Ben, Hira Deren
Hayatı darmadağın o kız.
(Gerçek aile kurgusundandır.)
¬Değerlim'e, Hira'ma gelsin bu hikayem. İsmin yaşasın güzelim, yattığın yerde huzurla uyu.¬
01012023
Bölümle ilgili yorumlarınızı merak ediyorum, inşallah beğenirsiniz😽
The Weeknd 'Is There Someone Else'
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•••
Tik tak! Tik tak!
Dakikalar belkide saatler geçti oturduğu odada. Zaman onun için her saniye acı çeken yılan misali kırılıyordu. Elinde sıkmış olduğu bardağı sinirle kenara fırlattı. Yere çarpıp kırılan cam parçaları boş odada yankılandı. Sesle beraber adım sesleri doldu odaya.
"Ahu hanım, iyi misiniz?"
"Çık dışarı."dedi sakin bir tonda. Hâla ikilemde kalıp tereddüt yaşayan korumaya karşı ayaklandı ve üzerine yürüdü.
"Çık!" İsmi Fatma olan koruma; sevgi dolu, her daim onlara gülümseyen ve düşünen Ahu hanımla beraber şuan karşısındaki gözü dönmüş ve sinir topu olan Ahu hanım arasındaki farkla irkildi. Sanki yıllardır ona iş veren kadını, birkaç saattir tanıyamıyor gibiydi. Karşılaştığı durum karşısında özür dileyerek odadan çıktı.
Yaşadığı duygu değişikliğinden dolayı asla davranmayacağı şekilde davrandığı için daha sonra kendisine çok kızacaktı Ahu hanım. Masaya geri oturdu ve masanın üstündeki fotoğrafları titreyen parmaklarıyla aldı. Derin bir nefes sesi doldurdu odayı. Kalbi içinde acıyla yoğruluyordu. Gülümseyen çehrenin üstünde parmaklarını gezdirdi ve ne zaman aktığını bilemediği gözyaşlarını sildi.
"Kızım..."
Neye üzülse ve kırılsa bilemedi. Yıllardır yüzüne baksın ve onunla konuşsun diye kendini paraladığı babasının yıllar önce kızını kaçırması mı yoksa kızının onlardan uzakta yalnız büyümesine mi? Hangi baba hangi can yapardı cânanına bunu?
Odasına giren kişileri umursamadan elindeki fotoğrafa bakmaya devam etti.
"Anne?" diyen ses onu gerçeklerin olduğu zaman dilimine getirdi. Kafasını kaldırdı.
"Deniz'im.." Asel Deniz annesine sarıldı.
"Anne, onu gördüm, ikizimi." sustu ve ne diyeceğini bilemedi.
"O... O benden bile çok küçük gözüküyor. Sanki ikizim değilde küçük kardeşim gibi." dedi tebessüm etti.
"Ama... Ama onu nasıl koruyacağım ki ben?" Ahu, kendini oğlu için toparladı ve konuştu.
"Neden koruyacaksın?"
"O çok güzel anne. Senin gibi sapsarı saçları var, masmavi gözleri var. Gözünün altındaki beniniz bile aynı. Herkes ona aşık olursa ben herkesi nasıl döveceğim ki?" Ahu, yaşı küçük olsa dahi olgunluğunu koruyan oğlunun bu denli çocuklaşan soru sormasından dolayı hem şaşırdı hem sevindi.
