Mavi gözlü adam

97 8 0
                                    

Kapının kırmak istenircesine zorlanarak çalmasının sesine uyanmıştım.
Yüz üstü yattığım yastıktan kafamı kaldırıp etrafa baktım.

"Kim o?"

"Beyto abi anne diyor yemek hazırlanıyor uyansın elini yüzünü yıkasın da sofraya gelsin"

"Tamam kalktım. Teşekkür ederim"

Yastığa kafamı tekrardan gömüp biraz daha uzandım. Uyumadan önce camları açmama ve tişörtümü çıkarmama rağmen çok terlemişim.
Çıkardığım tişörtümü giyip telefonumu da alıp çıktım odadan.

Banyo da işlerimi halledip salona geçtim bütün ev ahalisi benim gelmemi beklemiş gibi beni görünce gülümsediler. Bende aynı şekilde büyükçe gülümsedim ve selim amcamı görünce direkt ona yöneldim.

Sözde akrabam olan ama akbabadan farkı olmayan diğer akrabalarım bir yana selim amcam bir yanaydı benim için.

Kocaman gülümeseyip sıkıca sarıldım. Amcalarım arasında en genç olanı oydu.
Yaşı 35 ama ruhu tam bir çocuktu akrabalar arasında oğlu ve eşiyle gerçekten sevilen insanlardı.

Beni de yanına oturtup sohbet etmeye başladı. O diğerleriyle konuşup espri yapınca arada beni de dürtüp gülmesine eşlik etmem için sinyal veriyordu.

Telefonumun ekranını açıp bildirimlere baktım genelde mağaza indirimleri ve sosyal medya da post paylaşan sayfaların bildirimi oluyordu.

Aile içinde konuşulan sohbet sarmıyor, aksine geriyordu. Sürekli çocuklarını kıyaslayarak kendi çocuğunun daha iyi olduğunu savunan aileler ve iş hayatında ilerleyen kuzenlerimin hayat hikayeleri bittiği zaman eninde sonunda konunun bana çatacağını biliyordum.

Güzel bir üniversitede güzel bir bölüm okumak istiyordum. Türkiye'ye de bu yüzden gelmem gerekmişti benim açımdan ama kesinlikle rotam  Mersin değildi.

Konuşulan konular ve sorular bana gelmeden aradan sıyrılmam lazım diye düşündüm
Hafifçe amcama eğilip duyabileceği şekilde konuştum

"Sorguya çekilmek istemiyorum, biraz dışarı da gezebilir miyim?"

"Yemek yiyeceğiz oğlum, otur beş dakikaya yengenler hazırlar zaten."

"Gelince yerim birşeyler. Lütfen"

"İyi iyi tamam, git ama aradık mı aç o telefonu"

"Tamamdır aslan amcam"

Büyükçe gülümseyip ayağa kalktım ve hızlı adımlarla salondan çıktım. Odaya uğrayıp üstüme bir gömlek alıp kulaklığımı da boynuma taktım ve hızlıca ayakkabılarımı giyip çıktım evden.

Silifke'de denize yakın bir yazlık tarzı bir yere gelmiştik. Tek iyi yanı sonunda denizi istediğim zaman görebilecek olmamdı. Kulaklığımı da takıp hızlı adımlarla yürüdüm ve iskeleye vardım. Etraf o kadar sessiz ve sakindi ki sanki cennete gelmiş kadar ferahtı burası.

Ayaklarımı iskeleden aşağı uzatıp sallandırmaya başladım ve denizin hiç gitmeyen o güzel kokusunu içime derince çektim. Oturmaktan sıkılınca iskelenin biraz arkasında kalan sahil kenarına, sıcak kumlara ilerledim.

İskeleden uzağa doğru yürümeye başladım ve kimsenin olmamasını umarak telefon hoparlöründen bir şarkı açtım.

Madrigal - Kelebekler.

Tek kurtuluş yolu günbatımına doğru

Yok elinden tutan, yardımına koşan

Kendinden başka kimseyi düşünmeyen

BÈYTO-GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin