21

280 26 7
                                    

" Bir poşet abur cuburla ne yapacağız hyung"

" Yeriz işte."

"Hyung?"

"Hmm?"

"Yakışıklısın."

" Teşekkür ederim."

" Çene hattın çok güzel."

" Felix beni övme seasında falan mıyız?"

" Sesini ve rap stilini de seviyorum."

" Felix tamam bu kadar yeter. Çok minnetarım ama nedensizce gülümsemekten yanaklarım acıdı."

"Hyung bütün övgülerin en iyisini hak ediyorsun ama kelimelerle aram seninki kadar iyi değil." diyip sarıldı. Dokunuşlar Felix'in sevgi diliydi. Changbin'in ise kelimelerle arası iyiydi.
"Seni seviyorum, hyung."
" Ben de seni Felix."
Benim kadar sevemezsin

"Hyung! Nelerden hoşlanırsın?" dedi Felix hafifçe sarıldığı Changbin'in gövdesinden uzaklaşarak. Changbin pişkince sırıtarak "Senden." dedi. Felix kızaran yüzünü gizlemek için Changbin'in omzuna yüzünü bastırdı.
Nabız...
"Neden utanıyorsun? Müziği severim. Kendine özel bir melodin var. O melodiyi keşfetmeyi seviyorum. Nazik insanları severim. İnsanlarla ilgilenmeyi severim. Dinlemeyi severim. Rahat olabildiğim ortamları ve kişileri severim. Koyu renkleri severim." dedi Felix'in saçını okşarken.
" Ve beni sakin tutabilecek birine de ihtiyacım var. Tahmin et ne oldu Felix? Sen hepsini karşılıyorsun. Bu da seni sevdiğim anlamına gelmez mi?"

Elini boynunda tutup nabzını kontrol etmeye devam etti Felix. Hızlıydı. Bu sohbet beklediğinden daha güzel gerçekleşiyordu. 'Listeyi boş ver' diye düşündü Felix. 'Böyleyken bile beni çok güzel seviyor.'

" Hyung kelimelerle aran çok iyi. Çok havalı olduğunu biliyor muydun?"

" Biliyorum." dedi alaylı bir tavırla. Felix sarılmayı bıraktı ama Changbin'den elini çekmeden devam etti. " Yani Seo Changbin olsam ben de böyle özgüvenli olurdum." dedi vurarak. Abur cubur poşetini karıştırmaya geçti.

"Burada çok kalıp çikolata var."

" Karttaki parayı bitirmem gerekiyordu." dedi Changbin.

" Neden?"

" Daha önceden ben iddiayı kaybettiğimde kendisine yeni bir telefon ve beş tane kapüşonlu aldığı için almam gereken bir intikam vardı diyelim."

"Chan hyung mu yaptı bunu?"

" Zenginlere acıması yok."

" Eğer yurt mutfağına girebiliyor olsaydım çikolatalarla size brownie yapabilirdim."

" İşte benim yetenekli Yongbokiem. Süpriz kutu gibi her seferinde yeni bir yeteneğini öğreniyorum."
Durdu.
" Bizim yurda gel. Oradaki mutfakta yaparsın hem Chanla Jisung da yer. Yabancı biri de yok yurtta."

"Brownie sever misin?"

" Severim."

ChanglixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin