15

316 26 5
                                    

Hyunjin yemeği ısmarlamıştı. Minho oyunu kazanmış bir çocuk gibi sırıtıyordu.
" Senin neren ilham verici acaba? Aptal ve aç bir köpegin tekisin."

" Köpek olan o senin gıcık kankan."

" Yalnız gıcık demezsen sevinirim ona sadece ben gıcık diyebilirim."

" Mmm Bunun tadı güzelmiş! Git bir daha al."

"Yüzünü dağıtmak istiyorum "

" İlhamsız kalırsın."

" Bana ilham veren şey yüzün değil dansın."

" Git başka dansçı bul o zaman."

" Her sanatçının kendi sanatını icra etme şekli farklıdır ben seninkini sevdim."

" Ben de senin paranı sevdim şimdi git bundan bir tane daha al."

" Aman be! Aç herif!"

" Konuşma ve git al!"

Nasıl oldularsa kısa sürede iyi (?) anlaşmaya başlamışlardı. Hyunjin'i Minho'nun yanından almaya geldiğinde Seungmin ile laf dalaşına giriyordu Minho. Hyunjin ise o yaratıcı ve sert laflara karsı hayranlığını sunuyordu.

Aradan iki hafta geçtiginde Seungmin'in bir derdi vardı. En yakın arkadaşını kaptırıyordu. Hyunjin'i o adamdan uzak tutmalıydı.

" Ben Minho hyunga gidiyorum."

" Bana sözün vardı."

" Sözüm mü vardı?"

" Evet, şarkı sözlerimi yorumlayacaktın.:

" Öyle mi yapacaktım?"

" Aynen! Hadi gel."

" Tamam o zaman mesaj atayım."

Sınav haftası Hyunjin'in kafası cok dağınık oldugundan bazen fark etmeden konuşuyordu ve bu huyunun kendisi de farkındaydı. Seungmin buna minnettardı. Arkadaşı kendine kalacaktı.

" E bittiyse ben gidiyorum."

" GİDEMEZSIN!"

"Niye?"

" Şey...Iı... Teşekkür için... Sana yemek ısmarlayayım."

" Ciddi misin?"

" Evet."

" Tamam o zaman kafeye gidelim beni kafeterya ile memnun edemezsin."

" Senden nefret ediyorum."

" Ben de seni seviyorum canım arkadaşım."

ChanglixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin