Changlix

3

Changbin'in araba sürüşü cidden havalıydı. 20 yaşındaydı ve araba kullanırken oldukça rahattı. İçecekleri aldıktan sonra yüzü ciddileşti. Dikkatini Felix'te toplamıştı. Felix başını kaldırdığında kendisine dikilen bir çift gözle karşılaştı. İçeceğini bırakıp Changbin'in bakışlariyla birleştirdi bakışlarını. " Ne oldu?"
" Felix, aslında seninle konuşmak istediğim bir konu var."
" Nedir?"
" Dans ile ilgileniyorsun, değil mi?"
" Evet."
" Bu yönde bir meslek sahibi olmak istiyorsun?"
" Yani yüksek ihtimalle"
" Bu nedenle de güzel sanatlar okuyorsun?"
" Evet."
" Niye?"
" Anlamadım."
" Neden bir şirketle anlaşıp stajyer olarak daha hızlı bir şekilde işe atılmak yerine üniversiteyi tercih ediyorsun? Açıkçası bir arkadaşım var ve dans ile ilgileniyor. Hatta bazı performanslarını yayınladı bile adı Minho. İstersen seni onunla tanıştırabilirim"
Felix bu düşünceli davranıştan etkilenmiş olsa da reddetti.
" Açıkçası bu konuda pek kararlı biri değilim."
" Neden? Dans ettiğin bir videoyu gördüm. Cidden iyiydi. Minho da çok yetenekli olduğunu ve hatta tecrübeli olduğuna emin olduğunu söyledi."
" Videoyu Chan hyung mu gosterdi?"
" Evet, başka bir ihtimali var mı?"
" Sadece emin olmak için sordum."
'"Kimseye gösterme' dediğim videoyu izinsiz göstermenin hesabıni ben ona soracağım." diye geçirdi içinden. Aslında sahnede dans etmekten ya da dansını birilerinin izlemesi değildi onu rahatsiz eden. O dansın kareografisini kendisi yapmıştı. Görülmesini de bu nedenle istemiyordu.
" Çok havalıydı. Kareografiyi de sen hazırlamışsın diye duydum. Özellikle vuruşla aynı anda gerçekleşen o takla! Nasıl o kadar hızlı bir kareografiye doğallığını bozmadan o taklayı sığdırabildin?"
" Uyumlu hâle getirmek için çok uğraştım aslında." derken yüzü hafif kızarmıştı, ağızı heyecandan gerilmişti. Dansı hakkında övgüler almak güzeldi ama özelleştirilmiş bir iltifat ,bu kişinin dans hakkında bilgili olduğunu gösteriyordu, almak ayrı bir şeydi. " Teşekkür ederim" diye ekledi.

Kafeden ayrıldıklarında Felix nedense Chan'a sinirli değildi. Changbin onu yurda bıraktığında " Bunu bir düşün." dedi. Tanıştıklarından beri Changbin'in ilgisini hissediyordu. Changbin Felixi tıpkı Chan gibi küçük kardeşi olarak görüyordu. Yabancı bir ülkeye gidip alışmaya çalışmanın ne kadar zor olduğunu tahmin edebiliyordu. Jisung'un Malezya anılarını dinlerken ne kadar zor olduğunu hissediyordu. Bu nedenle Felix'i de iyi hissettirmeye çalışıyordu.

Felix, Chan'ın arkadaşlarından birinin ,seungmin, aracılığıyla güzel sanatlar bölümünden Hyunjin ile tanışmıştı. Hyunjin resim konusunda çok yetenekliydi, okul ikincisiydi, dış görünüşü kusursuzdu ve çok nazik bir karakteri vardı. Bir kadın tarafından yazılmış mükemmel adam denilebilirdi. Kısa sohbetler ediyorlardı. Arada beraber Jyp'ye gidip 3Racha ve Seungmin'i ziyaret ediyorlardı.

Her zamanki ziyaretlerinden biriydi. Hyunjin, Seungminle görüşmek icin ikinci kata gitmişti. Chan'ın çalıştığı vocal odasından Felix'e tanıdık bir ses geliyordu. " Üç vuruşluk, değil mi?" diyordu ses.
" Aynen, tekrar denemek ister misin?"
" Tamam başlat kayıdı!"
Kayıt sırasında mükemmel bir ses ortaya çıkmıştı. Tekrar konuşmaya basladıkları sırada Felix açık olan kapıya vurdu. " Gelebilir miyim?" Karşısındaki Sana'ydı. Twice üyesi olan Sana tam karşısındaydı. Kalbi gümbür gümbür atarkan Sana gülümseyerek Chan'a döndü:
" Bahsettiğin arkadaşın mı?"
" Evet, Felix şu sandalyelerden birini çek istersen."
" Ben Sana!" dedi Sana. 'BİLİYORUM' diye bağırmak istedi Felix.
"B-ben Felix! Memnun oldum!" diyebildi. Chan lafa atıldı.
" Felix bir once aslında. Neredeyse bütün albümleriniz onda var. Kareografilerinizin birçoğunu biliyor."
Felix bir şey diyemiyordu. Karşısında SANA VARDI. Odaya Changbin geldi. " Düet işi nasıl gidiyor kontrol etmeye geldim." dedi. Felix Chan'a bakışlar attı. Chan 'özür dilerim, süpriz olacaktı' diyen bir bakış atarak devam etti. " Çalışıyoruz" diyebildi. "O hâlde ben Felix'i alıyorum."dedi. Felix 'hayır' diyecek oldu ancak sonra ayağa kalkıp onunla gitti.
" Seni sana bahsettiğim dansçı arkadaşımla tanıştıracağım. Seveceksin!" dedi.
Dans odasından gelen hafif müzik ve ayakların vuruş sesleri bile Felix'i çekmişti. Kapıyı açtıklarında Minho bir grup dansçıya liderlik ederek dans ediyordu.