Changlix

25

" Uzun zamandır gelmiyordun Felix."

" Hyunjin bana cehennemi yaşatıyordu yurtta."

" Nasıl?"

" Çantasını, tuvalini bana taşıttırıyordu. Yemeğini bana aldırtıyordu. Ödevlerine yardım ettirtiyordu. Masasını toplamamı istiyordu..."

"Sen..."

" İstemediğimi söyleyememem çünkü söylersem sorun olur."

" Ne olur?"

" Önemli değil."

Hyunjin Changbin'e Felix'in aşkını söylemekle tehdit etmişti Felix'i.

" Nasılsın, hyung?"

" İyi, sen?"

" Seni özledim."

" Çalışmam gerekiyor ama çıkmak istiyorsan çıkalım."

" Sen çalışma devam et sorun yok."

" Sıkılmaz mısın?"

"Hayır." diyip bir sandalye çekti Changbin'in yanına.

Changbin çalışmaya o kadar dalmıştı ki zaman kavramını ve yanındaki genci unutmuştu. Bir an omzunda hissettiği sertlik ile kafasını çevirdi. Felix omzunda uyumuştu. Çalışmasına son birkaç dokunuş yapıp küçük kardeşi olarak gördüğü genci kucağına alıp arkadaki kanepeye yatırdı etrafta bir battaniye olmadığından askılıktan ceketini alıp Felix'in üstünü örttü. Çocuğun gözlerinin önüne gelen saçları çekerken fark etti. Çok güzeldi...

Çalışma masasına geçip çalışmaya devam etti. Yaklaşık iki saat sonra arkadan mırıltılar duydu. Kafasını çevirdiğinde kedi gibi esneyen genci görüp tebessüm etti. Felix doğrulup etrafa bakarak nerede olduğunu anlamaya çalısırkenki soyutlanmış hâli aptal ama tatlı gözüküyordu.

"Uyudum mu?" dedi kalınlaşmış uykulu sesiyle.

"Sence?"

" Ceket senin mi?" dedi ceketi üzerinden çekerken.

"Evet."

"Haa, hyung ben sana söylemeyi unuttum. Hyunjin önerebileceğin bir spor salonu olup olmadığını sormami istemişti."

" Genelde şirketin spor salonunu kullanıyorum ben ama B*** spor salonu da çok güzel."

" Tamamdır. Teşekkürler."

" İstersen şimdi çıkabiliriz bitti işim."

" Olur." dedi Felix kocaman sırıtarak.

Felix sırıtarak yurda girdi. Hyunjin sırıtan arkadaşına çevirdi bakışlarını.
" Changbin hyunga sordum."
Hyunjin daha ağzını açamadan telefonu çaldı.
" Alo Jisung!"
...

" Evet aradım. Gıcık sen nasıl beni arkamdan bıçaklarsın. Direkt dedikoduları Minho'ya yetiştirmişsin."
...

" Yok hyung falan! Sevgilim olacak o benim."
...

" Gülmesene!"