim için endişelendiğini ve meraklandığını hatta ve hatta delirmek üzere olduğunu hissediyordum. Hisler yalan söylemez elbet.
"Ayevi, lütfen açar mısın şu gözlerini!?" Sinirle burnundan soluduğunu duydum. Bir kapı açıldı, sanki ameliyathanenin kapısı açılmış gibi yerimden doğrulup gözlerimi araladım. Başka bir doktor Alparslan'ın ameliyat için girdiği o ameliyathaneden çıktığında geri sırtımı duvara yaslayıp gözlerimi ellerime diktim.
"Ayevi, lütfen bir şeyler söyler misin bana? İyi olup olmadığını anlayabiliyorum ama bana bir cevap vermezsen cidden seni kucağıma alıp bir odaya götürdükten sonra sakinleştirici vurdurtmayı düşünüyorum." Başımı kaldırıp Alpan abiye baktım. Kerem'in yaptığını söylesem, Kerem'i tanır mıydı?
"Bilmiyorum." Diye fısıldadım. O an koridorda yankılanan adım seslerini duydum. İstemsizce gerildim. Gözlerimi kapatıp, başımı arkamdaki duvara yasladım.
"Alparslan'ı direk yoğun bakımın arasındaki koridordan başka odaya almışlar Alpan Bey." Gözlerimi açıp tepemizde dikilen adama bakıp ayaklandım.
"Hangi oda?"
"312 numaralı oda efendim." Kaşlarımı çatıp tekrar sordum. "Hangi oda?"
"312 numaralı oda." Başımı iki yana sallayıp bir yanlışlık olup olmadığını kendi içimde tarttım. 312 numaralı oda, ev...
"Beni götürsene." Adamın koluna yapışıp beni götürmesi için çekiştirdim. Adam paşa paşa peşimden gelirken, bir an da önüme geçti ve beni yönlendirdi. Alpan abi de arkamdan geliyordu.
Bir süre yürüdük. Dolanmaçlı koridorlardan geçip sonunda 312 numaralı odada durduğumuzda, kapının önünde bekledim. Alparslan'ın anlattığı o efsane aklıma geldiğinde istemsizce ürperişim Alpan abinin arkamdan itekleyip beni kapıdan içeriye girdirmesi ile son buldu.
Odadan içeriye girdiğimizde ilk gözüme çarpan Alparslan'ın öylece yatakta yatıyor ve uyuyor oluşuydu. Gözlerini ne zaman açacağını söyleyecek doktor ise gülümseyerek bize bakıyordu. Şöyle bir odayı süzdüm. Doktor konuşuyordu bir yandan da onu dinliyordum.
"Hoş geldiniz Ayevi Hanım, Alpan Bey." Doktora başımı sallayıp, içeride koltukta oturan o zamana kadar fark etmediğim Kerem'le birlikte Alparslan'ın yanına yürüdüm. Elini tuttum ve Kerem'i görmemek adına Alparslan'a baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lelah
Randomyaşam sigarası, deniz dumanı. 🧸 İlk önce notlar almaya başladım. Sonra gerçek bir yazar oldum. Bizi yazdım. Bilmiyorum daha ne kadar yazacağımı. Bilmiyorum daha ne kadar kitaplarımın okunacağını... Geçmiş. Gelecek. Ve şimdi. Arafta kalmış hissi. Tü...