Olum yorum atin lan o zaman yazasim geliyo ;-;
☆゚.*・。゚
Hafif kavgalarının ardından tam olarak beş gün geçmişti. Emre bir şeylerin değişmesini beklemişti içten içe ama hiç bir şey değişmemişti, hatta her şey oldukça aynı devam ediyordu.
Her gün adliyeye gidiyor, köyün pislikleriyle uğraşıyordu. Saatlice evine gelip araştırmalarına devam ediyordu.
Murat'ın nerede olduğunu bilmiyordu, özellikle evinin ordan geçen yoldan gidiyordu ama ona hiç rastlamamıştı. Camında çekili olan perdeler bile değişmemişti. Dışarıda da kendisini göremiyordu zaten. Onun eksikliğini hissetmediğini söylerse yalan söylemiş olurdu, ne kadar inkar etse de kısacık zamanda alışmıştı genç adama.
Anahtarlığını yanından ayırmıyordu. Görünce verecekti kendisine, tabi görebilirse.
Kimseye soramıyordu da, içten içe merak ediyordu. Kemal pisliği yeniden gelmiş miydi?
"Of!"
Yanında duran polis memuru hafif korkuyla sıçradı.
"Bir şey mi oldu savcı bey?"
Kafasını sağa sola sallayıp önündeki dosyalara geri döndü.
"Yok bir şey Nazım bey."
"Emin misiniz savcım?"
Derin nefes verdi ve telefonunu çıkardı.
"Nazım bey, şu tamirci Kemal'i tanıyorsunuz değil mi?"
Karşısındaki saçları ağrımış adam kafasını salladı.
"Bilirim evet, Şahin'in de yakın dostudur."
"Evet o. Bana onunla alakalı bilgileri getirir misin lütfen?"
"Bir şey mi oldu savcım?"
Sıkılmış şekilde nefes verip adama cevap verdi.
"Yok bir şey hadi getirin lütfen."
Polis memuru dışarı çıkınca telefonuna gelen bildirime bakmak için ekran kilidini açtı ve uygulamaya girdi.
Tanımadığı numaradan gelen mesaja kaşlarını çattı ve sohbete tıklayıp görsele dokundu.
Açılan görsele bir süre baktı. Ne düşünmeliydi? Bilmiyordu.
İki tane adam, koltukta oturan yarı çıplak şekilde sigara içen çocuğa bakıyordu. Oturan çocuktan yaşları oldukça büyük olduğu belli olan adamlardan bir tanesinin eli çocuğun belindeydi, diğerinin ise bacağında duruyordu. Fotoğraftaki kişinin yüzüne bakmak istemedi, hatta o hariç fotoğraftaki tüm ayrıntıları inceledi.
Gözleri sonunda olağanüstü bir yavaşlıkla fotoğrafın ortasında duran çocuğun yüzüne çıktı. Onu şaşırtan bir şey çıkmadığı için derin nefes verdi. Tahmin etmişti.
Fotoğrafın ortasındaki çocuğun yaşı toplasan 16 veya 17'ydi. Yüzünden, ellerinden kısacası her şeyi küçüğüm ben diye bağırıyordu. Saçları şuanın aksine kısaydı ve gözünde bir morluk vardı. Yüzündeki soğuk ifade karşısında elleri titredi Emre'nin, bu bakışları çok yakından tanıyordu. Kemal'e bakarken sahipti bu bakışlara.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gardenya
Fiksi PenggemarMurat'ın yaşamı basit olmamıştı, kimse onun için baş kaldırmamıştı bu zamana kadar. Kendi kalkmaya çalıştığında ise her zaman aksine batmaya devam etmişti, ta ki yeni gelen savcıya kadar. | Gardenya yasak aşkı temsil eden bir çiçektir.|